WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davacı eşin evliliği kurtarmak adına yaptığı devirlerin bağış niteliğinde olduğu, ayrıca taraflarının yabancı mahkeme kararı ile mali konularda anlaştıkları varsayıldığından davacının yeniden alacak talep etmesinin iyi niyet ve hakkaniyetle bağdaşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK m. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak ve eşya alacağı isteğine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 285.maddesine göre bağış (hibe), bağışlayanın sağlararası sonuç doğurmak üzere, malvarlığından bağışlanana karşılıksız olarak kazandırma yapması olarak tanımlanmıştır....

    Dava, müteveffanın bağışlama sözleşmesini yaptığı 01/02/2012 tarihinde geçerli olan vasiyetnameye rağmen yapılan bağışlama sözleşmesinin iptali ve vasiyetnameye istinaden bağışlama sözleşmesine konu edilen kitapların davacıya teslimine ilişkindir. Somut olayda, müteveffanın Beyoğlu 33. Noterliğinin 21/07/1999 tarih, 5919 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde yaptığı vasiyetnamenin halen geçerli olduğunun ispatı anlamında davacı tarafından elde ki dava açılmış ve müteveffanın davalı yararına yaptığı 01/02/2012 tarihli bağışlama sözleşmesinin iptali ile geçerli olduğu iddia edilen vasiyetnameye ve bağışa konu edilen kitapların teslimi talep edilmiştir. Yargılamada ve üst dereceli mahkeme incelemesinde, öncelikle vasiyetname akabinde iptali talep edilen bağışlama sözleşmesi incelenecektir. Davanın konusu sadece bağışlama sözleşmesi değildir....

    Somut olayda bağışlama olmadığı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İşbu kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir....

    Mehri müeccel, ileriye (evliliğin boşanma ya da ölümle son bulunması haline kadar) yönelik bir bağışlama vaadidir. Bağışlama vaadinin geçerliliği, yazılı olma koşuluna bağlıdır. Davacının talebi, mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde, mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Bu sebeple, uyuşmazlık, aile hukukundan kaynaklanan alacak niteliğinde olmayıp, genel hükümlere dayalı ( TBK 286 vd.) alacak istemi niteliğindedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re'sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır....

    Mehri müeccel, ileriye (evliliğin boşanma ya da ölümle son bulunması haline kadar) yönelik bir bağışlama vaadidir. Bağışlama vaadinin geçerliliği, yazılı olma koşuluna bağlıdır. Davacının talebi, mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde, mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Bu sebeple, uyuşmazlık, aile hukukundan kaynaklanan alacak niteliğinde olmayıp, genel hükümlere dayalı ( TBK 286 vd.) alacak istemi niteliğindedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re'sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır....

    Asıl ve birleşen davalarda davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Mahkemenin bağış ile bağışlama sözünü birbirine karıştırdığını, ayrıca gerekçe ile hüküm arasında çelişki olduğunu, dava konusu alacak hakkında değerlendirme yaparken bağışlama sözünden dönme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin ortaya çıkartılması gerektiğini, nitekim mahkemenin de bu incelemenin yapılması gerektiğini kabul ettiğini, ancak bu incelemeyi eksik ve yanlış yaptığını, bağışlama sözünden dönme koşullarının gerçekleştiğine dair 21.11.2019 tarihli dilekçe ekinde kurumlar vergisi geçici beyannamelerini sunduklarını, 2019 yıl sonu itibariyle kesin olmayan faaliyet zararlarının 8,4milyon TL ve dönem zararlarının 5,7 milyon TL olarak gerçekleştiğini, mahkemenin bir yandan dava konusunu bağışlama sözü olarak nitelendirip bağışlama sözünden dönme koşullarını irdelerken diğer yandan bunu 10.05.2017 tarihli ek rapordaki tespitlerle sınırlı yapmasının hatalı olduğunu, mahkemenin bağışlama sözünden dönülebileceğini...

      Hukuk Dairesi ESAS NO : 2014/16253 KARAR NO: 2016/785 Y A R G I T A Y İ L A M I Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.02.2013 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 27.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava dosyasının davacı tarafından üç defa takipsiz bırakıldığı belirtilerek davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Açılan dava mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak davası ve mehir senedinden kaynaklanan alacak davasıdır. HMK'nın 355. maddesi uyarınca re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında, istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı kadın dava dilekçesinde 250 gram mehirinin aynen iadesini, aksi takdirde bedelini talep etmiştir. Mehri müeccel; ileriye yönelik bir bağışlama vaadidir. Bu durum Borçlar Kanunu 238. Maddesinde düzenlenmiş bağışlama vaadidir. Bağışlama vaadinin geçerliliği yazılı olma koşuluna bağlıdır. Davacının talebi mehir olarak ödenmiş bir alacak değil bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) şeklinde alacak talebine ilişkindir. Uyuşmazlık aile hukukundan dayalı alacak niteliğinde olmayıp, genel hükümlere dayalı (TBK 286 vd.) bir alacak talebi niteliğindedir. Bu durumda davayı görmeye genel mahkemeler görevlidir....

        (BK m.238/1) Taraflar arasındaki davanın dayanağı olan sözleşme (mehir senedi) yazılı olarak düzenlenmiş olup, mehirde belirlenen bedelin ne zaman ödeneceğine ilişkin bir kaydın bulunmadığı, davacının talebi, mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olduğu, bila tarihli şahitler huzurunda düzenlenen ve dosyada sureti bulunan mehir senedinde de "mihri müeccel" ibaresinin yazılı olduğu, dava dilekçesi ekinde olan sözleşmedeki ziynetlerin ise mehir alacağı olmayıp, ziynet eşyalarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır....

        Mahkemece, davacının taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden dolayı iflas idaresine kayıt-kabul başvurusunda bulunmadığı,taraflar arasında bonodan kaynaklanan tek hukuki ilişki bulunduğu, protokole göre bononun ödenen para ve çekler karşılığında verildiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda davacı vekili dava dilekçesinde 08.06.2004 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile bonoya dayalı alacağa ilişkin olarak düzenlenen protokolden doğan alacağın tahsili amacıyla Ankara 4.İcra Müdürlüğünün 2005/6083 E. sayılı dosyasında yapılan kesinleşmiş takibe istinaden kayıt-kabul talebinde bulunmuştur. Mahkemece, davacının iflas masasına gayrimenkul satış vaadinden dolayı kayıt başvurusunda bulunmadığı da belirtilerek davanın kısmen reddine karar verilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu