ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2020/913 Esas KARAR NO: 2021/752 DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 10/12/2020 KARAR TARİHİ: 14/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/291 Esas KARAR NO : 2022/26 DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 25/05/2021 KARAR TARİHİ : 13/01/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından ... tarihinde ... Şti.'nin ... şubesinden toplam bedeli ......
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/04/2018 NUMARASI : 2016/337 ESAS-2018/132 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) KARAR : Turgutlu 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12/04/2018 tarih ve 2016/337 Esas-2018/132 Karar sayılı karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmış olmakla, dosyada bilgi ve belgeler değerlendirilerek gereği düşünüldü: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin işlettiği otelde kullanmak çamaşır makinesi, kurutma makinesi ve silindir ütü satın aldığını, ürünlerin sürekli arıza vermesi nedeniyle sözleşmeden dönme hakkını kullandığı sözleşme konusu malların bedeli olarak davalıya ödediği 35.000,00.-TL'nin 07.08.2016. tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsili, makinelerin çalışmaması nedeniyle davacının dışarıdan satın almak zorunda kaldığı hizmetleri için ödenen toplam 27.969,50....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, tüketicinin taraf olduğu ayıplı araç satım sözleşmesi uyarınca sözleşmeden dönme ve satış bedelinin iadesi istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
O halde, mahkemece 500,00 TL dönme cezasının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken hukuksal olmayan gerekçelerle 36.734,00 TL dönme cezasının tahsiline karar verilmesi doğru olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda 1. bentte belirlenen nedenlerle davalı temsilcinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan sebeplerle diğer temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 29.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yeniden ---sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir. Vaktinden önce açılmış davadır bu nedenle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Mahkemece, davacı tarafından kefaletten dönme iradesinin davalıya bildirildiğinin usulüne uygun delillerle ispatlanamadığı, davacı iddia ettiği faksı gönderdiğini ispatlasa bile, bu şekilde fesih beyanının sonuç doğurmayacağı, ayrıca bankanın kefaletten dönme beyanından haberdar olduğunun da ispatlanamadığı, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin süresiz olarak akdedilmesi, asıl borçlu ile davalı arasındaki cari hesap şeklinde işleyen kredi ilişkisi bulunması, kredi borcunun herhangi bir tarihte sıfırlanmış olmasının tek başına, kredi sözleşmesini sona erdiren bir neden olmaması nedeniyle bankanın bu tarihten sonra yeni bir kredi kullandırmasının yeni bir borç ilişkisi olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın ve davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir....
İlk bozma ilamında bu cezanın açıkça dönme cezası olduğunun kabul edildiği, dönme cezasının da haksız fesih halinde aynen ifasının talep edilebileceği, davaya konu sözleşmede de 5.000.000 USD dönme cezasının kararlaştırıldığı ve açılan davada da talep edildiği, yine bozma ilamında bu dönme cezasının verilebileceği, bu miktarı aşan kâr payının verilemeyeceğinin kabul edildiği, buna rağmen dönme cezası olan 5.000.000 USD’nin TL karşılığının hüküm altına alınması gerektiği yönündeki bozma içeriğinin, BK’nın 83. maddeleri (TBK’nın 99. maddesi) dikkate alındığında, yasanın açık hükmüne aykırı olması nedeniyle maddi hataya dayandığı açıktır. Yargıtayın kararı her türlü yorumun, hukuki değerlendirme veya delil takdiri dışında, açıkça ve tartışmasız şekilde başka bir şekilde yorumlanamayacak açıklıkta maddi hataya dayalı ise ve onunla sıkı sıkıya bağlı olduğu halde usulî kazanılmış hak ilkesi uygulamayacaktır....
Dava, ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Davacı dava dilekçesi ile davalıdan satın aldığı koltuk takımının ayıplı çıktığı gerekçesiyle misli ile değişim, olmadığı takdirde sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep etmiş ıslah dilekçesi ile de, misliyle değişim talebinden vazgeçerek sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemiştir. Davalı vekili ise; ayıp iddialarının doğru olmadığını, ayıp olduğu kabul edilse dahi sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin orantısız güçlük doğuracağını, iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. 6502 sayılı Yasa'nın "Tüketicinin seçimlik hakları" başlıklı 11. maddesinde ayıp nedeniyle tüketicinin seçimlik hakları tek tek sayılmıştır....
Dönme beyanının açık olmasına gerek yoktur. Fesih veya dönme sözcüğü kullanılmasa da iş parasının geri istenmesi gibi dönme iradesini gösteren beyanlarda bulunulmuş ise sözleşmeden dönme iradesinin bildirildiğinin kabulü gerekir (Yargıtay HGK----Bu halde karşı tarafın dönme-feshin haksız olduğunun tespiti ile sözleşmenin aynen ifasını talep etmesi mümkün değildir (Yargıtay--- H.D.---- Bölge Adliye Mahkemesi----. Hukuk Dairesi ----Esas ve----Karar)....