WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Değer artış payı alacağı; eşlerden birinin diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun karşılık almaksızın esaslı katkıda bulunması durumunda, tasfiye sırasında bu malda meydana gelebilecek değer artışı için katkısı oranında sahip olduğu alacak hakkıdır (4721 sayılı TMK m. 227). Denkleştirme (TMK m. 230) hariç, tasfiyeye konu malvarlığında katkı tarihine göre değer kaybı söz konusu ise, katkının başlangıçtaki değeri esas alınır. Böyle bir malın daha önceden elden çıkarılmış olması halinde hakim, diğer eşe ödenecek alacağı hakkaniyete uygun olarak belirler (TMK m. 227). Değer artış payı alacağı talep edebilmek için, parasal ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunulmalıdır....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TENKİS Uyuşmazlık ve hüküm Türk Medeni Kanunu'nun 669. maddesinde düzenlenen "mirasta denkleştirme" olmazsa tenkis, ve muris muvazaasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, mirasta denkleştirme ile tenkis davasının reddine, tazminat davasının kabulüne dair verilen karar, mirasta denkleştirme ve tazminat yönünden tarflarca temyiz edilmiş olmakla, öncelikle mirasta denkleştirme davasının görülmesini gerekmete olduğu, "mirasta denkleştirme" davasını inceleme görevinin ise Yargıtay 2. Hukuk Dairesine ait bulunmakla dosyanın Yargıtay Yüksek 2.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 10.10. 2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      ile birlikte ödendiğini, maaş ve ücret bordrolarına bakıldığında agi alacağı olmadığının anlaşıldığını öne sürerek istinafa başvurmuştur....

      TTK 122 m. uyarınca, acentenin talep edebileceği denkleştirme tazminatı miktarı, son beş yıllık faaliyeti sonucu aldığı tüm ödemelerin (komisyon, prim vs.) yıllık ortalamasını aşamaz. Beş yıldan daha az süren acentelik ilişkilerinde talep edilebilecek denkleştirme tazminatında azami miktar, faaliyet gösterilen sürenin yıllık ortalamasıdır....

        gelmemek üzere davacı tarafından yapılan fazla mesai varsa dahi bunlara ilişkin ücretin davacıya ödenen ek ödeme ve primlerden mahsup edilmesi gerektiğini, davacının bordroları ihtirazi kayıt koymadan imzaladığını, yıllık izin ücreti alacağı bulunmadığını, son maaş bordrosunda (temmuz 2021) izin parası adı altında davacıya ödeme yapıldığını, UBGT alacağı bulunmadığını, davacının çalışma yapması halinde "genel tatil" adı altında maaş bordrolarında işçiye ödeme yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

        Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya cevap dilekçesinde belirtildiği üzere davacının başka bir yerde daha iyi şartlarda iş bulduğunu ve orada işe başlayacağını belirterek işten kendi isteği ile ayrıldığını, davacı tarafından dinletilen tanığın da davacının işten neden ayrıldığı bilmediğini beyan ettiğini ve müvekkilinin davacıyı işten haksız çıkardığına yönelik ortaya somut hiçbir şey koyamadığını, davacının ücretinin hatalı belirlendiğini, kayıtlardaki ücretin dikkate alınmasının gerektiğini, ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağının olup olmadığının davacı tarafından ispatlanamadığını, ücret alacağı konusunda ise 2015 Mart ayına ilişkin olan 9 günlük ücret alacağı olduğunu değerlendirmiş ise de hak edişlerin aylık olarak değil haftalık olarak verildiğini ve hiçbir hak edişinin kalmadığını, davacının haftalık çalışmasının kanuni çalışma süresinden 12 saat eksik olduğunu, bu eksik çalışmanın başta UBGT alacağı olmak üzere diğer alacaklarından denkleştirme yapmak sureti...

        Dava, mirasta istihkak ve mirasta denkleştirme nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir. Mirasçılar murisin malvarlığı içerisinde bulunan hak ve malları hakkı olmadan elinde bulunduran kişilere karşı bunları geri alabilmek amacıyla dava açabilirler. TMK’nın 637. maddesinde “Yasal veya atanmış mirasçı, terekeyi veya bazı tereke mallarını elinde bulunduran kimseye karşı mirasçılıktaki üstün hakkını ileri sürerek miras sebebiyle istihkak davası açabilir.” hükmü düzenlenmiştir. Mirasçı sıfatını taşıyanlar murisin terekesini elinde bulunduran herkese karşı bu davayı yöneltebilirler. Mirasta denkleştirme davası murisin yasal mirasçılarına yaptığı sağlararası karşılıksız kazandırmaların belirli koşullar gerçekleştiğinde geri verilmesini talep etmeyi sağlayan bir davadır. Bu davadan elde edilmek istenen amaç mirasçılar arasında sağlararası karşılıksız kazandırmalar ile oluşan dengesizliğin denkleştirme ile ortadan kaldırılmasıdır....

          Bozma sonucuna göre yargılama gideri, vekalet ücreti ve harcın değişeceği gözden kaçırılmamalıdır. 3-Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davacı davalı işyerinde 10 gün çalışma 4 gün dinlenme sisteminde çalışmaktadır. 14 günlük periyotta, 4 gün dinlenildiği gözetilerek mahkemece denkleştirme yöntemiyle hafta tatillerinin tamamının kullandırıldığı kabul edilerek hafta tatili alacağı reddedilmiş isede, 4857 sayılı İş Kanunu’nda fazla çalışmalar için öngörülen denkleştirme usulünün hafta tatili çalışmaları için öngörülmemesi nedeniyle bu kabul yerinde değildir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 46. maddesine göre hafta tatili “7 günlük bir zaman dilimi içerisinde kesintisiz en az 24 saat dinlenmedir.” Somut olaya dönüldüğünde davacı davalı işyerinde 6 gün çalıştıktan sonra 7. gün dinlenmesi gerekirken çalışmakta ve bu çalışmadan sonra yeni haftada 3 gün daha çalıştıktan sonra 4 gün dinlenmektedir. Yani davacı işçi 14 günlük çalışma periyodunda bir defa hafta tatili kullanmaktadır....

            Bozma sonucuna göre yargılama gideri, vekalet ücreti ve harcın değişeceği gözden kaçırılmamalıdır. 3-Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davacı davalı işyerinde 10 gün çalışma 4 gün dinlenme sisteminde çalışmaktadır. 14 günlük periyotta, 4 gün dinlenildiği gözetilerek mahkemece denkleştirme yöntemiyle hafta tatillerinin tamamının kullandırıldığı kabul edilerek hafta tatili alacağı reddedilmiş isede, 4857 sayılı İş Kanunu’nda fazla çalışmalar için öngörülen denkleştirme usulünün hafta tatili çalışmaları için öngörülmemesi nedeniyle bu kabul yerinde değildir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 46. maddesine göre hafta tatili “7 günlük bir zaman dilimi içerisinde kesintisiz en az 24 saat dinlenmedir.” Somut olaya dönüldüğünde davacı davalı işyerinde 6 gün çalıştıktan sonra 7. gün dinlenmesi gerekirken çalışmakta ve bu çalışmadan sonra yeni haftada 3 gün daha çalıştıktan sonra 4 gün dinlenmektedir. Yani davacı işçi 14 günlük çalışma periyodunda bir defa hafta tatili kullanmaktadır....

              KARŞI OY YAZIS Türk Medeni Kanununun 370. ve 371.maddesinde düzenlenen ergin altsoyun denkleştirme alacağı, ev başkanının yönetme yetkisine tabi olarak aile halinde birarada yaşamış olmaktan kaynaklanır. ..., böyle bir yönetme yetkisine tabi olarak ailesiyle birlikte yaşadığını, emeğini veya gelirini bu sebeple aileye özgülediğini ileri sürerek alacak talebinde bulunmakta ise, kuşkusuz davaya aile mahkemesinde bakılacaktır. Somut olayda böyle bir durum sözkonusu değildir. Davacı böyle bir ev düzeni nedeniyle emeğini ve gelirini aileye özgülediğini ileri sürmemiştir. İkisi de vefat etmiş olan anne ve babasına, rahatsız olmaları nedeniyle yıllarca bakmak zorunda kaldığını, bu yüzden mesleğini yapamadığını ve evlenmediğini ileri sürerek buna karşılık davalı kardeşlerinden uygun miktarda tazminat istemektedir. Bu durumda tazminat isteği Türk medeni Kanununun 641/2.maddesi çerçevesinde incelenebilir....

                UYAP Entegrasyonu