Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bilirkişi raporunda dava tarihi aşılmak ve davacıların istemleri dikkate alınmaksızın 31.10.2005 tarihine kadar gecikme tazminatı hesaplanmış, mahkemece de bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm oluşturulmuştur. Davaya konu yapılan 32 aylık süre için davacıların isteyebilecekleri gecikme tazminatı miktarı davacıların paylarına düşen 5,5 daire ve aylık 100 Amerikan Doları hesabıyla 17.600 Amerikan Doları olarak hesaplanmaktadır. Bu miktarın mahkemece benimsenen ve taraflarca itiraza uğramayan 1,35 TL ile çarpımı sonucu bulunan 23.760,00 TL’nin gecikme tazminatı olarak karar altına alınması gerekirken fazlaya hükmedilmesi doğru olmamıştır. 3-Davacılar gecikme tazminatı için avans faizi uygulanmasını istemişlerdir. TTK’nın 12/III. maddesine göre her çeşit imal ve inşaat işleri ticari iş kapsamında kabul edildiğinden davacıların avans faizi isteme hakları mevcuttur....

    Davacı arsa sahiplerine ait olan kalan 4 adet bağımsız bölümden herbirinin gecikme tazminatı 5.700,00 TL olup, 4 adedinin gecikme tazminatı toplamı 22.800,00 TL olarak hesaplanmaktadır. Bu durumda depo için olan gecikme tazminatı 201,71 TL'de eklendiğinde davacıların istemekte haklı oldukları gecikme tazminatı miktarı 26.001,71 TL olarak bulunmaktadır....

      Sözleşmeye konulan maktu gecikme tazminatının amaçlarından birisi de (genellikle sözleşme yapılırken tatmin edici görülen) tazminat tehdidiyle yüklenicinin edimini süresinde ifaya zorlamaktır. Gecikme tazminatı sözleşmede hiç kararlaştırılmamış olsa bile teslimde gecikme halinde arsa sahibi en az piyasa rayiçlerine göre belirlenecek kirayı gecikme tazminatı olarak isteyebileceğinden, bu halde arsa sahibi daha iyi konumda olacaksa şartın amacına ulaştığından sözedilemez. Gecikme süresine bakılmaksızın arsa sahibinin bağlı tutulması hakkaniyete uygun olmadığı gibi yüklenicinin bu yöndeki savunmaları iyiniyet kuralları ile bağdaşmaz, hakkın kötüye kullanılması niteliğindedir ve hukuk tarafından korunmaz (TMK'nın 2. maddesi)....

        Mahkemece 19/02/2013 tarih ve 2011/2228 Esas ve 2013/301 Karar sayılı kararı ile; davanın 6.982,50- TL asıl alacak üzerinden kısmen kabulüne, asıl alacağa takip tarihinden itibaren temerrüt ve gecikme cezası uygulanmasına ve inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Tarafların kararı temyiz etmesi üzerine Yargıtay 18....

          İcra Dairesinin 2010/39512 sayılı dosyasına ileri sürülen itirazın kismen iptali ile takibin 453,73-TL asıl alacak üzerinden devamına, koşulları bulunmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; elektrik aboneliği sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davacı, elektrik borcundan dolayı 21.09.2010 tarihinde davalı hakkında icra takibine gidilerek, takipte 1.637,30 TL asıl alacak, 3.223,33 TL gecikme cezası ve 580,22 TL KDV olmak üzere toplam 5.440,85 TL'nin tahsilini talep etmiştir....

            Asıl davada eksik-kusurlu işler giderim bedeli 14.000,00 TL, gecikme tazminatı ise 8.400,00 TL olarak talep edilmiş olup, bozma ilâmından sonra alınan 04.03.2013 tarihli bilirkişi kurulu ek raporu ile eksik-kusurlu işler giderim bedeli 14.112,00 TL, gecikme tazminatı ise 9.915,00 TL olarak hesaplanmış ise de, bozma ilâmından önce bu alacak kalemleri ile ilgili talep edilen miktarlar ıslah yolu ile arttırılmadığından talepten fazlasına karar verilmesi mümkün değildir. Mahkeme davacının talebi ile HMK 26. madde hükmü gereği bağlı olup, talep edilen miktarlara hükmedilmesi gerekirken her iki alacak kalemi yönünden talep aşılarak hüküm kurulması doğru olmamıştır....

