WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-TL alacak mevcut olup, takipte tüm alacaklar birleştirilerek talepte bulunulduğu için bu tutarın gözden kaçırıldığı, bu alacak için TCMB tarafından belirlenen faiz oranlarının aşılamayacağı, bu faiz oranının % 28.08 olduğu yine ilk raporda hesaplanmayan ... nolu taksitli ticari kredi alacağı kat tarihi itibariyle 18.862,14.-TL asıl alacağın bulunduğu, davacı bankanın kat tarihi itibariyle hesapladığı faiz ve fer'ilerini de ekleyerek asıl alacak belirleme hakkı olduğu halde hesapladığı bir kısım faiz ve fer'ileri asıl alacak içine katıp, bir kısmını da ayrı tuttuğu, bu hesaplama yönteminin mantığını anlayıp sorumluluk hesabını buna göre yapılması gerekmekte ise de bankanın kullandığı ölçüyü belirlemek mümkün olmadığından bunun yapılamadığı, taleple bağlı kalındığında bankanın takip tarihi itibariyle isteyebileceği asıl alacak tutarının şirket kredi kartı için 972,95.-TL, diğer alacaklar için 278.280,63.-TL işlemiş faiz tutarının şirket kredi kartı için 48,93....

    Somut olayda, tahsil talepli belirsiz alacak davasında faiz başlangıcı, davadan önce temerrüt söz konusu değil ise dava tarihi olup, alacak belirlendikten sonra arttırılan kısım için faiz başlangıcı da dava tarihidir. Bu nedenle belirsiz alacak davasına konu edilen fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarının tamamı için faiz başlangıcı dava tarihidir. Bu nedenle; Yerel Mahkemenin kararı kaldırılarak HMK'nun 353/1- b-2 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

    Mahkemece; asıl alacak yargılama aşamasında ödenmiş olmakla bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, faiz alacağına ilişkin istemin kısmen kabulü ile; 7.574,39 TL faiz alacağının davalı Kurum'dan tahsili ile davacıya verilmesine, davacı vekili yararına karar tarihindeki AAÜT gözönüne alınarak asıl alacak nedeni ile 1.800 TL, faiz alacağı nedeni ile hüküm altına alınan miktara göre 1.500,00 TL maktu vekalet ücreti olmak üzere toplam 3.300 TL avukatlık ücretinin davalı Kurum'dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ise de; mahkemece faiz alacağı hakkında da vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HMK’nın geçici 3. maddesi delaletiyle HUMK'un 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır....

      Zira; yerel mahkemece tesis edilen kararın hüküm kısmı incelendiğinde belirsiz alacak davası olarak ikame edilen birleşen dava yönünden verilen kararda, talep konusu yıllık ücretli izin alacağı, fazla mesai alacağı, UBGT alacağı, hafta tatili alacağı için faiz tarihleri noktasında dava - ıslah ayrımına gidildiği görülmektedir. Yargıtay'ın yerleşmiş, uygulama haline gelmiş içtihatlarında, belirsiz alacak davası olarak ikame edilen davada, talep konusu alacakların faiz başlangıç tarihi olarak dava - ıslah ayrımına gidilemeyeceği, alacağın tümü yönünden faiz yürütülmesi gerektiği ifade edilmektedir. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 2021/8649 Esas, 2021/13024 Karar sayılı ve 28.09.2021 tarihli ilamında "Somut olayda, davacının dava konusu alacak bakımından davasını belirsiz alacak davası türünde açmış olmasına rağmen söz konusu alacağın tamamına dava tarihinden itibaren faize hükmetmek gerektiği halde bir bölümüne dava tarihinden itibaren faiz hükmedilmiştir....

      Mahkemece benimsenen bilirkişi raporuna göre her ne kadar davacı alacağı, 5.000,00-TL asıl alacak, 62.299,57-TL birikmiş faiz ve 453,28-TL masraf olmak üzere toplam 67.752,85-TL olarak belirlenmiş ise de; kredi sözleşmelerinin tarihiyle icra takip tarihi arasında yaklaşık 16 yıllık sürenin geçtiği, borçlu davalının borcunu kimi ödeyeceğini dahi bilememesi, kredi almış olduğu bankaya el konulması ve muhatabı bilebilecek durumda olmaması nazara alınarak davalıların işlemiş faizin tümünden sorumlu tutulmasının hakkaniyetle bağdaşmayacağı bu sebeple faizin artmasına davacının da müterafik kusuru bulunduğu belirtilerek faizin %50'sinden indirim yapılmış asıl alacak yönünden talebin kabulüne, faiz yönünden ise kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. T.T.K. 8-1 .maddesi uyarınca ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenir....

        Davalı Savunmasının Özeti: Davalı vekili; iş sözleşmesi 12.05.2010 tarihinde davacı tarafından feshedildiğinden ihbar tazminatına hak kazanmadığını, davacının bakiye ücret alacakları ile kıdem tazminatının 02.8.2010-06.01.2011 tarihleri arasında ödendiğini, 20.527,46 TL ödeme yapıldığını, raporlu olduğu günlere istinaden 796,97 TL işgöremezlik kesintisi yapıldığını, bayram alacağı bulunmadığını ve 12.05.2010 tarihli dilekçesinde de ücret, yıllık izin ve kıdem tazminatı alacağı dışında başka kalemlere yer vermediğini, ayrıca faiz talebinden feragat edildiğini, alacak likit olmadığından icra inkâr tazminatı talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddini talep etmiştir....

          11.266,25 YTL işlemiş faiz alacağının 18.5.2001 tarihinden itibaren % 105 akti temerrüt faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda davacının asıl alacağı 7.904.837.537 TL ile 9.584.607.928 TL işlemiş faiz ve 479.230.396 TL BSMV alacağı toplamı 17.968.675.892 TL olarak hesaplanmıştır.Mahkemece asıl alacak ve faiz alacağı toplamı üzerinden faize karar verilmiş olmakla BK.nun 104/son maddesi hükmüne aykırı olarak faize faiz yürütülerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir. 3-Ne var ki bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyip hükmün düzeltilerek onanması HMUK 436/2.maddesi hükmü gereğidir....

            İcra Müdürlüğü’nün ...E. sayılı 25.12.2018 takip tarihi itibariyle, 101.879,78 TL asıl alacak, 9.976,62 TL faiz, 498,83 TL faizin % 5 gider vergisi ve 179,36 TL ihtarname masrafı olmak üzere; toplam 112.534,59 TL alacağının olduğu, Davacının, “takip tarihi itibariyle” hesaplanan alacağı - [.... İM ...E.] ASIL ALACAKFAİZ BSMV İHTANAME MASRAFI TOPLAM 101.879,78 9.976,62 498,83 179.36 112.534,59 -Davacının, icra ödeme emrinde yazılı alacak talebinin ise, 101.879,78 TL asıl alacak, 15.687,57 TL faiz, 784,38 TL faizin % 5 gider vergisi ve 179,36 TL ihtarname masrafı olmak üzere; toplam 118.531,09 TL olduğu, -Davacının, “icra ödeme emrinde yazılı” alacak talebi - [.... İM ...E.]...

              Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 1.336,12 TL asıl alacak ile, 256,06 TL faiz alacağı olduğunun tesbitine, bu miktara dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline, davalının 1.251,65 TL alacağının infaz aşamasında mahsubuna karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Davacı, eczacı olan davacı ile sözleşme imzaladığını, yapılan müfettiş soruşturması sonucu sözleşmeye aykırı düzenlenen reçeteler nedeniyle 5.057,91 TL alacaklı olduğunu, davalının karşı alacağı olan 1.251,65 TL nin mahsubu ile bakiye 3.806,24 TL ye 30.4.2001 tarihinden faiz işletilerek toplam 11.17916 TL alacağının faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

                Mahkemece, asıl alacak yönünden 400 m³ mıcırın davacıya teslim edilmesi karşısında davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına, faiz alacağı yönünden ise davanın kabulüne dair verilen ilk karar, Dairemizin 22/11/2018 tarihli 2016/10274-2018/7287 sayılı ilamı ile “asıl alacak konusu olan 400 m³ asfalt mıcırının yargılama sırasından aynen iade edildiğinden bedel üzerinden faize hükmedilemeyeceği” gerekçesiyle bozulmuş; mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda asıl alacak yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, faiz alacağı yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu