Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mehri müeccel, ileriye (evliliğin boşanma ya da ölümle son bulunması haline kadar) yönelik bir bağışlama vaadidir. Bağışlama vaadinin geçerliliği, yazılı olma koşuluna bağlıdır. Davacının talebi, mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde, mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Bu sebeple, uyuşmazlık, aile hukukundan kaynaklanan alacak niteliğinde olmayıp, genel hükümlere dayalı ( TBK 286 vd.) alacak istemi niteliğindedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re'sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır....

Hukuk Dairesi ESAS NO : 2014/16253 KARAR NO: 2016/785 Y A R G I T A Y İ L A M I Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.02.2013 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 27.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava dosyasının davacı tarafından üç defa takipsiz bırakıldığı belirtilerek davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir....

    Asıl ve birleşen davalarda davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Mahkemenin bağış ile bağışlama sözünü birbirine karıştırdığını, ayrıca gerekçe ile hüküm arasında çelişki olduğunu, dava konusu alacak hakkında değerlendirme yaparken bağışlama sözünden dönme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin ortaya çıkartılması gerektiğini, nitekim mahkemenin de bu incelemenin yapılması gerektiğini kabul ettiğini, ancak bu incelemeyi eksik ve yanlış yaptığını, bağışlama sözünden dönme koşullarının gerçekleştiğine dair 21.11.2019 tarihli dilekçe ekinde kurumlar vergisi geçici beyannamelerini sunduklarını, 2019 yıl sonu itibariyle kesin olmayan faaliyet zararlarının 8,4milyon TL ve dönem zararlarının 5,7 milyon TL olarak gerçekleştiğini, mahkemenin bir yandan dava konusunu bağışlama sözü olarak nitelendirip bağışlama sözünden dönme koşullarını irdelerken diğer yandan bunu 10.05.2017 tarihli ek rapordaki tespitlerle sınırlı yapmasının hatalı olduğunu, mahkemenin bağışlama sözünden dönülebileceğini...

      Mahkemece, davacının taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden dolayı iflas idaresine kayıt-kabul başvurusunda bulunmadığı,taraflar arasında bonodan kaynaklanan tek hukuki ilişki bulunduğu, protokole göre bononun ödenen para ve çekler karşılığında verildiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda davacı vekili dava dilekçesinde 08.06.2004 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile bonoya dayalı alacağa ilişkin olarak düzenlenen protokolden doğan alacağın tahsili amacıyla Ankara 4.İcra Müdürlüğünün 2005/6083 E. sayılı dosyasında yapılan kesinleşmiş takibe istinaden kayıt-kabul talebinde bulunmuştur. Mahkemece, davacının iflas masasına gayrimenkul satış vaadinden dolayı kayıt başvurusunda bulunmadığı da belirtilerek davanın kısmen reddine karar verilmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Açılan dava mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak davası ve mehir senedinden kaynaklanan alacak davasıdır. HMK'nın 355. maddesi uyarınca re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında, istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı kadın dava dilekçesinde 250 gram mehirinin aynen iadesini, aksi takdirde bedelini talep etmiştir. Mehri müeccel; ileriye yönelik bir bağışlama vaadidir. Bu durum Borçlar Kanunu 238. Maddesinde düzenlenmiş bağışlama vaadidir. Bağışlama vaadinin geçerliliği yazılı olma koşuluna bağlıdır. Davacının talebi mehir olarak ödenmiş bir alacak değil bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) şeklinde alacak talebine ilişkindir. Uyuşmazlık aile hukukundan dayalı alacak niteliğinde olmayıp, genel hükümlere dayalı (TBK 286 vd.) bir alacak talebi niteliğindedir. Bu durumda davayı görmeye genel mahkemeler görevlidir....

