Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- 5846 sayılı FSEK 2/3. maddesi uyarınca mimari projenin ilim ve edebiyat eseri olarak korunabilmesi için aynı Kanun'un 1/B maddesine göre sahibinin hususiyetini taşıması yeterli ise de, mimari projenin uygulanması sonucu ortaya çıkan dava konusu konutun yani mimari yapının aynı Kanun'un 4/3. maddesinde sayılan mimarlık eseri (güzel sanat eseri) olarak nitelendirilip mimari projeden ayrı olarak korunabilmesi için söz konusu konutun aynı Kanun'un 4/1. maddesi uyarınca "estetik değere sahip olması" da gereklidir....

    Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi TARİHİ: 28/10/2022 NUMARASI: 2022/153 E. DAVANIN KONUSU: Fikir Ve Sanat Eseri (Tecavazün Meni İstemli)|Fikir Ve Sanat Eseri (Tecavüzün Tesbiti İstemli) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/12/2022 Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Taraflar arasında yapılan 10.11.2020 tarihli sözleşmeden kaynaklı muarazanın giderilmesine yönelik açılan asıl ve birleşen davada, davalı birleşen davacı tarafından; piyasada faal olarak film yapımı ve içerik üretimi ile uğraşan bir şirket oldukları, dava ile ilgili olarak davalı hakkında basın-yayın yasağı konulmadığı takdirde ticari itibarının zedeleneceği, bu durumun yalnızca uyuşmazlığa konu ''...'' sinema filmi bakımından değil, özellikle de gelecek yıl vizyona girecek ''...'' filminin ticari başarısını olumsuz olarak etkileyeceği gerekçeleriyle, basın-yayın yasağı talep edildiği görülmüştür....

      İSTANBUL 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/131 Esas KARAR NO : 2023/104 DAVA : İtirazın İptali (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 04/08/2022 KARAR TARİHİ : 02/05/2023 Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ... tarafından, ... 14. İcra Müdürlüğü'nün ... E....

        İSTANBUL 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO:2022/228 KARAR NO :2023/190 DAVA:Alacak (Fikir Ve Sanat Eseri İle İlgili Sözleşmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:02/03/2022 KARAR TARİHİ:13/07/2023 Mahkememizde görülmekte bulunan AlacakAlacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davanın kabulüyle internet adreslerine erişimin engellenmesine; bu kapsamda bilgi teknolojileri ve iletişim kurumuna (BTK) müzekkere yazılmasına, “...” markasını veya ibaresini taşıyan eşyaların davalılar tarafından ithalinin yasaklanmasına, bu kapsamda gümrükler genel müdürlüğüne müzekkere yazılmasına, “...” ve sair markaları haiz yahut ibareleri taşır ürünlerin pazarlamasının, dağıtımının, satışa arzının ve satımının önlenmesi amacıyla, davalıların tarafımızca gösterilecek adreslerindeki bu ürünlerin toplatılmasına, sözleşmenin yürürlükte olduğu süre içerisinde, “...” ve sair markalı ürünlerin başka yerden...

          Bu tür fikir ve sanat ürünlerinin ilim ve edebiyat eseri sayılabilmesi için, onların mutlaka yazı ile tespit edilmiş olmaları gerekmez, başka bir ifade ile duygu ve düşünceleri ifade için kullanılan araç veya olanağın hiçbir önemi yoktur. Bu araç veya olanak yazı, çizgi, rakam, formül veya söz olabilir. Örneğin şifahen söylenmiş bir şiir, hikaye, masal da hususiyet taşıyorsa, kamuya sunulduğu andan itibaren eser olarak korunur. Yine dil ve yazı ile ifade olunan eserlerde konunun mutlaka bilimsel veya edebi olması da şart değildir. Siyasal, sosyal ve dinsel düşünce ve fikirler de, ilim ve edebiyat eseri sayılırlar. Yine kullanılan dilin yabancı veya ölü bir dil oluşu da önem taşımaz. Ayrıca bunların yapıldığı mekanın önemi de yoktur. Dil ve yazı ile ifade olunan eserlerin korunabilmesi için, hususiyet taşımaları gerekir....

            Bu tür fikir ve sanat ürünlerinin ilim ve edebiyat eseri sayılabilmesi için, onların mutlaka yazı ile tespit edilmiş olmaları gerekmez, başka bir ifade ile duygu ve düşünceleri ifade için kullanılan araç veya olanağın hiçbir önemi yoktur. Bu araç veya olanak yazı, çizgi, rakam, formül veya söz olabilir. Örneğin şifahen söylenmiş bir şiir, hikaye, masal da hususiyet taşıyorsa, kamuya sunulduğu andan itibaren eser olarak korunur. Yine dil ve yazı ile ifade olunan eserlerde konunun mutlaka bilimsel veya edebi olması da şart değildir. Siyasal, sosyal ve dinsel düşünce ve fikirler de, ilim ve edebiyat eseri sayılırlar. Yine kullanılan dilin yabancı veya ölü bir dil oluşu da önem taşımaz. Ayrıca bunların yapıldığı mekanın önemi de yoktur. Dil ve yazı ile ifade olunan eserlerin korunabilmesi için, hususiyet taşımaları gerekir....

              Bu tür fikir ve sanat ürünlerinin ilim ve edebiyat eseri sayılabilmesi için, onların mutlaka yazı ile tespit edilmiş olmaları gerekmez, başka bir ifade ile duygu ve düşünceleri ifade için kullanılan araç veya olanağın hiçbir önemi yoktur. Bu araç veya olanak yazı, çizgi, rakam, formül veya söz olabilir. Örneğin şifahen söylenmiş bir şiir, hikaye, masal da hususiyet taşıyorsa, kamuya sunulduğu andan itibaren eser olarak korunur. Yine dil ve yazı ile ifade olunan eserlerde konunun mutlaka bilimsel veya edebi olması da şart değildir. Siyasal, sosyal ve dinsel düşünce ve fikirler de, ilim ve edebiyat eseri sayılırlar. Yine kullanılan dilin yabancı veya ölü bir dil oluşu da önem taşımaz. Ayrıca bunların yapıldığı mekanın önemi de yoktur. Dil ve yazı ile ifade olunan eserlerin korunabilmesi için, hususiyet taşımaları gerekir....

                Bu tür fikir ve sanat ürünlerinin ilim ve edebiyat eseri sayılabilmesi için, onların mutlaka yazı ile tespit edilmiş olmaları gerekmez, başka bir ifade ile duygu ve düşünceleri ifade için kullanılan araç veya olanağın hiçbir önemi yoktur. Bu araç veya olanak yazı, çizgi, rakam, formül veya söz olabilir. Örneğin şifahen söylenmiş bir şiir, hikaye, masal da hususiyet taşıyorsa, kamuya sunulduğu andan itibaren eser olarak korunur. Yine dil ve yazı ile ifade olunan eserlerde konunun mutlaka bilimsel veya edebi olması da şart değildir. Siyasal, sosyal ve dinsel düşünce ve fikirler de, ilim ve edebiyat eseri sayılırlar. Yine kullanılan dilin yabancı veya ölü bir dil oluşu da önem taşımaz. Ayrıca bunların yapıldığı mekanın önemi de yoktur. Dil ve yazı ile ifade olunan eserlerin korunabilmesi için, hususiyet taşımaları gerekir....

                  İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/9 Esas KARAR NO : 2021/146 DAVA : İtirazın İptali (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 08/01/2020 KARAR TARİHİ : 23/03/2021 Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili meslek birliği ve diğer meslek birlikleri ile davalı şirket arasında 16/04/2015 tarihli "Yayın İzin Sözleşmesi" ile "Sözleşmeye Konu Yayın Kuruluşu Bilgileri" başlıklı ek sözleşme akdedildiğini, sözleşme hükümlerine göre davalı şirketin ödemekle yükümlü olduğu mali hak bedellerini ödemediğini, ... 21....

                    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/11/2022 NUMARASI : 2022/571 2022/666 DAVA KONUSU : Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref'i, Önlenmesi Ve Tazmini KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 1949 yılından bu yana sinema sektöründe faaliyet gösterdiğini, davaya konu "Kuyu" isimli filmin ise 1968 yılında sahibi bulunduğunu, Ortak Film isimli şirketi ile yapımcılığını üstlendiğini, bu sebeple söz konusu filme ait tüm hakların sahibinin müvekkili olduğunu, söz konusu filmin negatif kopyasının, arşivlenmek ve muhafaza edilmesi bakımından davalı kuruma teslim edildiğini ve halen davalı bünyesinde olduğunu, müvekkilinin davalı kurumdan filmin negatif kopyasını talep ettiğini, hak sahipliğine ilişkin tüm belgelerin davalı kuruma ibraz edilmesine rağmen negatif kopyaların verilmediğini belirterek, 1968 yılı yapımı "Kuyu" isimli filmin negatif kopyasının müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir...

                    UYAP Entegrasyonu