Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kesinleşmiş mahkeme hükmü dikkate alındığında; davacının, - 11.635,98 TL net asıl alacak kıdem tazminatı ve iflas tarihine kadar işlemiş 2.503,03 TL net faiz, - 5.090,85 TL net asıl alacak ihbar tazminatı ve iflas tarihine kadar işlemiş 9,08 TL net faiz, - 32.710,96 TL net asıl alacak fazla mesai alacağı ve iflas tarihine kadar işlemiş 8,07 TL net faiz, - 2.939,85 TL net asıl alacak yıllık izin alacağı ve iflas tarihine kadar işlemiş 4,54 TL net faiz, - 2.004,41 TL net asıl alacak UBGT mesai alacağı ve iflas tarihine kadar işlemiş 8,07 TL net faiz, - 1.749,99 TL net asıl alacak ücret alacağı ve iflas tarihine kadar işlemiş 8,07 TL net faiz, - 10.438,67 TL net asıl alacak vekalet ücreti alacağı, - 1.843,90 TL net asıl alacak yargılama alacağı olmak üzere toplam 70.955,47 TL net davalıdan alacağı olduğu anlaşılmıştır. Belirlenen bu miktarların, müflis şirket tarafından ödendiği herhangi bir yazılı kayıt ile ispat edilememiştir....

    Mahkemece de, dava konusu alacak iflastan önce doğmuş bir alacak olarak nitelendirilmiş, sıraya itiraz da değerlendirilerek, kayıt ve kabule karar verilmiştir. Kayıt kabul davaları, iflasından önce müflisten alacaklı olanların, bir diğer ifade ile iflas alacaklılarının alacaklarını iflas masasına kaydettirmek için açtıkları ve dayanağını İİK’nın 235. maddesinden alan davalardır. İflas masasının safi (net) mevcudu (masaya giren mal, alacak ve haklar), "alacakların ödenmesine tahsis olunur" (İİK m.184,I,c.1). Buradaki "alacaklar" teriminden maksat, aslında yalnız "iflas alacaklarıdır." İflas alacağı, iflas açıldığı anda müflise karşı hukuken mevcut olan alacaklar yani müflisin iflasın açıldığı andaki borçları olup, iflas masasından istenebilir (masaya yazdırılabilir)....

      Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamından, taleple bağlılık ilkesi esas alındığında bu tutarın kur olan ...,9311,00 TL ile çarpılması sonucu davacının kayıt kabule esas nakit alacak tutarının ....542.383,06 TL olduğu gerekçesiyle bu kısım için davanın kabulüne, davacının gayri nakit alacak talebinin çek yapraklarıyla ilgili olduğu, gayri nakit alacağın talep edilemeyeceği, rapordaki hesaplamalara davacı tarafın da itiraz etmediği gerekçesiyle gayri nakit alacak yönünden talebin reddine karar verilmiştir. Kararı davalı müflis vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

        İcra takibi ile 86.877,00 TL asıl alacak, 1.603,65 TL işlemiş faiz, 8.687,70 TL çek tazminatı ve 260,63 TL çek komisyonu olmak üzere toplam 97.428,98 TL nin tahsili talep edilmiştir. Uyuşmazlık bankacılık işleminden kaynaklandığı ve zararın dayanağı çek olup, çek ile ilgili düzenleme TTK da yer aldığından ticaret mahkemelerinin görevli oldukları kabul edilmiştir. Davacı taraf alacağına icra takibi ile de ulaşamadığı için, davalı bankanın yeterli araştırma yapmadan çek koçanı vermesinin hizmet kusuru olduğunu belirtip, zararının tamamının davalıdan tahsilini talep etmektedir. Yargılama sürmekte iken 27/01/2020 tarihinde kesinleşen İstanbul ....Asliye Ticaret Mahkemesinin ....Karar sayılı ilamı ile davalı bankanın iflasına karar verilmesi üzerine, iflas idaresine tebligat yapılarak taraf oluşumu sağlanmış, davacının alacak davasına ise kayıt kabul davası olarak devam edilmiştir....

          A.Ş'den alınan Alacak Bakiyesine ilişkin belge, 28.09.2018 Tarihinde davacı tarafından İflas Dairesine sunulan alacak kayıt dilekçesi, İflas Masasına yapılan alacak kayıt başvurusunun reddi kararı, Yargıtay 23.Hukuk Dairesi 2011/4810 Esas, 2012/225 Karar ve 19.01.2012 Karar Tarihli ilamı, ... 3. İflas Müdürlüğü'nün ...iflas sayılı dosyası, ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyası, bilirkişi raporu celp edilmiş incelenmiştir. Dosya İş ve Sosyal Güvenlik Hesaplamaları Uzmanı bilirkişi ...'...