        (BK m.238/1) Taraflar arasındaki davanın dayanağı olan sözleşme (mehir senedi) yazılı olarak düzenlenmiş olup, mehirde belirlenen bedelin ne zaman ödeneceğine ilişkin bir kaydın bulunmadığı, davacının talebi, mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olduğu, bila tarihli şahitler huzurunda düzenlenen ve dosyada sureti bulunan mehir senedinde de "mihri müeccel" ibaresinin yazılı olduğu, dava dilekçesi ekinde olan sözleşmedeki ziynetlerin ise mehir alacağı olmayıp, ziynet eşyalarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır....

        Hukuk Dairesi 2016/15132 Es. 2020/483 Karar ) Bağışlama ve şartları 6098 sayılı TBK.nun 285 v.d. maddelerinde düzenlenmiştir. Madde 285'de bağışlama sözleşmesi tanımlanmıştır. - "Bağışlama sözleşmesi, bağışlayanın sağlararası sonuç doğurmak üzere, malvarlığından bağışlanana karşılıksız olarak bir kazandırma yapmayı üstlendiği sözleşmedir." Bir taşınmazın veya taşınmaz üzerindeki ayni bir hakkın bağışlanması sözü vermenin geçerliliği, ancak resmî şekilde yapılmış olmasına bağlıdır. Mevcut dosyada da bağışlama yazılı şekilde yapılmıştır. -Bağıştan dönme ve bağış vaadinden dönme şartları TBK.nun 295 ve 296.md.de düzenlenmiştir. Madde 295- Bağışlayan, aşağıdaki durumlardan biri gerçekleşmişse, elden bağışlamayı veya yerine getirdiği bağışlama sözünü geri alabilir ve bağışlananın istem tarihindeki zenginleşmesi ölçüsünde, bağışlama konusunun geri verilmesini isteyebilir: 1. Bağışlanan, bağışlayana veya yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse. 2....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın mesken niteliğindeki taşınmazın satış vaadinden kaynaklanmasına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 24.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Bu durumda; davacının talebi, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde, mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Dava konusu bağışlama vaadi yazılı yapılmakla geçerlidir. Davalı koca, mehir senedinde yazılı bulunan eşyalar ile altını vermeyi taahhüt etmiş olup somut delillerle davacıya teslim ettiğini ispat edememiştir. Senet metninden de davalının bahsi geçen eşya ve altınları teslim ettiği anlaşılamamaktadır. Ne var ki, davalı taraf delil listesinde yemin deliline dayanmış, mahkeme tarafından yemin delili hatırlatılmadan hüküm kurulmuştur. O halde, ilk derece mahkemesince, bahsi geçen eşya ve altınların davacıya teslim edildiğine yönelik savunması kapsamında davalıya yemin deliline başvurup başvurmayacağı hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmelidir....

            (Örnek: Yargıtay İkinci Hukuk Dairesi'nin 25.10.1965 günlü, 4557/5028 sayılı kararı) Mehri müeccel, ileriye yönelik bir bağışlama vaadidir. Koca dışında üçüncü bir kişinin de bağışlama vaadi geçerlidir. Ancak, bu durum, Borçlar Kanununun 110.maddesinde yazılı üçüncü kişi yararına borç altına girme olmayıp, Borçlar Kanununun 238.maddesinde düzenlenmiş bağışlama vaadidir. Bağışlama vaadinin geçerliliği, yazılı olma koşuluna bağlıdır. Esasen taşınmazın sicil kaydı (mülkiyeti) da davalıya intikal ettirilmiştir. (B.K. M. 238/1). (4.HD. 18.2.1985- 1984/9153 E, 1985/1223 K. YKD. 1985 Sayı Sh. 802). Bu durumda değinilen ilkeler çerçevesinde iddia ve buna ilişkin olgular birlikte değerlendirildiğinde anılan olguya değer verileceği kuşkusuzdur (BK. 238/Son)." demek sureti ile mehrin hukuki niteliğini açıklamıştır. Davaya konu alacak istemi de, bağış vaadi kapsamındaki mehir alacağıdır....

            UYAP Entegrasyonu