Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın, icra takip dosyasına yaptığı itirazında asıl alacak miktarı olan 108.588,84 TL yi kabul ettiği ve davacı tarafından fazla talep edilen alacak ve faiz miktarlarına itiraz edildiğine göre mahkemece 87.819,43 TL gecikme faizi yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken asıl alacak ve gecikme faizi üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmiş olması doğru değil ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasının ... numaralı bendinin .... paragrafında yer alan "196.508,... TL"nın hükümden çıkarılarak yerine "87.819,43 TL" yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, ....01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi. ....

    Asliye Hukuk Mahkemeleri'nde davalar açıldığını, mahkemece belirlenen irtifak hakları bedelinin davalı tarafından tam olarak ödenmediğini, kısmi ödemelerin gecikmeli yapıldığını, belirlenen yıllara ait irtifak hakkı bedellerinin ödenmeyen kısmı ve KDV'leri kapsamında 37.508,23 TL asıl alacak, gecikme zammı oranında işleyen 115.329,01 TL işlemiş faiz ile kısmi ödemeler bakımından vade tarihiyle ödeme tarihi arasında taahhüt senedinin 7. maddesinde kararlaştırılan oranda uygulanan gecikme zammı alacağı kapsamında 100.763,39 TL gecikme zammının tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından asıl alacağın 4.012,25 TL'na, işlemiş faizin 12.336,73 TL'na, gecikme zammı alacağının 100.763,39 TL'na itiraz edildiğini ve bu kısımlar yönünden takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

      kalemi olan --- yaptığı itirazın ise, Davacı---- gecikme cezası talebinin ve uyguladığı gecikme cezası oranının dayanağı, kök rapordan sonra sunulan sözleşmede yer almadığı, davacı ----gecikme cezası oranının yasal veya mevzuatta yer alan dayanağını da açıklamadığı, kaldı ki kök rapordan önce sunulan davalının imzasını içermeyen mukavelede, gecikme cezası oranının --- olarak açıklandığı, bu halde davalının ---- gecikme cezası kalemine yaptığı itirazın iptali talebinin Mahkemenizin taktirinde olduğu mütalaa edilmiştir. --- tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı--- gecikme cezası kalemini oluştururken -- tarihine kadar --- orana çıktığı, davacı---- gecikme cezası talebinin ve uyguladığı gecikme cezası oranının dayanağı, kök rapordan sonra sunulan sözleşmede bulunamadığı, davalının imzasını içermeyen mukavelede ise, gecikme cezası oranı ---- olarak açıklandığı, davacının bu sözleşmeyi sunmakla sözleşme serbestisine dayanarak gecikme zammı oranını --- olarak ikarar edip etmediğinin mahkemenin...

        tazminatı ödemekle yükümlü olduğunu, gecikme zammının % 5 olarak sonradan değiştirildiğini, Kat Mülkiyeti Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin kanunun 14.11.2007 tarihinde kabul edilerek Rresmî Gazetede yayımlandığını beyan ederek; davanın kabulü ile davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline ve müvekkili lehine % 40 icra inkar tazminatı ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

          Mahkemece, dava konusu alacak miktarının mahkemenin görev sınırını aştığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı yan, davalı aleyhine giriştiği ve takip talebinde 4.54800.-YTL. asıl alacak, 7.755.65.-YTL. gecikme zammı ve 1.396.00.-YTL. KDV olmak üzere toplam 13.699.65.-YTL.nin tahsili isteminde bulunmuş, dava dilekçesinde de harca esas değer 4.548.00.-TL. (asıl alacak) gösterilmiştir. HUMK.nun değişik 1. maddesi 2.fıkrasının son cümlesinde; faiz, icra tazminatı ve giderlerin görevin tespitinde hesaba katılamayacağı öngörülmüştür. Davaya konu alacak kalemlerinden gecikme zammı faiz niteliğinde ve dava tarihi 2008 yılı itibariyle Sulh Hukuk Mahkemesinin görev sınırı 6.330.00.-YTL. bulunduğundan, bu durumda davaya bakmaya Sulh Mahkemesi görevli olup, işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, kararın bozulması gerekmiştir....

