Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Vekil olan davalı, davacıya karşı taşınmaz hissesinin satış bedelinden sorumludur. Somut olayda, her ne kadar, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davacının gayrimenkuldeki hak ve hisselerinin tamamı ...'a satılmış ve davacı satış bedelinin tamamını nakden ve peşinen almışsa da; davacı ile dava dışı ... arasındaki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ancak sözleşme taraflarını bağlar; davacının gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine göre, akidi ...’a karşı sorumluluğu devam eder, ancak bu durum vekalet sözleşmesindeki akidi davalının sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Ayrıca, dosya kapsamından, dava dışı ...’ın davacıya karşı açmış olduğu derdest davasının olduğu; davalının, vekil edeni olan davacının talimatı olmaksızın taşınmaz hissesi ve bedeli ile ilgili tasarrufta bulunduğu anlaşılmıştır. Bu durum açıkça vekilin özen borcuna aykırıdır....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 05/11/2020 NUMARASI : 2019/589 Esas-2020/641 Karar DAVANIN KONUSU: Tüzel Kişi Tacirler Arasında Gayrimenkul Satış VaadiSözleşmesinden Kaynaklanan Tapu İptali Ve Tescil, OlmadığıTaktirde Tazminat KARAR TARİHİ: 27/05/2021 6100 sayılı HMK'nın 352/1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Dava tüzel kişi tacirler arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tazminat istemine ilişkindir. Davanın tarafları yani davacı ile davalılar tüzel kişi tacir olup dava Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp karar bağlanmıştır. Davacısı farklı şirket, davalıları aynı şirketlerin olduğu benzer nitelikte gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tazminat davaların istinaf incelemesi İstanbul BAM 43.Hukuk Dairesince yapılmış ve karara bağlanmıştır....

      O halde; Mahkemece birleşen katkı payı alacağı davasının yazılı nedenlerle reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığından birleşen dosya davacısı ... vekilinin bu yöne ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün bu bölümünün açıklanan nedenlerle ONANMASINA, Taraf vekillerinin satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ile satış vaadi sözleşmesinin iptaline ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; asıl dava ile karşı dava satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan isteme ilişkindir. Davacı vekili... 8. Noterliği'nce düzenlenen 05.04.2004 tarih ve 7416 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle bedeli alınmak suretiyle devredilen 1765 ada 1 parsel üzerindeki dört adet bağımsız bölümün tapu kaydının iptalini istemiş, karşı davada ise; satış vaadi sözleşmesinin karşılıksız olarak düzenlendiği, gerçekte böyle bir satış vaadi söz konusu olmadığı ileri sürülerek sözleşmenin iptaline karar verilmesi talep edilmiştir....

        Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Elbirliği mülkiyetine (4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 701 inci maddesi) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak hâlinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması hâlinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez. 4. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden, Borçlar Kanunu'nun 146 ncı maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar....

          satış vaadi şerhinin fekkine/kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

          Dosya kapsamından; toptan satış ihalesine katılanın, şartnameyi ve ekindeki taahhütnameyi imzalayanın, ihaleyi kazananın, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesini imzalayanın ... isimli dava dışı şahıs olduğu, bu sebeple gerek ihaleden gerekse gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan damga vergisinden bu belgeleri imzalayan dava dışı ... sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. Davanın verginin mükellefi olan kişiye yöneltilmesi gerekir. Şu durumda, husumet düşmeyen davalı hakkında açılan davanın pasif husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile işin esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu yönden bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, davalının öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12/05/2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.05.2006 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil talebinin reddine, tazminat talebinin kabulüne dair verilen 21.07.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, hükmüne uyulan Dairemiz bozma kararında gösterilen gerektirici nedenlere özellikle 06.09.2004 tarihli satış vaadi sözleşmesinden borçlunun kusuru sebebiyle, alacaklı hakkını tamamen elde edemediğinden hükmedilen miktarı tazmine BK. m.96 uyarınca davalı zorunlu bulunmasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA...

              Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 22.09.2004 tarihinde açılan tarafların noterde yapmış oldukları düzenleme şeklindeki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescile ilişkindir. Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmeleri mülkiyeti geçirim borcunu doğuran akitlerden (T.M.Y.’nın 706. m.) olup, sözleşmede belirtilen miktar ve değerin hayatın ve günün olağan koşullarına uygun olmadığı gibi kamu düzenine ilişkin görev konusu taraf iradesine bırakılmakla sözleşmede belirtilen değerin harç kaybına neden olacağı da gözetilerek, Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmelerine dayalı uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin dava tarihindeki değere göre belirlenmesi gerekir. Yargıtay H.G.K.'...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı tarafından, davalı aleyhine 27.12.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.09.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, satış vaadi sözleşmesinden vazgeçtiğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. 14.02.2005 tarihli satış vaadi sözleşmesinde 357 numaralı parselde kayıtlı gayrimenkul üzerinde inşa edilen binanın 1 no'lu dairesinin satımı vaadedilmiştir. Dosyaya celbedilen tapu kaydında taşınmaz tarla niteliğinde kayıtlı olup ......

                  İcra Müdürlüğü'nün 2015/20264 esas sayılı dosyası, 19/11/2012 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında 19/11/2012 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi bulunduğu, gayrımenkul satışını vaad eden T1 bizzat, taşınmazları satmayı vaad eden T5'ın yerine ise (T5 vekili Mustafa Kestaneci vekili, Mehmet Dikici adına vekaleten Fehmi Özparıltı'nın) sözleşmeyi imzaladığı, davacının davalı aleyhine 19/11/2012 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanarak ilamsız icra takibi başlattığı,19/11/2012 tarihli gayrımenkul satış vaadi sözleşmesinde davalının " (Kuşadası 1....

                  UYAP Entegrasyonu