Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davacı tarafından kefaletten dönme iradesinin davalıya bildirildiğinin usulüne uygun delillerle ispatlanamadığı, davacı iddia ettiği faksı gönderdiğini ispatlasa bile, bu şekilde fesih beyanının sonuç doğurmayacağı, ayrıca bankanın kefaletten dönme beyanından haberdar olduğunun da ispatlanamadığı, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin süresiz olarak akdedilmesi, asıl borçlu ile davalı arasındaki cari hesap şeklinde işleyen kredi ilişkisi bulunması, kredi borcunun herhangi bir tarihte sıfırlanmış olmasının tek başına, kredi sözleşmesini sona erdiren bir neden olmaması nedeniyle bankanın bu tarihten sonra yeni bir kredi kullandırmasının yeni bir borç ilişkisi olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın ve davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir....

    Dönme beyanının açık olmasına gerek yoktur. Fesih veya dönme sözcüğü kullanılmasa da iş parasının geri istenmesi gibi dönme iradesini gösteren beyanlarda bulunulmuş ise sözleşmeden dönme iradesinin bildirildiğinin kabulü gerekir (Yargıtay HGK----Bu halde karşı tarafın dönme-feshin haksız olduğunun tespiti ile sözleşmenin aynen ifasını talep etmesi mümkün değildir (Yargıtay--- H.D.---- Bölge Adliye Mahkemesi----. Hukuk Dairesi ----Esas ve----Karar)....

      İ. ... ... 2.baskı, sayfa 161) Öyle olunca mahkemece tüketicinin sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemini seçtiği kabul edilmeli ve ıslah dilekçesinin seçimlik hakka ilişkin kısmının dikkate alınmaması gerekir. Mahkemece, ıslah dilekçesinde belirtilen arızalarda dikkate alınarak; sözleşmeden dönme ve bedel iadesi seçimlik hakkını kullandığıda dikkate alınmak süretiyle; 25.5.2004 tarihinde satın alınan aracın ... süresi içinde meydana 2006/16777 2007/4240 gelen arızalar sebebiyle 4077 sayılı yasanın 4. maddeleri ile ... Belgesi uygulama esaslarına dair Yönetmeliğin 14. maddesinde yer alan sözleşmeden dönme şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Bozma sebebine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir....

        Dosyada alınmış bilirkişi raporu, Taraflara arasındaki sözleşme ve ihtarname ile icra dosyası birlikte değerlendirildiğinde, davalı satıcının sözleşme konusu ticari malı sözleşmede belirtilen sürede davacı alıcıya teslim etmediği ve temerrüte düştüğü, davalı alıcınında sözleşmeden dönme hakkını kullanarak bedelin iadesi , ihtar masrafı ve gecikme kaynaklı zararı talep ettiği, davacının bedel iadesi ve ihtar masrafları talep edebileceği ancak gecikmeden kaynaklanan zararı ispat edemediği anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile takibin 9.000,00 TL Asıl alacak, 329,95 TL masraf olmak üzere toplam 9.329,95 TL üzerinden takip tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte takibin devamına karar verilmiş, asıl alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olduğundan asıl alacağın yüzde yirmisi üzerinden inkar tazminatının kabulüne, şartları oluşmadığı ve davacı alacaklının kötü niyeti ispat edilemediğinden davalının inkar tazminatı talebinin reddine...

          Bu haklar; sözleşmeden dönme, ayıp oranında bedelden indirim ya da ücretsiz onarım isteme hakları ile genel hükümlere göre tazminat isteme hakkıdır. Bunlarda ilk üçü, yani dönme, bedelden indirim ve ücretsiz onarım isteme hakları seçimlik haktır. Tazminat isteme hakkı ise, iş sahibinin zarar görmesi şartıyla her üç seçimlik hakla birlikte istenebilir. Bu haklar sınırlı olarak sayılmış olduğu için bunlar genişletilemez. Bu hakkın kullanması için iş sahibi tarafından ayrı bir dava açılabileceği gibi, yüklenici tarafından aleyhine açılmış olan bir davada da bu hususu def'i olarak ileri sürebilir. Ayrıca, 6098 sayılı TBK'nın 474/son maddesine göre, eser iş sahibinin taşınmazı üzerinde yapılmış olup sökülüp kaldırılması aşırı bir zarar doğuracaksa iş sahibi sözleşmeden dönme hakkını kullanamaz....

