Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TTK 122 m. uyarınca, acentenin talep edebileceği denkleştirme tazminatı miktarı, son beş yıllık faaliyeti sonucu aldığı tüm ödemelerin (komisyon, prim vs.) yıllık ortalamasını aşamaz. Beş yıldan daha az süren acentelik ilişkilerinde talep edilebilecek denkleştirme tazminatında azami miktar, faaliyet gösterilen sürenin yıllık ortalamasıdır....

    Davalı Cevabının Özeti: Davalı, zamanaşımı def'ini öne sürerek, işyerinde projlere göre çalışma yapıldığını, 2014 yılı sonrasında çok az iş yapıldığını ve çalışma olmasa da işçilerin ücretlerinin ödendiğini, 2014 yılı öncesinde ise projlere göre çalışma yapılarak 40 gün çalışma 20 gün dinlenme ile denkleştirme uygulandığını, fazla çalışma yapılmadığını, çalışma olduğunda genel tatil ücretlerinin ödendiğini, ve davacının alacağı olmadığını, savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı ancak dava konusu alacakların belirlenebilir nitelikte olduğu ve belirsiz dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığı, gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı taraf temyiz etmiştir. Yargırtay (Kapatılan) 22....

      Maddesinde ifade edilen denkleştirme tazminatı alacağı olarak talep edilen 4.500,00 TL alacak taleplerini 217.207,44 TL artırarak toplam 221.707,44 TL talep ettiklerini, TTK 123. Maddesinde ifade edilen rekabet yasağı anlaşması alacağı olarak talep edilen 4.500,00 TL alacak taleplerini 81.729,75 TL artırarak toplam 86.229,75 TL alacak talebin bulunduklarını nihayetinde toplam 304.437,19 TL alacak taleplerinin sözleşmenin feshedildiği tarih olan (... Noterliğinin 19.09.2016 tarih ve ... yevmiye numaralı fesih bildiriminde ifade edildiği üzere fesih bildiriminin tebliğ edildiği 22.09.2016 tarihinden itibaren 3 ay sonra feshedilmiş sayıldığından 22.12.2016 tarihinden itibaren) 22.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiş olduğu görülmüştür....

        Davalı taraf işyerinde denkleştirme yapıldığı bu sebeple davacı işçinin fazla çalışma alacağının bulunmadığını ileri sürmüş olsa da 4857 sayılı Yasanın 63. maddesi gereğince denkleştirme en fazla iki ay için uygulanabilecek olup, işçinin bu süre içerisindeki toplam çalışmasının da haftalık 45 saati geçmemiş olması gerekmektedir. Söz konusu şartların dosya kapsamında oluşmamış olması sebebiyle davalı tarafın denkleştirmeye yönelik istinaf başvurusunun reddi gerekmektedir. Mahkeme kararında hükmedilen faiz türü ve başlangıç tarihlerine ilişkin olarak davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuş olsa da yapılan incelemede alacak kalemlerine uygulanan faiz türü ve başlangıç tarihlerinin yasal mevzuata ve yerleşik kazanmış Yargıtay içtihatlarına uygun olduğu anlaşıldığından davalı tarafça yapılan başvurunun reddine karar verilmesi gerekmektedir....

        Davacının sadece önceki poliçeler sebebiyle 32.007,94 TL prim alacağı kalmış olup bu alacak kalemi ise dava konusu değildir. Denkleştirme tazminatının amacı acentelik sözleşmesinin haksız olarak feshi nedeniyle sözleşmeye güvenerek belli bir yatırım yapan ve müşteri çevresi edinen acentenin daha güçlü konumda olan müvekkiline karşı bu emeğinin korunmasıdır. Dava konusu somut olayda davacı acentenin davalı müvekkiline karşı denkleştirme tazminatı talep etmesini gerektirecek korunmaya değer bir menfaatinin kalmadığı anlaşılmakla 6102 sayılı TTK m. 122/I-c hükmüne göre de somut olayın özellik ve koşulları kapsamında denkleştirme tazminatı talep edemeyeceği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir....

          İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı ve değer artış payı alacağı istemine ilişkindir. Değer artış payı alacağı; eşlerden birinin diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun karşılık almaksızın esaslı katkıda bulunması durumunda, tasfiye sırasında bu malda meydana gelebilecek değer artışı için katkısı oranında sahip olduğu alacak hakkıdır (4721 Sayılı TMK mad.227). Denkleştirme (TMK mad.230) hariç, tasfiyeye konu mal varlığında katkı tarihine göre değer kaybı söz konusu ise, katkının başlangıçtaki değeri esas alınır (TMK mad.227/1). Böyle bir malın daha önceden elden çıkarılmış olması halinde hakim, diğer eşe ödenecek alacağı hakkaniyete uygun olarak belirler (TMK mad.227/2). Değer artış payı alacağı talep edebilmek için, parasal ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunulmalıdır....

            , İhtarname içeriğinde de herhangi bir gerekçeye yer verilmediğini, acentelik sözleşmesinin feshinin haksız olduğunu, davacı acentenin denkleştirme talep etmesi için gerekli şartların mevcut olduğunu, denkleştirme hesaplanırken; özellikle zorunlu sorumluluk sigortaları olmak üzere poliçelerin yıllık yenilenmesinin ve sigorta şirketinin bu poliçelerden her yenilemede prim elde ettiği hususlarının, sektör bilinirliğine ve işletmenin marka değerine yapılan katkının, 7 senedir sektörde bulunan davacının çabalarının dikkate alınması gerektiğini, iddia ederek şonuç ve istem olarak aynen aktarımla: “Yukarıda arz ve izah ve re'sen nazara alınacak sebeplerle ve fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla; haklı davamızın kabulüyle, şimdilik portföy tazminatı alacağı olarak 10.000,00 TL (HMK md.107 uyarınca belirsiz alacak davasıdır) alacağın fesih tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile beraber davalıdan alınarak müvekkile ödenmesini talep ve dava edilmiştir....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava; Taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinde haksız fesih edildiği iddiasıyla denkleştirme tazminatı, kar mahrumiyeti, stok maliyet zararı, yatırım giderleri, menfi ve müspet zarar nedeniyle alacak davasıdır....

                İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Davalı işverene ait müvekkilinin çalıştığı iş yerlerinde denkleştirme usulü uygulanıyorsa bunun tanık anlatımı, puantaj tabloları, yazılı diğer delillerle ispatlanması gerektiğini, davalı işveren tarafından denkleştirme usulünün uygulandığına dair herhangi bir delil sunulamadığını, müvekkilinin fazla çalışma yaptığının ortaya konulduğunu belirterek istinaf talebinde bulunmuştur....

                Diğer taraftan, anılan talebin değerlendirilmesinde, işçinin çalışmalarının iki aylık denkleştirme süresine tabi tutulması da dosya içeriğine uygun değildir. Taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinin “5.c.” maddesinde; “İşçiye, işveren tarafından; İş Kanunu gereğince denkleştirme esasının benimsendiği durumlarda fazla çalışma ücreti ödenmez; karşılığı izin verilir” şeklinde hüküm bulunduğu görülmekte ise de, söz konusu iş sözleşmesi hükmü denkleştirmeye ilişkin açık bir düzenleme içermemekte olup, anılan hükümde 4857 sayılı İş Kanunu’na atıf yapmakla yetinilmiştir. 4857 sayılı Kanun’un 63. maddesinde ise, denkleştirme esasının uygulanması (belli sınırlamalar dahilinde) tarafların anlaşmasına bırakılmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu