Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

menfaatin (dolayısıyla acentenin yoksun kaldığı gelirin) yıllık miktarının hesaplanması; daha sonra, yıllık müşteri azalma oranının somut olayın özelliklerine göre tahmin edilmesi, yıllık azalma oranı dikkate alınarak, davalının yeni müşteri çevresinden elde edeceği menfaatin (dolayısıyla acentenin yoksun kaldığı gelirin) yeni müşterilerin devam edeceği toplam süre için toplam parasal değerinin (ham denkleştirme tazminatı alacağının) hesaplanması, bulunan bu ham alacak üzerinden, davacıya peşin ödeme yapılacağı dikkate alınarak, faiz indirimi yapılmak suretiyle davacının denkleştirme tazminatı alacağının miktarının belirlenmesi, ardından, hakkaniyet denetimi yapılarak ve üst sınır dikkate alınmaksızın, somut olayın özelliklerine göre, hakkaniyet ilkesi gereğince, yukarıdaki şekilde belirlenen alacak tutarında indirim veya artırım yapılıp yapılmayacağının değerlendirilmesi, son aşamada, yukarıdaki şekilde hesaplanan denkleştirme alacağının, yasal üst sınırı aşıp aşmadığı denetlenmesi gerektiğinden...

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, davacının denkleştirme esasına göre çalışması nedeniyle fazla çalışma ücretinin reddi yerinde kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, fazla çalışma yapılan günlerin bordrolarla tahakkuk ettirilerek ödendiğini, bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmeden ek rapor alınmasına yönelik taleplerinin de reddini hatalı olduğunu beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Taraflar arasında uyuşmazlık, denkleştirme usulünün uygulanıp uygulanmadığı, buna bağlı olarak fazla measi alacağına hak kazanıp kazanmadığı, davacının ulusal bayram-genel tatil çalışması ve hafta tatili alacağı olup olmadığı, takdiri indirim yapılmasının gerekip gerekmediği konularındadır. Davacı davalı işyerinde fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil çalışması yapmasına rağmen ücretlerinin ödenmediğini beyan ederek talepte bulunmuş, davalı ise işyerinde denkleştirme esasına göre çalışma yapıldığını, davacının 5 hafta 6 gün, 6....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Değer Artış Payı Alacağı ve Katılma Alacağı Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen malvarlıkları nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....

    DAVA TÜRÜ : ALACAK Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı....

      Bulunan bu ham alacak üzerinden, acentenin denkleştirme alacağını peşin olarak alacağı düşünülerek, faiz indirimi yapılır ve birinci aşamadaki ham alacak bulunur. İkinci aşamada hakkaniyet denetimi yapılır. Bu aşamada üst sınır dikkate alınmaz. Somut olayın özelliklerine göre, hakkaniyet ilkesi gereğince alacak tutarında indirim veya artırım yapılabilir. Örneğin, müvekkilin markasının tanınmışlığı yeni müşteri çevresinin oluşumunda etkili olmuşsa, alacak miktarından uygun bir oranda indirim yapılmalıdır. Acente olağanüstü çaba göstermiş, önemli reklam ve tanıtım çalışmaları yapmışsa alacak miktarı hakkaniyet gereği artırılabilir. Hakkaniyet ölçüsü de uygulanarak, acentenin denkleştirme alacağı hesaplanmış olur. Üçüncü aşamada, hesaplanan denkleştirme alacağının, yasal üst sınırı aşıp aşmadığı denetlenir. Eğer üst sınırın altındaysa hesaplanan alacağa aynen hükmedilir; üst sınırı aşıyorsa, alacak tutarı üst sınıra indirilerek hüküm altına alınır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK YRG.GELİŞ TARİHİ: -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; mirasta iade, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkin olup bu tür kademeli isteklerde öncelikle mirasta denkleştirme konusunda bir karar verilmeden tenkis istemi incelenemez.Mahkemece mirasta denkleştirme davasının reddine, tenkis isteminin kabulüne karar verilmiş, verilen hüküm davacı tarafından mirasta denkleştirme isteğinin kabul edilmesi gerektiğine ve tenkis hesabının hatalı olduğuna dair davalı tarafından ise saklı paya tecavüz bulunmadığına değinilerek temyiz edilmiştir.Eldeki davada öncelikle denkleştirme konusunda bir karar verilmeden tenkis isteminin incelenmesi mümkün olmayıp mirasta denkleştirme konusunda inceleme görevi Dairemizin görevi dışındadır....

        Mahkemece, tasfiye konusu malın karara en yakın tarihteki sürüm değeri belirlenmelidir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'na göre yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinde talep edebileceği alacak; "değer artış payı alacağı (TMK. m. 227)" ve artık değere katılma alacağı (TMK. m. 236) olabilir. Talep halinde, bu alacakların mevcut olup olmadığı; Kanunda gösterilen niteliklerine uygun olarak gösterilen deliller çerçevesinde araştırılır; varlığı halinde yine Kanunda gösterilen şekilde hesaplanır. Artık değere katılma alacak isteği söz konusu olduğunda, davalı eş TMK'nun 229. maddesinde belirtilen amaç doğrultusunda malı elden çıkarmışsa, başkasına devredilen malvarlığı mevcutmuş gibi tasfiye hesabına dahil edilir ve devir tarihindeki değeri esas alınır (TMK'nun m. 235/2)....

          Bu kapsamda, mahkemece, hesaplamanın yapıldığı dönemle sınırlı kalmak kaydıyla, İngilizce içeriğe sahip kayıtların Türkçe içerikli örneklerinin sunulması için davalı tarafa süre verilmeli, ardından söz konusu elektronik kayıt içerikleri hakkında davacı isticvap edilerek, gerekirse tanıklar yeniden dinlenerek ve davalı işyerinde denkleştirme yapıldığı savunması hakkında değerlendirme de yapılarak fazla çalışma ücreti alacağı, ubgt alacağı ile yıllık ücretli izin alacağının bulunup bulunmadığı konusunda tüm dosya kapsamı göz önünde bulundurularak gerekirse yeniden bilirkişi raporu alınarak bir karar verilmelidir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle; Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasıdır.Taraflar arasındaki uyuşmazlık ise, davacı ile davalı arasında yapılan acenta sözleşmesi kapsamında davacının komisyon bedeli alacağı, denkleştirme tazminat alacağı, manevi tazminat alacağı, davalının davacı tarafa ait hakedişlere koyduğu 7.000,00 TL blokaj olup olmadığı, davalıda bulunduğu iddia edilen 46.000,00 TL lik teminat senedinin iadesinin mümkün olup olmadığı hususunda uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir....

            Davalı vekili, davacının istifa ettiğini, kıdem tazminatına hak kazanmadığını, ihbar tazminatı ödemesi gerektiğini, bu nedenle ihbar tazminatının mahsup edildiğini, sektör gereği nöbet ertesi işe gelinmediğini, fazla mesai yapıldığında denkleştirme yapıldığını, artan fazla mesai varsa ücretinin bordroya yansıdığını, Ağustos 2013 ücret alacağının ödendiğini, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde nöbet usulü çalışma yapıldığını,çalışmaları varsa ücretli izin verilerek denkleştirme yapıldığını, denkleştirme yapılmayan çalışma varsa bordroya bağlı ödeme yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu