Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, 06.05.2004 tarihli köy senedi ile davalının hissesine düşen taşınmazı 10.000,00-YTL bedelle satın aldığını, çizilen vaziyet planına göre etrafını çevirip kullanmaya başladığını, davalının taşınmazın devrini vermediğini ileri sürerek, denkleştirici adalet ilkelerine göre rayiç değerin tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100.000,00-YTL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, zamanaşımı itirazında bulunmuş, esas yönünden de sözleşmenin geçersiz olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü....

      Dosyadaki delillerden, davacının 30.9.1991 tarihinde davalı hesabına proje gereğince konut sahibi olmak amacıyla 2.500.000 TL para yatırdığı, davalının çıkardığı yönerge ve broşür de gösterilen konut dağıtımına ilişkin sıra ve puanlarının yetersiz kalması sebebiyle dava tarihi itibariyle davacıya konut tahsis edilemediği, bu icap ve kabule göre de taraflar arasındaki uyuşmazlığın taşınmaz satışından kaynaklandığı anlaşılmamaktadır.Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre geçersiz taşınmaz satım sözleşmelerinde denkleştirici adalet ilkeleri uygulanarak davacının ödediği paranın ulaşacağı alım gücünün iadesi gerekir ise de; yargılama sırasında yürürlüğü giren 5543 sayılı kanun ile bu konuda ... düzenleme yapılmış ve mahkemece bu kanunun geçici 1. maddesi gereğince davacının ödediği bedelin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile iadesine karar verilmiştir....

        Dosyadaki delillerden, davacının 19.9.1991 tarihinde davalı hesabına proje gereğince konut sahibi olmak amacıyla 2.500.000 TL para yatırdığı, davalının çıkardığı yönerge ve broşür de gösterilen konut dağıtımına ilişkin sıra ve puanlarının yetersiz kalması sebebiyle dava tarihi itibariyle davacıya konut tahsis edilemediği, bu icap ve kabule göre de taraflar arasındaki uyuşmazlığın taşınmaz satışından kaynaklandığı anlaşılmamaktadır. Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre geçersiz taşınmaz satım sözleşmelerinde denkleştirici adalet ilkeleri uygulanarak davacının ödediği paranın ulaşacağı alım gücünün iadesi gerekir ise de; yargılama sırasında yürürlüğü giren 5543 sayılı kanun ile bu konuda ... düzenleme yapılmış ve mahkemece bu kanunun geçici 1. maddesi gereğince davacının ödediği bedelin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile iadesine karar verilmiştir....

          Dosyadaki delillerden, davacının 3.10.1991 tarihinde davalı hesabına proje gereğince konut sahibi olmak amacıyla 2.500.000 TL para yatırdığı, davalının çıkardığı yönerge ve broşür de gösterilen konut dağıtımına ilişkin sıra ve puanlarının yetersiz kalması sebebiyle dava tarihi itibariyle davacıya konut tahsis edilemediği, bu icap ve kabule görede taraflar arasındaki uyuşmazlığın taşınmaz satışından kaynaklandığı anlaşılmamaktadır. Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre geçersiz taşınmaz satım sözleşmelerinde denkleştirici adalet ilkeleri uygulanarak davacının ödediği pararın ulaşacağı alım gücünün iadesi gerekir ise de; yargılama sırasında yürürlüğü giren 5543 sayılı kanun ile bu konuda özel düzenleme yapılmış ve mahkemece bu kanunun geçiçi 1. maddesi gereğince davacının ödediği bedelin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile iadesine karar verilmiştir....

            Dosyadaki delillerden, davacının 1991 yılında davalı hesabına proje gereğince konut sahibi olmak amacıyla 2.500.000 TL para yatırdığı, davalının çıkardığı yönerge ve broşür de gösterilen konut dağıtımına ilişkin sıra ve puanlarının yetersiz kalması sebebiyle dava tarihi itibariyle davacıya konut tahsis edilemediği, bu icap ve kabule göre de taraflar arasındaki uyuşmazlığın taşınmaz satışından kaynaklandığı anlaşılmamaktadır. Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre geçersiz taşınmaz satım sözleşmelerinde denkleştirici adalet ilkeleri uygulanarak davacının ödediği paranın ulaşacağı alım gücünün iadesi gerekir ise de; yargılama sırasında yürürlüğü giren 5543 sayılı kanun ile bu konuda özel düzenleme yapılmış ve mahkemece bu kanunun geçici 1. maddesi gereğince davacının ödediği bedelin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile iadesine karar verilmiştir....

              Dosyadaki delillerden, davacının 7.10.1991 tarihinde davalı hesabına proje gereğince konut sahibi olmak amacıyla 2.500.000 TL para yatırdığı, davalının çıkardığı yönerge ve broşür de gösterilen konut dağıtımına ilişkin sıra ve puanlarının yetersiz kalması sebebiyle dava tarihi itibariyle davacıya konut tahsis edilemediği, bu icap ve kabule göre de taraflar arasındaki uyuşmazlığın taşınmaz satışından kaynaklandığı anlaşılmamaktadır. Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre geçersiz taşınmaz satım sözleşmelerinde denkleştirici adalet ilkeleri uygulanarak davacının ödediği paranın ulaşacağı alım gücünün iadesi gerekir ise de; yargılama sırasında yürürlüğü giren 5543 sayılı kanun ile bu konuda özel düzenleme yapılmış ve mahkemece bu kanunun geçici 1. maddesi gereğince davacının ödediği bedelin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile iadesine karar verilmiştir....

                Dosyadaki delillerden, davacının 3.10.1991 tarihinde davalı hesabına proje gereğince konut sahibi olmak amacıyla 2.500.000 TL para yatırdığı, davalının çıkardığı yönerge ve broşür de gösterilen konut dağıtımına ilişkin sıra ve puanlarının yetersiz kalması sebebiyle dava tarihi itibariyle davacıya konut tahsis edilemediği, bu icap ve kabule görede taraflar arasındaki uyuşmazlığın taşınmaz satışından kaynaklandığı anlaşılmamaktadır. Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre geçersiz taşınmaz satım sözleşmelerinde denkleştirici adalet ilkeleri uygulanarak davacının ödediği pararın ulaşacağı alım gücünün iadesi gerekir ise de; yargılama sırasında yürürlüğü giren 5543 sayılı kanun ile bu konuda özel düzenleme yapılmış ve mahkemece bu kanunun geçiçi 1. maddesi gereğince davacının ödediği bedelin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile iadesine karar verilmiştir....

                  Dosyadaki delillerden, davacının 1991 yılında davalı hesabına proje gereğince konut sahibi olmak amacıyla 2.500.000 TL para yatırdığı, davalının çıkardığı yönerge ve broşür de gösterilen konut dağıtımına ilişkin sıra ve puanlarının yetersiz kalması sebebiyle dava tarihi itibariyle davacıya konut tahsis edilemediği, bu icap ve kabule göre de taraflar arasındaki uyuşmazlığın taşınmaz satışından kaynaklandığı anlaşılmamaktadır. Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre geçersiz taşınmaz satım sözleşmelerinde denkleştirici adalet ilkeleri uygulanarak davacının ödediği paranın ulaşacağı alım gücünün iadesi gerekir ise de; yargılama sırasında yürürlüğü giren 5543 sayılı kanun ile bu konuda özel düzenleme yapılmış ve mahkemece bu kanunun geçici 1. maddesi gereğince davacının ödediği bedelin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile iadesine karar verilmiştir....

                    Geçersiz sözleşmeye göre zilyetliğini kullanan davacı hem dava tarihinden itibaren faiz ve hem de ödediğinin denkleştirici adalet ilkelerine göre alacak olması sebepsiz iktisaptaki temel kurallara aykırılık teşkil edecektir. Davacı, geçersiz sözleşmeye göre aldığını iade edecek veya mahkemece alınanın iadesi suretiyle hüküm kuracak iken, kararda bu hususun gözardı edilmesi de bizce bozmayı gerektirmektedir. Yüksek Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 20.10.2010 gün ve 12-494/521 K.sayılı kararında geçersiz sözleşmeye göre satılan menkul mal (trafikte tescil ve kayıtlı araç) için aracın iade edilmesi koşuluna bağlı olarak alınanın iadesine ve aracın iadesi ile faiz tahakkukunun gerçekleşeceğine karar vermiş olup; emsal karar değerlendirilmelidir. Geçersiz satıma göre; davacının fiili kullanımında bulunan dairenin -Aynen İfa- kuralı uygulanmadan ve temerrüt olgusu da gerçekleşmeyecek bulunmasına rağmen, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi bozmayı gerektirmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu