Hukuk Dairesi 2012/22755 Esas-2012/32787 Karar sayılı ve 03.10.2012 tarihli kararı) alacağı için akdin feshi tarihinden itibaren zamanaşımı süresi 10 yıl, diğer alacaklar yönünden ise İş Kanunu ve Borçlar Kanunu uyarınca zamanaşımı dava ve ıslah tarihinden geriye doğru 5 yıl olup zamanaşımına uğramış herhangi bir alacak kalemi bulunmadığı görülmüştür. Bilirkişi ek raporu ile; davacının brüt 9.928,76- TL İkramiye alacağı, brüt 6.293,00- TL yıllık izin ücreti alacağı, brüt 2.833,25- TL UBGT ücreti alacağı( % 30 oranında takdiri indirim uygulanmıştır), brüt 9.825,38- TL Hafta tatili ücreti alacağı(% 30 oranında takdiri indirim uygulanmıştır) bulunduğu, davacının fazla mesai ücreti alacağı bulunmadığı tespit edilmiş, davacının manen zarara uğradığı ispatlanamadığından manevi tazminat alacağı bulunmadığı kanaatine varılmış davanın kısmen kabulüne" karar verilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekili 24/02/2020 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle, davacının iş akdinin hiçbir haklı gerekçe olmaksızın fesih ettiğinden iradesinin istifa olarak nitelendirildiğini, istifa eden davacının kıdem tazminatına hak kazanamayacağını davacının davalı işverenlikte 14/10/2016 tarihinde çalışmaya başladığını, mağaza personeli olarak devam etmekte iken davacının 28/10/2019 tarihinde iş akdini haksız feshi ile son bulduğunu, mobbing iddialarının soyut olduğunu, davalı işverenlik nezdinde çalışmaların vardiya usulü ve denkleştirme esasına uygun olarak düzenlendiğini, davacının, fazla çalışma ücreti alacağı bulunmadığını, haftalık çalışma süresinin günlük 11 saati aşmayacak şekilde taksim edildiğini, 2 aylık denkleştirme dönemi içerisinde çalışma süresinin haftalık 45 saati aşmayacak şekilde denkleştirme yapıldığını, davacının, ücretinin içerisine çalışma süresinin haftalık 45 saati aşmayacak şekilde denkleştirme yapıldığını, davacının ücretinin...
Dava; mal rejiminden kaynaklanan davalar (katılma alacağı) istemine ilişkindir. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin kararlarında istikrarlı olarak belirtildiği üzere; edinilmiş mallara katılma rejiminin devam ettiği sırada eşlerden biri adına edilen edinilmiş malda diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı bulunmaktadır. Artık değere katılma alacağı eklenecek değerlerden (TMK m. 229) ve denkleştirmeden (TMK m. 230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere eşin edinilmiş mallarının (TMK m. 219) toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan değerin (TMK m. 231) yarısı üzerinde diğer eşin alacak hakkıdır (TMK m. 236/1). Katılma alacağı yasadan kaynaklanan bir hak olduğundan talepte bulunan eşin gelirinin olması veya söz konusu malvarlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunması gerekmemektedir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının iş akdinin, dürüstlüğe aykırı davranışları nedeniyle işveren tarafından haklı nedenle feshedildiğini, fazla mesai alacağı bulunmadığını, denkleştirme formlarını değerlendirilmediğini, zamanaşımı tarihinin hatalı tespit edildiğini, dava tarihinin 12.07.2019 olduğu, ancak 12.07.2014 tarihinden işten ayrılış tarihine kadar alacak talebinde bulunabileceğini, ancak bilirkişi raporunda 01.07.2014 tarihinden itibaren hesaplama yapıldığını, hakkaniyet indirimi yapılmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE : İstinaf sebepleri ve kamu düzeni kapsamında yapılan incelemede , Taraflar arasında davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai alacağına hak kazanıp kazanmadığı, zamanaşımını tarihinin başlangıcı noktasında uyuşmazlım bulunmaktadır. Davacı tarafından Ankara 35....
E) Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Somut uyuşmazlıkta; mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davacı davalı işyerinde 10 gün çalışma 4 gün dinlenme sisteminde çalışmaktadır. 14 günlük periyotta, 4 gün dinlenildiği gözetilerek mahkemece denkleştirme yöntemiyle hafta tatillerinin tamamının kullandırıldığı kabul edilerek hafta tatili alacağı reddedilmiş isede, 4857 sayılı İş Kanunu’nda fazla çalışmalar için öngörülen denkleştirme usulünün hafta tatili çalışmaları için öngörülmemesi nedeniyle bu kabul yerinde değildir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 46. maddesine göre hafta tatili “7 günlük bir zaman dilimi içerisinde kesintisiz en az 24 saat dinlenmedir.”...
Somut olayda, davacının haftada 6 gün çalıştığı anlaşıldığından hafta tatili alacağı reddedilmesine rağmen fazla çalışma hesabında haftada 4 gün 8,5 saat, 2 gün 11 saat ve 1 gün 6 saat olmak üzere 7 günde 62 saat çalıştığı kabul edilmiştir. Davacının hafta tatilinde çalışmadığı, 1 gün izin kullandığı kabul edildiği halde 7 gün üzerinden fazla çalışma alacağı hesaplanması hatalı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 02/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
kontrol izinleri sebebiyle fesih etmek zorunda kaldığını ileri sürerek kıdem tazminatı, fazla çalışma alacağı ile hamilikte aylık kontrol izinlerinin alacağının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
dönemi içerisinde çalışma süresinin haftalık 45 saati aşmayacak şekilde denkleştirme yapıldığını, hizmet sözleşmesine göre işçinin ücretinin içerisinde fazla sürelerle çalışma, fazla çalışma genel tatil ve hafta tatili günlerine ait ücretlerin de dahil olduğunu, fazla çalışma ücreti alacağı bulunduğu kanaatine varılması halinde prim ödemelerinin fazla çalışma ücretinden mahsup edilmesi gerektiğini, kendi çalışma saatlerini belirleyen davacının fazla çalışma alacağı bulunmadığını, beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. Değer artış payı alacağı; eşlerden birinin diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun karşılık almaksızın esaslı katkıda bulunması durumunda, tasfiye sırasında bu malda meydana gelebilecek değer artışı için katkısı oranında sahip olduğu alacak hakkıdır (4721 sayılı TMK m. 227). Denkleştirme (TMK m. 230) hariç, tasfiyeye konu malvarlığında katkı tarihine göre değer kaybı söz konusu ise, katkının başlangıçtaki değeri esas alınır (TMK m. 227/1). Böyle bir malın daha önceden elden çıkarılmış olması halinde hakim, diğer eşe ödenecek alacağı hakkaniyete uygun olarak belirler (TMK m. 227/2). Değer artış payı alacağı talep edebilmek için, parasal ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunulmalıdır....
Davacı şirketin talebinin kabulü halinde portföy (denkleştirme) tazminatının hesaplanması;2014+2015+2016 yılları poliçe toplamı: 5.392.651,86 TL 2014+2015+2016 yılları poliçe komisyon alacağı: 899.952,53 TL / 3 Yıl= 299.984,20TL Davacı şirketin Davalı şirketten 2016 yılı için talep edebileceği portföy (denkleştirme) tazminatı: 299.984,20 TL'dir. 2015-2016 yılları arasındaki poliçe ve komisyon alacakları kapsamında, Davacı şirketin talebinin kabulü halinde portföy (denkleştirme) tazminatının hesaplanması; 2015+2016 yılları poliçe toplamı: 4.377.327,05 TL,2015+2016 yılları poliçe komisyon alacağı:708.435,93 TL / 2 Yıl= 354.217,97TL,Davacı şirketin Davalı şirketten 2016 yılı için talep edebileceği portföy (denkleştirme) tazminatı: 354.217,97 TL' olduğu kanaatine varıldığı, şeklinde mütalaada bulunulmuştur....