Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının tüm taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının 23.02.2011 tarihinden bu yana satış danışmanı olarak çalıştığını, davalı şirket mağazalarında haftanın 2 günü 10:00- 18:00, 3 günü 14:00- 22:00, 1 günü 10:00- 22:00 saatleri arasında çalışıldığını, haftalık çalışma süresinin 45 saati aşmadığını, davacının istisnai olarak fazla çalışma yaptığında fazla mesai yaptığı saatleri denkleştirme esası gereği kendi inisiyatifi dahilinde istediği zamanlarda izin olarak kullandığını, denkleştirme yapılmayan dönemlerde tüm fazla çalışma alacaklarının ödendiğini, davalı işyerinde tüm milli ve dini bayramlarda izin kullanıldığını, fakat çalışma yapılması durumunda ücretinin ödendiğini iddia ederek davanın reddini talep etmiştir....
Davalı vekili 11.09.2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının tüm taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının depocu olarak çalıştığını, davalı şirket mağazalarında haftanın 2 günü 10:00- 18:00, 3 günü 14:00- 22:00, 1 günü 10:00- 22:00 saatleri arasında çalışıldığını, haftalık çalışma süresinin 45 saati aşmadığını, davacının istisnai olarak fazla çalışma yaptığında fazla mesai yaptığı saatleri denkleştirme esası gereği kendi inisiyatifi dahilinde istediği zamanlarda izin olarak kullandığını, denkleştirme yapılmayan dönemlerde tüm fazla çalışma alacaklarının ödendiğini, davalı işyerinde tüm milli ve dini bayramlarda izin kullanıldığını, fakat çalışma yapılması durumunda ücretinin ödendiğini iddia ederek davanın reddini talep etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2016/874 Esas KARAR NO : 2021/441 DAVA : Alacak (Komisyon alacağı ve Portföy Tazminatı) DAVA TARİHİ : 26/07/2016 BİRLEŞEN DAVA ----- Sayılı dosyası DAVA : Alacak DAVA TARİHİ : 11/02/2020 KARAR TARİHİ : 07/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı------- imzalandığını, sözleşme ile -----tanımlanan tüm ---- müvekkilinin yetkili tek temsilci olduğunu, bu kapsamda müvekkilinin------ kitlesi yaratarak binlerce gayrimenkul satışı yaplığını, ancak davalının basiretli vc dürüst tacir ilkesine aykırı olarak taraflar arasında akdedilen sözleşmeyi----- yev rıolıı ihtarnamesi ile hiçbir sebep göstermeksizin feshettiğini, davalının ihtarnamedeki iddialarının aksine müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığı gibi aksine sözleşmeden kaynaklanan bakiye komisyon alacağı, portföy tazminatı alacağı, her...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2016/874 Esas KARAR NO : 2021/441 DAVA : Alacak (Komisyon alacağı ve Portföy Tazminatı) DAVA TARİHİ : 26/07/2016 BİRLEŞEN DAVA ----- Sayılı dosyası DAVA : Alacak DAVA TARİHİ : 11/02/2020 KARAR TARİHİ : 07/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı------- imzalandığını, sözleşme ile -----tanımlanan tüm ---- müvekkilinin yetkili tek temsilci olduğunu, bu kapsamda müvekkilinin------ kitlesi yaratarak binlerce gayrimenkul satışı yaplığını, ancak davalının basiretli vc dürüst tacir ilkesine aykırı olarak taraflar arasında akdedilen sözleşmeyi----- yev rıolıı ihtarnamesi ile hiçbir sebep göstermeksizin feshettiğini, davalının ihtarnamedeki iddialarının aksine müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığı gibi aksine sözleşmeden kaynaklanan bakiye komisyon alacağı, portföy tazminatı alacağı, her...
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 09/06/2022 NUMARASI : 2021/738 E - 2022/287 K DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 01.04.2018 tarihinde 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna alındığını, Covid-19 salgını ile mücadele kapsamında kuruluşlarda 02.04.2020 tarihinde öncelikle 7 günlük sabit vardiya sistemine geçildiğini, sonrasında vardiya sisteminin 14 gün olarak uygulanmaya başlanıldığını, test sonucu pozitif çıkan personellerin yerine bazı personellerin vardiyalarına devam etmek zorunda kaldığını, 31 Temmuz 2020 tarihine kadar en az 10 günlük, 31 Ağustos 2020 tarihine kadar en az 7 günlük sabit vardiya uygulanması yönünde talimat verildiğini, 24 saat çalışma usulünün söz konusu olmadığını, denkleştirme esası gereğince davacının çalıştığı vardiyadan sonra dinlendirildiğini, davacının çalışmasının yarısından çoğunun gündüz mesaisine denk geldiğini, alacaklarının ödendiğini, 375 sayılı KHK’nın geçici 23....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 09/06/2022 NUMARASI : 2021/742 E- 2022/286 K DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 01.04.2018 tarihinde 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna alındığını, Covid-19 salgını ile mücadele kapsamında kuruluşlarda 02.04.2020 tarihinde öncelikle 7 günlük sabit vardiya sistemine geçildiğini, sonrasında vardiya sisteminin 14 gün olarak uygulanmaya başlanıldığını, test sonucu pozitif çıkan personellerin yerine bazı personellerin vardiyalarına devam etmek zorunda kaldığını, 31 Temmuz 2020 tarihine kadar en az 10 günlük, 31 Ağustos 2020 tarihine kadar en az 7 günlük sabit vardiya uygulanması yönünde talimat verildiğini, 24 saat çalışma usulünün söz konusu olmadığını, denkleştirme esası gereğince davacının çalıştığı vardiyadan sonra dinlendirildiğini, davacının çalışmasının yarısından çoğunun gündüz mesaisine denk geldiğini, alacaklarının ödendiğini, 375 sayılı KHK’nın geçici 23....
SAVUNMANIN ÖZETİ: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Dava konusu alacaklar gerçekte belirlenebilir bir alacak olup belirsiz alacak davası açılamayacağından hukuki yarar yokluğundan davanın reddi gerektiğini, davacının istifa etmesi nedeniyle kıdem tazminatı hakkı bulunmadığını, imzalanan iş sözleşmesine göre; işverenlikte denkleştirme esası uygulandığını, haftalık çalışma süresi 45 saati aşsa dahi, 2 aylık denkleştirme dönemi içerisinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresinin 45 saati aşmayacak şekilde denkleştirme uygulandığından davacının fazla mesai ücreti alacağı bulunmadığını, denkleştirilmeyen kısımların 2016 Kasım ve Aralık ayı maaş bordrolarında F.E. ödeme adı altında ödendiğini, davacının ücretinin içerisinde fazla çalışma, genel tatil ve hafta tatili ücretlerinin de dahil olduğunu, davacının mağaza sorumlusu olarak çalışma saatlerini belirleyecek konumda olduğunu, prim ödemelerinin davacı işçi lehine fazla mesai ödemesi var ise bunları karşılayıp karşılamadığına bakılması...
miras payları oranında dönmesi gerektiğini, davalıya yapılan kazandırmaların değerinden davalının miras payını aşan bölümünün davacılara miras payları oranında dönmesi gereken tutarın tespiti uzmanlık gerektiren bilirkişi incelemesi ile belirleneceğinden davayı belirsiz alacak davası olarak açtıklarını, şimdilik fazlaya ilişkin talep ve dava hakkını saklı tutarak mirasta denkleştirme kuralları gereğince davacı T1 için 10.000.00....
Somut olayda; ilk derece mahkemesince, asıl ve birleştirilen dava yönünden davacıların miras payları oranında iptal tescile karar verilmiş olup, kalan payın davalı üzerinde bırakılmasına şeklinde hüküm kurulması gerekirken, kalan payın davalı adına tesciline karar verilerek davalı yönünden tescil sebebinin değiştirilmesi doğru olmadığı gibi; denkleştirme alacağı ve bedel istekleri bakımından ıslahla talep edilen kısım için ıslah tarihlerinden itibaren faize hükmedilmiş ise de ıslah tarihlerinin hüküm yerinde açıkça belirtilmemiş olmasının hükmün infazında tereddüt oluşturacağı açıktır. Öte yandan harç, kamu düzenine ilişkin olup, kendiliğinden gözetilmesi gerektiğinde kuşku yoktur....
Mahkememiz tarafından bilirkişi heyeti vasıtası ile davacı şirketin, davalı şirket adına düzenlediği geriye dönük 5 yıllık süre için prim alacağı ile denkleştirme tazminatı hesaplaması yapılmıştır. Bilirkişi heyeti tarafından yapılan hesaplamanın dosya kapsamına uygun olduğu, davalı tarafça sözleşmenin haksız olarak fesh edilmesi sebebiyle davacının denkleştirme tazminat talebinin yerinde olduğu anlaşılmış, davacının maddi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir.Her ne kadar davalı haklı nedenle sözleşmeyi fesh ettiğini beyan etmekte ise de taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinin 10.2 maddesine göre tarafların sözleşmeyi fesh etmesi halinde karşı tarafa 3 ay önceden ihbarda bulunması gerektiği kararlaştırılmasına rağmen davalı tarafça buna itibar edilmeden sözleşmeyi fesh ettiği anlaşılmaktadır....