              Bu tabloya göre; geriye dönük tüketim borcu için 20.04.2000-26.07.2002 döneminde 19.022,43 TL asıl alacak, 35.293,33 TL gecikme cezası ve KDV toplamı 54.315,76 TL olarak kaçak tüketim borcu için, 20.05.2001-10.02.2005 arası döneminde 13.611,92 TL asıl alacak, 513,98 TL gecikme cezası ve KDV toplamı 14.125,90 TL olarak hesaplaması yapılmış, bu miktar üzerinden takibe başlanılmıştır.Hükme esas alınan üçüncü bilirkişinin 02.12.2010 havale tarihli Ek raporuna göre, geriye dönük kullanım borcu yönünden 15.784,71 TL asıl alacak bunun gecikme zammı ve KDV'si toplamı 26.652,66 TL bulunarak toplamda 42.435,37 TL olarak hesaplanmış, kaçak tüketim için ise; 8.103,27 TL asıl alacak bulunurken gecikme zammı ve KDV toplamının talep tarihi aşılarak 22.12.2005 tarihine kadar hesaplanması sonucu 6.677,06 TL olarak belirlenmiş, sonuçta kaçak tüketim toplamı 14.780,33 TL, kabul edilmiş mahkemece de bu miktarlar üzerinden hüküm kurulmuştur. 1086 sayılı HUMK 74. maddesine (6100 sayılı HMK. 26 maddesi) göre,...

                Asliye Hukuk mahkemesi’nin 2009/467 esas sayılı davasında davacı arsa sahibince taraflar arasındaki 07.02.2006 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre işin teslimi gereken 01.04.2007 tarihinden itibaren gecikme tazminatı (kira) alacağının tahsili istenmiş, mahkemece alınan 22.12.2009 havale tarihli bilirkişi raporunda sözleşmede sadece 6 aylık gecikme tazminatı talep edilebileceği belirtilerek buna uygun şekilde hesap yapılmış, mahkemece de bu hususta anılan rapor aynen benimsenerek hüküm yerinde 01.04.2007-01.10.2007 dönemine ilişkin gecikme tazminatının tahsiline karar verilmiştir.Bu karar arsa sahipleri vekilince temyiz edilmemiş, yüklenici vekilinin temyizi üzerine onanmış ve 08.10.2012 tarihinde kesinleşmiştir....

                  Bu halde asıl davanın açıldığı ... günü ve asıl davada ıslah yoluyla gecikme tazminatı talebinin arttırıldığı ... tarihi itibariyle ... tarihinde başlayan ve 818 sayılı Borçlar Kanunu 126/4 ile 6098 sayılı TBK'nın 147/6 maddesinde öngörülen 5 yıllık zamanaşımı süresi geçmediği ve mahkemece asıl dava tarihine kadar gecikme tazminatı miktarı dosya kapsamı ile mevcut delil, tutanak ve belgelere göre doğru olarak hesaplanıp asıl davada gecikme tazminatı yönünden verilen karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yüklenicinin buna yönelik temyiz itirazları reddedilip, diğer yönlerden bozma yapılması gerekirken Dairemiz ve HGK'nın yerleşik içtihat ve uygulamalarından farklı olarak gecikme tazminatında zamanaşımı ile ilgili yazılı şekilde bozma yapıldığı anlaşıldığından arsa sahiplerinin karar düzeltme taleplerinin bu sebeple kabulü uygun görülmüştür..." Gerek Yargıtay ... Hukuk Dairesinin gerekse de ......

                    Mahkemece, iddia savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; dava konusu inşaatın belediyece geçici olarak durdurulduğu, durma süresi gecikme süresinden düşüldüğü takdirde sözleşmeye göre teslimde 9 ay 15 gün gecikme meydana geldiği, 4 daire bakımından davacının toplam 19.000 TL. gecikme tazminatı alacağı bulunduğu, takipte talep edilen miktarın 19.066,00 TL. olduğu, davacının davasının kısmen kabulü ile .......sayılı icra takibine yaptığı itirazın 19.000 TL. asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, inkar tazminatının şartları bulunmadığından reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu