Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....
Davalı İsa vekilinin istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan incelemede;davaya konu ve noterde düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde bedelin ödendiğinin belirtildiği,aksinin ispatlanmadığı, ortaklığın giderilmesine dair dosyanın ve Satış memurluğu dosyasının İlk derece mahkemesince incelendiği ve değerlendirildiği,Kandıra Satış Memurluğu'nun 2015/40 esas sayılı dosyasında satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazların yapılan satışı sonucunda davalıların her birine muris Müzeyyen Ceylan'ın miras hissesi oranında 9.562,95'er TL ödeme yapıldığı, davalıların murisinin gayrimenkul satış vaadi sözleşmesini imzalamak üzere verdiği vekaletnamede de ahzı kabz yetkisi bulunduğu bu şekilde taşınmaz bedelinin vekile ödendiğine dair sözleşmedeki şerhe göre davalıların iç ilişkide vekile karşı talepte bulunabilecekleri, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçerli olduğu ve taşınmazların satışı 3. kişilere yapılmış olduğundan vaat alacaklısının zarara uğradığı kabul edilerek davanın...
Fakat elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payının alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır. Kişisel borç doğuran bir sözleşme olması nedeniyle satış vaadi sözleşmesinin geçerli olması için vaat borçlusunun satış vaadinin yapıldığı tarihte tapuda kayıtlı taşınmazın maliki olması gerekmez. Bir başka deyimle, borç doğuran bir sözleşmenin geçerliliği hiçbir zaman satıcının satış tarihinde veya daha sonra o şeye malik olması şartına bağlı değildir. Vaatte bulunanın satış vaadinin konusunu oluşturan taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisinin varlığını aramak da gerekmez. Satış vaadi sözleşmelerinde, satış vaat eden sözleşmede devir tarihi olarak belirtilen tarihte sözleşme konusu taşınmazı satış vaadedilene devretmekle yükümlüdür....
Dairemizin 13/11/2014 tarih ve 2014/10693 Esas 2014/12456 Karar sayılı kararı ile TOKİ ile Abdullah Genç arasında imzalanan 13.02.2008 tarihli Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ile varsa TOKİ tarafından verilen devrin onayına ilişkin belgelerin tespiti için dosya mahalline geri çevrilmiş ise de; geri çevirme kararı üzerine TOKİ ile yapılan yazışmalar sonucu dosyaya sunulan belgeler, davacı S.. S..’a ilişkin olmayıp devreden A. G.ile yapılan Gayrimenkul Satış Sözleşmesine ilişkindir. TOKİ’ den istenen; 30.05.2013 tarihinde A. G. ile S.. S.. arasında imzalanan Gayrimenkul Satış Sözleşmesinden doğan her türlü borç ve yükümlülüklerin davacı S.. S..’a devredildiğine ilişkin protokole TOKİ tarafından onay verilip verilmediğine ilişkin olup, bu defa Mahkemece, geri çevirme kararı gereğinin titizlikle yerine getirilerek alınacak cevap yazısının evraka eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahalline yeniden GERİ ÇEVRİLMESİNE, 25.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi, hukuki niteliği bakımından bir ön akit olup bu sözleşme ile; taşınmaz mal mülkiyetinin başkasına geçirilmesi ve başkası adına tescili değil, sadece o taşınmaz malın ileride satışına ilişkin bir sözleşme yapılması borçlanılmaktadır. Bu nedenle, satış vaadine konu taşınmazın sözleşmenin düzenlendiği sırada vaad edenin mülkiyetinde bulunmaması sözleşmenin geçersizliği sonucunu doğurmaz. Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin aynen yerine getirilmesi mümkündür ancak, satış vaadinde bulunan, geçerli bir satış vaadi sözleşmesine rağmen akdi yerine getirmez ise, vaad edilen; vaad olunan satış aktinin yerine getirilmesi hususunda dava açabilir. Zira, satış vaadi sözleşmesi, satış sözleşmesinin yapılmasına tarafları icbar eder. Mahkemenin hükmü de bu satış aktinin yapılmasına ilişkindir. Bir başka deyişle mahkeme hükmü satış aktinin yerini tutar ve Türk Medeni Kanunu'nun 716....
Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. ... 12....
den 29.200 TL para aldığı, bu paraya karşılık senet verdiği, bu senedin de ödenmediği, sanıkların bu şekilde nitelikli dolandırıcılık suçlarını işledikleri iddia olunan olayda; Katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; Katılanın aşamalarda değişmeyen istikrarlı beyanları, satış vaadi sözleşmeleri, sanıkların katılana aldıklarını beyan ettikleri dairenin satış sözleşmesinden sonra da başka bir satış vaadi sözleşmesinin yapılmış olması, katılanların kendilerine verilen evin satış vaadi sözleşmeleri ile vermiş oldukları paralar ile ilgisini bulunmadığı, borç alarak da kendilerinden para alındığına ilişkin beyanları ile satış vaadi sözleşmelerindeki miktar ile bu dairenin değeri arasındaki farkın fazlalığı karşısında, sanıkların dolandırıcılık suçu işledikleri hususunda yeterli delil bulunduğundan mahkumiyetleri yerine yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan...
Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; satış vaadi sözleşmelerindeki satış bedeli toplamına göre görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi de; yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda tespit olunan satış vaadine konu taşınmaz pay değerlerine göre Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosya kapsamından, dava dayanağı olan noterliklerce düzenlenmiş 02.07.1970 ve 14.09.1971 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerindeki dava konusu taşınmaz hisselerinin satış bedelinin 1500 ve 6000 TL olarak gösterildiği anlaşılmıştır....
Noterliği' nin 20.08.1998 tarih ve 40933 yev. nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile 50.000,00 TL bedel mukabilinde T1 satış vaadinde bulunulduğunu, satış vaadi sözleşmesinin 17/08/2005 tarih ve 12980 yev. nolu işlem ile tapu siciline de şerh verildiğini, davalıların murisi Nazmi Birim'in satış vaadi sözleşmesi ile mümkün olan en kısa zamanda intikal işlemlerini yaptırmak ve tapu sicilinde ferağını vermeyi de taahhüt etmek suretiyle taşınmazın zilyetliğini T1 teslim ettiğini ve taşınmaz hissesi o tarihten bu yana kendisi tarafından zilyet ve tasarruf edildiğini, her türlü emlak ve çevre temizlik vergisi ile kanuni yükümlülüklerinin de kendisi tarafından karşılandığını, Nazmi Birim adına kayıtlı bulunan 1/12 hisse satış vaadi sözleşmesine göre iktisap edilmiş ve zilyetliği devralınmış olmasına rağmen Nazmi Birim tarafından tapu sicilinde ferağ işlemi ile adına tescili işleminin ikmal edilmesinden, intikalin yapılmadığı, iştirakin feshedilmediği gibi gerekçelerle...
DELİLLER : Tapu kayıtları, tapu kütük sureti, Düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi, Mirasçılık belgesi, Keşif, Bilirkişi raporları, Taraf tanıkların beyanları, Delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. Kaynağını sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanununun 22. Maddesinden (TBK 29.madde) alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür....