Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklı maktu kira tazminatı, rayiç gecikme tazminatı ve ifaya eklenen cezai şart talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince kabul edilen kısma yönelik taraflarca istinaf isteminde bulunulmamış olup, sadece davacı tarafça davanın reddedilen kısmına yönelik olarak istinaf isteminde bulunulmaktadır. Gecikme tazminatı istemleri yönünden zamanaşımının başlangıç tarihi, sözleşmeye göre yüklenicilerin edimlerini yerine getirerek davacıya ait bağımsız bölümleri teslim tarihidir. Diğer bir deyişle eser sözleşmesi feshedilmediği sürece iş sahipleri gecikme tazminatını (kira) alarak ifayı bekleyebileceğinden eser teslim edilmediği ve sözleşme ifa ile sonuçlanmadığı için teslimi gereken tarih geçmesine rağmen zamanaşımı süresi işlemeye başlamayacaktır. Önceki döneme ait olsa dahi gecikme tazminatı ile ilgili zamanaşımı süresi eserin teslimi ve sözleşmenin ifası ile sonuçlandığı tarihten itibaren başlayacaktır (Yargıtay 15....

madde de ise sözleşme süresinin 30 ay olup, 30 ay içinde inşaatın bitirilmemesi halinde 6 aylık ek süre verileceğini, bu ek süre içinde müvekkiline ait 2 daire için daire başına aylık 650 USD gecikme tazminatı ödeneceğinin hüküm altına alındığını, müvekkilinin iki daire için aylık 1.300 USD alacağı doğduğunu, 2008 Ağustos-Aralık dönemine ilişkin 5 ay, 2009 Ocak-Eylül dönemine ilişkin olarakta 9 ay olmak üzere toplam 14 aylık gecikme tazminatı olan 18.200 USD karşılığı 26.689,69 TL üzerinden takibe geçtiğini, ancak davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmştir....

    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalı yüklenicinin sözleşmenin imzalanmasından sonra 52 ay içerisinde inşa edip teslim etmesi gerektiği halde, teslim yükümünü yerine getirmediği, davacının gecikme tazminatı isteme hakkı doğduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, alacak likit olmadığından inkâr tazminatı isteminin de reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Dava, yüklenicinin temerrüdü nedeniyle gecikme tazminatı alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. 6098 sayılı TBK 'nın 117/1. maddesinde ''muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer.'' hükmü düzenlenmiştir....

      Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile Kızıltepe İcra Müdürlüğünün 2009/129 Esas sayılı takip dosyasına borçlu tarafından yapılan vaki itirazın kısmen iptali ile , 15.468,48 TL asıl alacak, 11.070,23 TL gecikme zammı ve 1992,63 TL gecikme faizi KDV si olmak üzere toplam 28.531,34 TL üzerinden takibin devamına, davacı tarafın fazlaya ilişkin talebinin reddine şartları oluşmadığından davacı tarafından talep edilen icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, elektrik bedelinin tahsiline yönelik icraitakibine vaki itirazın iptali ile yüzde 40 icra inkar tazminatı istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne, şartları oluşmadığından inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir...

        Davacının 18.06.2004 tarihli ihtarnamesi davalıya 11.08.2004 tarihinde tebliğ edilmiş, ihtarnamede tanınan 20 günlük süre eklendiğinde ihtar tarihine kadar gerçekleşen gecikme tazminatı yönünden temerrüt 01.09.2004 tarihinde gerçekleşmiştir. Dava tarihine kadar başkaca bir ihtar bulunmamaktadır. Bu durumda ihtarnamenin keşide edildiği 18.06.2004 tarihine kadar davacının istemekte haklı olduğu gecikme tazminatı hesaplattırılarak bu miktara 01.09.2004 temerrüt tarihinden, ihtar tarihinden dava tarihine kadar gerçekleşen gecikme tazminatı alacağı için dava tarihinden temerrüt faizi uygulanmasına karar verilmesi gerekirken kira sözleşmesi varmış gibi değerlendirilerek ait olduğu ay sonundan itibaren işlemiş faiz hesabı yapan bilirkişi raporuna itibar edilerek işlemiş faiz alacağına hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur....

          İcra Müdürlüğünün 2012/13868 sayılı dosyası ile Mart 2007-2011 dönemi arası 49 aylık aidat borcu ile gecikme tazminatı yönünden mirasçıları olan davalılar hakkında takip yaptıklarını, davalıların takibe itiraz ettiklerini ancak Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/28 sayılı tereke davasında asıl borç miktarı belirlendiğinden bahisle davalıların asıl borcu ödediklerini ancak yönetimin gecikme tazminatı hakkı bulunduğunu, gecikme tazminatı yönünden yapılan itirazın haksız olduğunu, sonrasında da bir kısım ödeme yapıldığı için kalan gecikme faizine yönelik 6.621,92 TL miktar yönünden yapılan itirazın haksız ve yersiz olduğundan iptali ile takibin aynen devamına ve davalıların % 20 icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava ortak gider alacağına yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir....

            Uyuşmazlık, dava konusu edilen gecikme cezasının niteliği ve istenebileceği süreye ilişkindir. Davacı, sözleşmenin fesih tarihine kadar belirlenen 115 günlük süre için gecikme tazminatı talep ederken, davalı ise, sözleşmenin feshedilmesi nedeniyle ifaya eklenen cezai şart niteliğinde olan bu tazminatın istenemeyeceğini, aksi kabul edilse dahi gecikme cezasının ancak 20 günle sınırlı olarak talep edilebileceğini savunmaktadır. 4735 sayılı Kamu İhale Kanununun 20. maddesinin 1. fıkrasında, yüklenicinin işi süresinde bitirmemesi üzerine, ihale dökümanında belirlenen gecikme cezası uygulanmak üzere, idarenin en az 20 gün süreli ve nedenleri açıkça belirtilen ihtarına rağmen aynı durumun devam etmesi halinde sözleşmenin idare tarafından feshedilebileceği belirtilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalıdan 20.05.2004 tarihinde bir konut satın aldığını, tapuda devrin gerçekleştirildiğini, aralarındaki sözleşmede dairenin teslim süresinin 18 ay olarak kararlaştırıldığını, dairenin süresinde teslim edilmediğini, 2.8.2007 tarihinde davalı ile aralarında imzaladıkları ibraname ile geç teslim nedeni ile davalının 23168 USD gecikme tazminatını 15.09.2007 tarihinde ödemeyi taahhüt ettiğini, davalının şimdiye kadar 10.000 USD ödediği halde bakiye bedeli ödemediğini ileri sürerek 13168 USD gecikme tazminatının 15.09.2007 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

                Bu nedenle, ıslah talebi olmadan harç ikmali ıslah niteliğinde görülmediğinden ve ilk dava dilekçesindeki her bir talep 1.000,00 TL olduğu halde eksik işler bedeli ve gecikme .../... S.2 cezalarının ayrı ayrı talepler olduğu dikkate alınarak, ıslah ile artırılan miktarlara ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmek gerekirken ilk dava dilekçesindeki yer almayan tutarlar dikkate alınarak faiz işletilmesi doğru görülmemiştir. Diğer yandan, geç teslimden kaynaklanan gecikme tazminatı (cezai şart) Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre, teslimi kararlaştırılan dairenin arsa sahibi tarafından 3. kişilere satımı halinde istenemez. Dosyada mevcut tapu kaydına göre ......ağımsız bölüm davadan önce 12.01.2012 tarihinde davacı arsa sahibi tarafından dava dışı 3. kişi ..... satıldığı halde bu daire içinde satış tarihi sonrasını da kapsayacak şekilde gecikme tazminatına hükmedilmesi de doğru görülmemiştir....

                  e ait 2 adet bağımsız bölüme ilişkin tüm gecikme tazminatının tahsiline karar verilmesi doğru olmamıştır. 3-Sözleşmedeki düzenleme uyarınca 4 aylık süre için bağımsız bölüm başına aylık 50,00 TL hesabıyla 400,00 TL gecikme tazminatı, 2001 yılı Aralık ayı ile 2002 yılı Ocak, Şubat ve Mart aylarına aittir. Rayiç bedele göre olan gecikme tazminatı ise 01.04.2002 tarihinden başlayıp davanın açıldığı 23.10.2007 tarihine kadar hesaplanmalıdır. Bilirkişiler tarafından verilen raporda yukarıda belirtilen başlangıç ve bitiş tarihlerine uyulmamış, teslimi gereken süreden önceki Nisan 2001-Kasım 2001 dönemi için gecikme tazminatı hesaplandığı gibi, Aralık 2001 ayı ile Ocak, Şubat ve Mart 2002 ayları için ayrıca rayiç bedel üzerinden gecikme tazminatı hesaplanmıştır. Mahkemece de hatalı olan bilirkişi raporuna dayanılarak fazla miktarda gecikme tazminatının karar altına alınması da hatalı olmuştur. Yapılacak iş, öncelikle sözleşmenin tarafı olan arsa sahibi ...'...

                    UYAP Entegrasyonu