            Noterliğince tanzim edilen 01.09.2004 tarihinde 1929 yevmiye nolu vasiyetnameden dönme belgenin açılıp okunması tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile vasiyetnameden dönme belgesinin açılıp okunmuş sayılması cihetine gidilmiş, hüküm mirasçı .... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 3.15 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 13.02.2013 günü oybirliğiyle karar verildi....

              cezası niteliğinde olduğu, kural olarak dönme cezası kararlaştırılan hallerde diğer tazminat kalemlerinin (masraflar dışında) talep edilebilmesi mümkün değilse de emredici olmayan bu hükmün aksinin, somut olayda olduğu gibi düzenlenebilmesinin mümkün bulunduğu, keza, dönme cezasına hükmedildiği hallerde tenkis isteminin dinlenebilmesinin de mümkün olmadığı (BK m. 161/III, TBK m. 182/ III), ne var ki, kararlaştırılan cezai şartın BK’nın 20. maddesinde tarif edilen şartlara aykırı olduğunun tespiti halinde batıl sayılacağı ve bu yöndeki bir istemin reddi gerekeceği, somut olayda da, mahkemece sözleşmenin bu hükmünün BK’nın 20. maddesine aykırı olduğu, borçlu arsa sahibinin iktisaden mahvına neden olacağı belirtilerek dönme cezasına yönelik isteğin reddine karar verilmiş ise de, hüküm yerinde dönme cezasının ne suretle fahişlik oranını aşacak yani davalının mahvına neden olacak nitelikte bulunduğu tartışılmadan soyut ifadelerle yazılı şekilde ret kararı verilmesinin yerinde olmadığı belirtilerek...

                Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....." Belirtildiği üzere; 6502 sayılı Yasa'nın 11.maddesinde, malın ayıplı olması halinde tüketicinin seçimlik hakları tek tek sayılmış olup, somut olayda tüketici satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme hakkını ve bedel iadesi talep etme hakkını kullanmıştır. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, ön ödemeli konut satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir....

                İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; taşınmaz satış vaadi sözleşmesi hükümleri kapsamında müvekkilinin ödeme planına uygun bir şekilde tüm ödemelerini eksiksiz yaptığını, taşınmazların tapu devrinin yapılmaması sebebiyle, yine sözleşmede düzenlenen dönme hakkı kapsamında müvekkilinin sözleşmeden döndüğünü, bu sebeple sözleşme hükümleri uyarınca mahsup edilmesi gereken tüm kalemlerin düşülmesi neticesinde söz konusu bedelin iadesinin talep edildiğini, alacak bakımından yaklaşık ispatın sağlandığını, mahkemenin talebin yargılamayı gerektirmesi şeklindeki gerekçesinin hukuki olmadığını belirterek ara kararın kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Talep, İİK’nun 257 vd. devamı uyarınca ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK'nın 257. maddesindeki şartların oluşması gerekir. İİK'nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı... ihtiyati haciz talebinde bulunabilir....

                  Bozma nedenidir. 3-Dava, davacılar tarafından satın alınan dairelerde mevcut ayıplar nedeniyle bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme talebine ilişkindir. 4077 sayılı Kanunun 4. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da gizli ayıpların ne kadar sürede satıcıya ihbar edileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Öyle olunca, 4077 sayılı TKHK’nun 30. maddesi gereğince, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümü gerekli olduğundan, Borçlar Kanunu’nun bu konudaki 198. maddesi uygulanacaktır....

                    UYAP Entegrasyonu