ya bırakılması gereken (14) bağımsız bölüm numaralı taşınmazın, eşiyle yaptıkları boşanma protokolünde kendisine devredilmesinin davalı ... tarafından kabul ve taahhüt edildiğini ileri sürerek, davalılardan ... adına kayıtlı söz konusu bağımsız bölüme ait tapu kaydının iptali ile kendi adına tescilini talep etmiş, mahkemece istek kabul edilmiştir. Dava konusu taşınmazın davalı ... adına kat irtifakı tesis edilmek sureti ile 10.12.1998 tarihinde tescil edildiği anlaşılmaktadır. Boşanma protokolünden önce taşınmaz davalı ... adına tescil edilmiştir. Davacının boşandığı eşi yüklenici...'nın bu taşınmazla ilgili sözleşmeden doğan herhangi bir ayni hakkı kalmamıştır. Yüklenici...'nın davacı eşiyle aralarında düzenlediği 13.06.2006 tarihli protokolde, üzerinde ayni hakkı kalmamış bu taşınmazı eşine devretmeyi taahhüt etmiş olması, taşınmazın üzerinde hak sahibi olan üçüncü kişi bakımından sonuç doğurmaz....
Asliye Hukuk Mahkemesi, dava, boşanmanın mali ve sosyal sonuçlarına ilişkin boşanma protokolünden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davası olduğu, davanın niteliği de dikkate alındığında çekişmenin çözüm yeri 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca Aile Mahkemesidir. HMK 114/1-c maddesi uyarınca görev dava şartıdır. HMK'nın 115. maddesine göre mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmak zorundadır. Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK'nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usûlden reddine, HMK'nın 20 (1) maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde istem halinde dosyanın görevli ... .... Nöbetçi Aile Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Görevsizlik kararı kesinleştirilerek dosya ... .... 11. Aile Mahkemesine gönderilmiştir. ... .... 11. Aile Mahkemesi tarafından ise; davalı ...'...
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : İPTAL-TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; devir protokolünden ve imar mevzuatından kaynaklanan iptal tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 20.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 27.01.2017 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 14.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,12.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava; taraflar arasında daha önce görülüp karara bağlanan anlaşmalı boşanma davasında, (TMK 166/3 md.) mahkemece tasdik edilen protokol hükümlerinden kaynaklanan taşınmazın satış bedeli ile ilgili yapılan takibe ilişkin itirazın iptali istemine ilişkindir. 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun, 5133 sayılı Kanunda değişik 4/1. maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun üçüncü kısmı hariç olmak üzere, ikinci kitabından kaynaklanan davalara aile mahkemelerinde bakılır Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re'sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır....
Dava ilkin Bodrum 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülmeye başlanmış,2018/152 E-2018/403 K.sayılı 06.07.2018 tarihli karar ile"...Aile Mah.ne görevsizlik "kararı verilmiş,Aile Mah.ninde2018/847 E-2018/1038 K.sayılı 28.11.2018 tarihli kararı ile"... karşı görevsizlik kararı"vermesi üzerine İzmir Bölge Adliye Mah.6.HD.nin 2019/3181 E-2020/85 K.sayılı 27.01.2020 tarihli kesin kararı ile Aile Mahkemesi mercii tayin edilmiş, Mahkemece neticeten "her ne kadar davacı yan munzam zarardan bahsetmiş ise de HMK 31 nci md.gereğince talebin boşanma protokolünden kaynaklanan zarar niteliğinde olduğu ve bu hususta daha önce Bodrum Aile Mah.nce karar verildiğinden kesin hüküm sebebiyle davanın usulden reddine" karar verilmiş,karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....
Hukuk Dairesinin 26.09.2014 tarihli kararıyla taraflar arasındaki uyuşmazlığın boşanma davasında yapılan ve kesinleşen anlaşma protokolünden kaynaklandığı, bu nedenle inceleme görevinin Yargıtay 2. Hukuk Dairesine ait olduğu açıklanarak dosya Dairemize gönderilmiş, Daireler arasındaki görev uyuşmazlığı giderilmek üzere dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulun gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 03.11.2014 (Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Protokolünden Kaynaklanan Alacak Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; bozulmasına dair Dairemizin 03.05.2017 gün ve 12779 - 5277 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de. bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26,00.2014 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir. 1- Davacı tarafından boşanma protokolüne dayalı alacağa ilişkin olarak açılan davada, Karadeniz Ereğli 1....
GEREKÇE : Dava boşanma protokolünden kaynaklanan menfi tespit talebinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarakinceleme yapılmıştır. Tüm dosya kapsamı ile; Davanın niteliğine göre görevli mahkeme Aile mahkemeleridir. Mahkemece; "...protokolün hüküm altına alındığı ve tarafların özgür iradeleri ile duruşma tutanağını imzaladıkları, bu şekilde boşandıkları, boşanma dava dosyasında duruşma tutanağında davalı kadının evlenmesinin kira bedelinin sona ermesine ilişkin bir sebep olarak yazılmadığı, bu nedenle tarafların bu konuda imzaladıkları sözleşmede davalı kadının 1 yıl boyunca kira bedelinin tazminattan ayrı olarak davacı erkek tarafından ödeneceği konusunda anlaştıkları anlaşılmakla ve bu nedenle takip başlatıldığı sabit olmakla, başlatılan takipte davacının borçlu olduğu alınan raporla sabit olduğundan"gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
nin değil, Avro'nun yürürlükte bulunması, dava dilekçesindeki açıklamalar, davalı vekilinin ön inceleme duruşmasındaki beyanı, dinlenen tanık beyanları, taraflar arasında yapılmış boşanma protokolü ve boşanma tarihi ve tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, bahse konu senedin boşanma dolayısıyla protokolden önce verildiği ve icra takibi sırasında doldurularak takibe konu alacağa dayanak yapılmak istendiği anlaşıldığı, alacakların, 10 yıllık genel zamanaşımı süresine tabi olduğu, dolayısıyla takibin dayanağı olan senet üzerine sonradan yazıldığı gibi 2002 yılına ait olmayıp, boşanma protokolünden daha önceki tarihe ait olduğundan 03/01/2012 olan takip tarihi itibariyle 10 yıllık genel zamanaşımı söz konusu alacak için dolmuş bulunduğu, davalının zamanaşımı defi yerinde bulunmakla, itirazın iptali davasının bu gerekçeyle reddine karar verilmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davasının konusuz kalması nedeni ile yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden kararın usul ve kanuna uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 323 üncü ve 326 ncı maddeleri, 331 inci maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ncı, 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası. 3....