            TL asıl alacak, ... TL gecikme bedeli ve ......

              . - K A R A R - Dava, elektrik tüketiminden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik kısmi itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davalı vekili, itirazlarının asıl alacağa uygulanan gecikme zammı ve gecikme zammının KDV’sine yönelik olduğunu, E.T. Yön. 50/c. Maddesinin son ödeme tarihlerinde ödenmeyen faturalara gecikme faizi yönünden sınır getirdiğini, ayrıca gecikme faizi ve KDV’si toplamına reeskont faizi talep edilmesinin de yerinde olmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece benimsenen bilirkişi kurulu raporuna göre davanın kısmen kabulüne, 03/10/2003 takip tarihi itibariyle davacının 88.781.85 YTL asıl alacak, KDV’si dahil 85.582.47 YTL gecikme faizi olmak üzere toplam 174.364.33 YTL davalıdan alacaklı olduğunun tespitine, bu miktar itibariyle itirazın iptaline, takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                Ancak, işin tesliminde gecikme, “haklı sebeplere” dayalı olduğunun yasal delillerle yüklenici tarafından kanıtlanmış olması durumunda, “haklı gecikme süresinin” işin teslimi süresine eklenmesi gerekir. Haklı gecikme süresince de gecikme tazminatı istenemez. Somut olayda, yüklenici tarafından 11 ve 17 bağımsız bölüm numaralı dairelerin fazladan yapıldığı ve arsa sahipleri ile 1/2 oranında paylaşıldığı sabit olduğu halde; bu dairelerin yapımı için gerekli olan sürenin haklı gecikme süresi olduğunun ve bu sürenin bilirkişi aracılığıyla yapılacak inceleme ile belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmamıştır. Diğer yandan, davalılar teslimi yüklenilen bağımsız bölümlerin, davadan önceki tarihlerde eylemli olarak arsa sahiplerine teslimini savunmalarına karşın; mahkemece, bu yöndeki savunma değerlendirilmemiştir....

                  Kaldırma kararı üzerine dava mahkemenin 2018/371 esas sırasına kaydedilmiş ve taraf delilleri toplanarak bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. 13.12.2019 tarihli bilirkişi raporunda genel kurul toplantılarında alınan aidat kararlarına göre toplam aidat borcu ve gecikme tazminatı hesaplanmış olup, aidat borcunun 3.455,00 TL, gecikme tazminatının 4.723,65 TL olduğu belirlenmiş, bu miktardan 07.08.2015 tarihinde yapılan 640.00 TL ödeme düşüldükten sonra gecikme tazminatı borcunun 4.083,65 TL olduğu hesaplanmıştır. Mahkemece bu hesaplamaya itibar edilerek hüküm kurulmuş olup, dairemizce incelenen bilirkişi raporunun usul ve yasaya uygun olduğu, hesaplamaların dosya içeriğine uygun olduğu anlaşılmıştır....

                  Bu hükümden hareketle, az yukarıda özetlenen sözleşmenin 6/A-b maddesi yorumlandığında, tarafların amacının, davacıya teslimi taahhüt edilen bağımsız bölümlerin süresinde teslim edilmemesi halinde gecikilen her ay için maktu oranda gecikme tazminatı ödenmesinin kararlaştırıldığı görülmüştür. Hükümde her ne kadar “ gecikme faizi “ kavramı geçmekte ise de, uyuşmazlık konusu olay ve hükümde öngörülenin herhangi bir para alacağına ilişkin olmadığı açıktır. Mahkemece de, gecikilen dönem için aylık %1.10 oranında ödenmesi öngörülen maktu gecikme tazminatı hesaplanmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu