İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; taşınmaz satış vaadi sözleşmesi hükümleri kapsamında müvekkilinin ödeme planına uygun bir şekilde tüm ödemelerini eksiksiz yaptığını, taşınmazların tapu devrinin yapılmaması sebebiyle, yine sözleşmede düzenlenen dönme hakkı kapsamında müvekkilinin sözleşmeden döndüğünü, bu sebeple sözleşme hükümleri uyarınca mahsup edilmesi gereken tüm kalemlerin düşülmesi neticesinde söz konusu bedelin iadesinin talep edildiğini, alacak bakımından yaklaşık ispatın sağlandığını, mahkemenin talebin yargılamayı gerektirmesi şeklindeki gerekçesinin hukuki olmadığını belirterek ara kararın kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Talep, İİK’nun 257 vd. devamı uyarınca ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK'nın 257. maddesindeki şartların oluşması gerekir. İİK'nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı... ihtiyati haciz talebinde bulunabilir....
Kişiye 02.11.2018 tarihinde devrettiği, davaya konu alacak miktarı da dikkate alınarak senetle ispat kuralının geçerli olduğu, taraflar arasında teslim tarihinin kesin süre olarak kararlaştırıldığı, bu süre içerisinde davalı tarafça fiilen devir ve teslimin yapılmadığı bu hususunun sosyal medya paylaşımları ile davalı tarafın ihtarname cevabı içeriğinden anlaşıldığı, davalı tarafın teslimde temerrüde düştüğü, davacı tarafın sözleşmeden dönme hakkını kullanarak bedelin iadesini talep ettiği, davaya konu anaokulunun 3....
DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 13/03/2020 KARAR TARİHİ : 10/03/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda; Dosya incelendi....
Maddesindeki seçimlik haklar kapsamında değerlendrildiğinde, yapılan yalıtımın davacı tarafça kullanılmasının yani yalıtımdan fayda sağlanmasının ve yalıtımdaki ayıbın onarılarak giderilmesininde mümkün olmamasına göre, davacının seçimlik hakkını sözleşmeden dönme olarak kullandığının kabulü gerekecektir. Sözleşmeden dönme halinde, dönme geriye etkili sonuç doğurur. Taraflar birbirlerini verdiklerini geri alırlar. İş sahibi teslim aldığı kullanılamayacak derecedeki yükleniciye iade eder, yüklenicide önceden aldığı bir bedel varsa iş sahibine geri verir. Sözleşmeden dönen taraf uğradığı zararın tazminini de isteyebilir. Ancak bu halde istenebilecek zarar müspet zarar değil, menfi zarardır. Davacı iş sahibinin maddi tazminat talebinin de menfi zarara ilişkin olduğu kabul edilerek inceleme ve değerlendirme yapılması gerekmektedir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle Tüketicinin Korunması Hakkında kanun hükümlerinin uygulanması mümkün değilse de, 18.07.2007 tarihli sipariş formu başlıklı sözleşme genel işlem şartı niteliğinde olup, dönme cezasını düzenleyen cümlenin altında davacı iş sahibinin imzasının bulunmamasına, bu nedenle dönme cezasının davacıyı bağlamayacağının anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 445,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 13.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; taşınmaz satış vaadi sözleşmesi hükümleri kapsamında müvekkilinin ödeme planına uygun bir şekilde tüm ödemelerini eksiksiz yaptığını, taşınmazların tapu devrinin yapılmaması sebebiyle, yine sözleşmede düzenlenen dönme hakkı kapsamında müvekkilinin sözleşmeden döndüğünü, bu sebeple -sözleşme hükümleri uyarınca mahsup edilmesi gereken tüm kalemler düşürülerek- söz konusu bedelin iadesini talep ettiğini, alacak bakımından yaklaşık ispatın sağlandığını, mahkemenin “talebin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle" şeklindeki gerekçesinin hukuki olmadığını, İİK md 257 uyarınca, ihtiyati haciz talebinde bulunulduğunu, oysa mahkemece HMK m. 389 vd hükümlerinde düzenlenen “ihtiyati tedbir” kurumuna göre değerlendirme yaptığını belirterek ilk derece mahkemesinin ara kararının kaldırılmasını istemiştir. GEREKÇE: Talep, itirazın iptali davasında ihtiyati haciz istemine ilişkindir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2021/104 Esas KARAR NO: 2022/286 DAVA: Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) DAVA TARİHİ : 17/12/2014 KARAR TARİHİ: 05/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacının davalılardan -----marka sıfır araç satın aldığını, aracın seyir halinde iken uğultu seslerinin gelmesi ve araç içerisindeki -----var olduğunu tespit etmesi sonucu aracı ---- yetkili servis olan davalı -----teslim ettiğini servis yetkilileri tarafından servis formu düzenlendiğini, davacının onayı alınmaksızın aracın onarımının yapıldığını, davacının aracı teslim ederken problemin tespit edilmesini talep ettiğini, onarımını talep etmediğini, talep olmadan yapılan onarım üzerine davacının malın ayıplı olması nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep ettiğini bildirir ihtarname keşide ederek davalılara gönderdiğini, ancak davalıların...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/1096 KARAR NO : 2023/642 DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 22/12/2021 KARAR TARİHİ : 15/06/2023 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/07/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin .... tarihlerinde düzenleneceği vaat edilen .......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/310 Esas KARAR NO : 2022/808 DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 22/04/2021 KARAR TARİHİ : 13/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket davalı yan ile Şubat 2020 tarihinde ...'da ; Temmuz 2020 tarihinde de ...'...
Davacı vekili ön inceleme duruşmasından önce 12/04/2018 havale tarihli dilekçesi ile tapu iptal ve tescil talebinden vazgeçtiklerini belirterek taraflar arasında imzalanan 09/06/2017 tarihli sözleşmeden dönme beyanı nedeniyle müvekkilinden herhangi bir bedel cezai şart talep edilmeksizin iptaline müvekkili tarafından davalıya ödenen bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. 25/10/2018 tarihli ilk celsede İDM'ce davanın "Davanın gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynalı olarak açılmış olan fesih alacak davası olduğu, uyuşmazlığın sözleşmenin geçerli oluş olmadığı, sözleşme kapsamında verilenlerin iadesining erekip gerekmediği, sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığı, hususuna ilişkin olduğu tespit edildi. " şeklinde nitelendirmesinin yapıldığı anlaşılmaktadır....