            KARAR Davacı, davalının vekili olduğunu, Beykoz 1.Noterliğince düzenlenen 03.11.2009 tarih ve 28809 yevmiye no'lu vekaletname ile avukatlığını üstlendiği davalının, Kadıköy İflas Müdürlüğünün 2009/4 İflas dosyasına alacak kaydını yaptırdığını, Kadıköy 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/149 esasında kayıtlı 1.350.000,00 TL tutarlı alacak için kayıt kabul davası açtığını, 15.07.2010 tarihinde İflas İdaresi tarafından yapılan 2.alacaklılar toplantısına katıldığını, konkordato toplantısına katılma talepli dava açtığını ve dosya üzerinde karar verilmesi ile 06.01.2011 tarihli toplantıya katıldığını ve konkordato talebini kabul etmediğini, üzerine düşen tüm yükümlülük ve sorumlulukları yerine getirmiş iken, davalı tarafça herhangi bir sebep gösterilmeksizin 06.01.2011 tarihinde Kadıköy 27.Noterliğince düzenlenen 00649 yevmiye no'lu azilname ile azledildiğini, Kartal 3.Noterliğince düzenlenen 23.03.2011 tarihli ve 14424 yevmiye no'lu ihtarname ile vekalet ücretinin 7 gün içinde ödenmesini istediğini...

              (Mahmut COŞKUN, Konkordato ve İflas, 2.baskı, Ankara, Sayfa 490) Hal böyle olunca iflas kararının bölge adliye mahkemesi tarafından kaldırılması veya somut olayda olduğu üzere Yargıtayca ilâmın bozulması sonrası bu bozmaya uyulmuş olması halinde, bir başka deyişle iflas kararının hukuken ortadan kalkması halinde artık kayıt kabul davası o an itibariyle konusuz hale gelecektir. Bu noktada iflas kararının bölge adliye mahkemesince kaldırılması veya iflas kararının Yargıtayca bozulması sonrası bozma ilamına uyulması anı ile akabinde yeniden iflas kararı verilmesi arasında, bir gün ile bir yıl geçmesi arasında da usul hukuku tekniği açısından hiçbir fark olamayacaktır. Zira iflas kararı, belirtilen hukuki durumun gerçekleşmesi sonrasında, yani kaldırma kararı veya bozma kararına uyulması sonucunda artık hukuken ortadan kalkmış olacağından iflasa bağlı olarak açılan kayıt kabul davası da ortadan kalkacak, konusuz hale gelecektir....

                Saklı tutulan hükme göre, iflas masasına müracaat eden alacaklılar tebliğatı kabule elverişli adres gösterir, yazı ve tebliğat masrafları için avans yatırmışlarsa sıra cetveline itiraz davası açma süresi bu alacaklılar hakkında sıra cetvelinin kendilerine tebliğinden itibaren başlar. Davanın 15 gün içinde açılması gerekmektedir.Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınır. İcra ve İflas Kanunu'nun 235/1. maddesine göre sıra cetveline itiraz davası iflas kararı veren Ticaret mahkemesinin bulunduğu yerdeki her hangi bir Ticaret Mahkemesinde açılabilir. Görevin belirlenmesinde dava değerinin önemi olmadığı gibi, buradaki mahkemenin yetkiside kamu düzenine ilişkindir....

                  Türk Ticaret Kanununun 5/A maddesi zorunlu arabuluculuk dava şartını “…konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri…” ile sınırlı tutmuştur. Somut olayda dava bir alacak ya da tazminat davası olmayıp masaya kayıt davasıdır. Bilindiği gibi kayıt kabul davası bir para alacağının tahsili amacını gütmez; bu dava ile o alacağın o iflas tasfiyesinden pay alıp almayacağı hususu belirlenir. Nitekim doktrinde de sıra cetveline itiraz davasının, iflas idaresi tarafından düzenlenen sıra cetveline karşı tanınmış bir kanun yolu olduğu ve yalnızca sıra cetvelinin düzeltilmesi amacını taşıdığı; bu dava ile alacaklının, iflas idaresinin bir alacağı kabulü veya reddi, miktarı ve sırası ile sınırlı bir aynî hakkın mevcudiyeti ve mahiyeti hakkında vermiş olduğu kararın doğru olmadığını ileri sürerek, iflas alacaklılarından birinin maddî hukuka uygun bir şekilde garameye dâhil edilip edilmemesini talep ettiği kabul edilmektedir....

                    HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davanın KABULÜNE; 2- Kayıt kabule konu 201.168,14 TL alacağın Bakırköy .. İflas Müdürlüğünün ..... İflas sayılı dosyasında iflas tasfiye işlemleri yürütülen müflis ........

                      UYAP Entegrasyonu