Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece davacının miras hisselerini, noter huzurunda bağış vaadi sözleşmesi ile yasaya uygun bağışladığından bahisle dava reddedilmiştir. 4.5.1995 tarihli noterde yapılan sözleşmeden davacının dava konusu 706 ada 30 ve 61 parsel, 531 ada 5 parsel sayılı taşınmazlardaki miras hak ve hisselerini bedelsiz olarak davalıya bağışladığı, sözleşmenin 22.9.1995 tarihinde tapu siciline şerh edildiği, dava tarihine kadar bağışlama işleminin yapılmadığı görülmektedir. Bağışlama vaadi Tapu Sicil Müdürlüğü önünde yapılacak bir bağışlama işlemini gerçekleştirmeyi amaçlar ve noterde bir ön akit olarak yapılır. Bağışlama vaadinin tapu kütüğüne şerhi 7.6.1994 tarihli Tapu Sicil Tüzüğünün 55/c maddesi ile sağlanmıştır. 2644 sayılı Tapu Kanununun 26/6 maddesinde gayrimenkul satış sözleşmelerinin tapuya şerhinden itibaren 5 yıl içinde satış yapılmazsa iş bu şerhin Tapu Sicil Muhafızı veya memuru tarafından resen terkin edileceğine dair hüküm bulunmaktadır....

    Mahkemece, davacının yapmış olduğu katkı bağışlama olarak nitelendirilip, BK.nun 244.maddesindeki bağışlamadan rücu şartlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek dava reddedilmiştir. BK.nun 234 vd.devamı maddelerinde düzenlenen bağışlamanın söz konusu olabilmesi için, bağışlama amacı bulunmalıdır. Tarafların akdin karşılıksız olacağı hususunda anlaşmaya varmış olmaları gerekir, bu özelliği iki taraf da bilmelidir. Yapılan bir ödeme ödünç olarak yapıldığı halde, karşı tarafça bunun bağışlama olduğunun zannedilmesi halinde bağışlamadan söz edilemez. Dava dilekçesinde vasiyetnameye konu edilen taşınmaz üzerinde bulunan evin yapımına davacılardan ...'ün katkıda bulunduğu iddia edilerek, katkı bedelinin tahsili istenilmiştir. O halde, yapıldığı iddia edilen katkının bağışlama amacıyla yapıldığının kabulü ... değildir. Davanın BK.nun 61 ve devamı maddelerinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir....

      Köyü çalışma alanında bulunan 129 ada 5, 20, 130 ada 5, 132 ada 3 ve 6 parsel sayılı sırasıyla 1427, 6768, 6755, 3331 ve 5580 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar bağışlama ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına, 129 ada 4, 21, 130 ada 2 ve 132 ada 4 parsel sayılı sırası ile 470, 6044, 8473 ve 8839 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim ve zilyetlik nedeniyle ... adına; 130 ada 7, 132 ada 2 ve 7 parsel sayılı sırasıyla 6298, 2017 ve 4332 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar bağışlama ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle zilyetlik ... ve ... adlarına, 122 ada 1 parsel sayılı 1832 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bağışlama ve zilyetlik nedeniyle ..., ..., ... ve ... adlarına, 140 ada 14 parsel sayılı 8886 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bağışlama ve zilyetlik nedeniyle ..., ..., ..., ... ve ... adlarına tespit edilmiştir....

        ücretinin taşınmazın satışa konu payı üzerinden hesaplanması gerekirken yazılı şekilde takip konusu alacak miktarı üzerinden hesap edilmesi doğru görülmemiştir....

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/715 Esas sayılı dosyasında, bağışlama işleminin yapıldığı tarihte murisin fiil ehliyetini haiz olmadığı Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Dairesinin raporu ile saptandığından yapılan bağışlama işleminin geçerliliğinden bahsedilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı adına olan tapu kayıtlarının iptaline ve davacı adına tesciline karar verildiği, kararın 01.11.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır....

            Bu nedenledir ki, bir kısım kazandırmalar, bağışa benzese de kazandırmanın salt bağışlama amacıyla yapılmaması nedeniyle bağışlama olarak nitelendirilemez. Ahlaki bir ödevin yerine getirilmesi de bağışlama sayılmaz (TBK 285/3). Evlilik birliğinin ömür boyu süreceği inancının hakim olduğu düşünceyle, ortak yaşamı ve geleceği güvence altına almak amacıyla, beraberlikten doğan dayanışmayla ve karşılıklı güvene dayanarak, örf ve adete uygun olarak eşlerin birlikte yatırım yapmaları bağış olarak değerlendirilemez. Eşler arasında dayanışma, güven ve sadakat esastır. Gelecekte aile üyelerinin yararlanacakları beklentisiyle birlikte malvarlığı edinme çabaları, eşlerden birinin sebepsiz zenginleşmesiyle sonuçlanmamalıdır. Bu açıklamalar nedeniyle, devredene ağır yükümlülük getiren kazandırmanın bağış olarak değerlendirilmesi için, bağış amacını taşıyan davranış ve iradenin duraksamaya yer vermeyecek şekilde olması gerekir....

              İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ DELİLLER : Davalı-alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takip dayanağı ilamda gayrimenkul satış vaadinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebinin reddine, terditli diğer talepleri olan tazminata hükmedildiğini, ilamda sicilde değişikliğe yol açan tescil hükmü bulunmadığını, dolayısıyla ilam taşınmazın aynına ilişkin olmayıp kesinleşmesinin gerekmediğini beyanla, mahkemece verilen kararın kaldırılarak şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : İcra dosyasının incelenmesinde; davalı-alacaklının davacı-borçlular hakkında Büyükçekmece 3. AHM'nin 14/12/2020 gün, 2013/145 E. 2020/488 K. Sayılı ilamında hüküm altına alınan asıl alacak ve fer'ilerde dahil olmak üzere toplam 1.880.619,11 TL alacağa ilişkin olarak ilamlı takip yaptığı, davacı- borçlulara örnek 4- 5 icra emri çıkarıldığı anlaşılmıştır....

              Bağışlananın, bağışlayana veya yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemesi, bağışlayana veya onun ailesinden bir kimseye karşı kanundan doğan yükümlülüklerine önemli ölçüde aykırı davranması veya yüklemeli bağışlamada haklı bir sebep olmaksızın yüklemeyi yerine getirmemesi durumlarında bağışlayan, elden bağışlamayı veya yerine getirdiği bağışlama sözünü geri alabilir ve bağışlananın istem tarihindeki zenginleşmesi ölçüsünde, bağışlama konusunun geri verilmesini isteyebilir (TBK madde 295)....

              Dava dilekçesindeki anlatıma göre; davacının kendilerine devredilmesi kararlaştırılan ve devri kendilerince de kabul edilen 170 m2' lik 2 adet dairenin yani Kayseri İli, Melikgazi İlçesi, Konaklar Mahallesi, 7461 Ada, 1 parsel, A blok, 5 ve 6 nolu bağımsız bölümlerin davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adlarına tescilini talep etmesine göre dava, bağışlama sözü verilmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davasıdır. Davalının, 17/11/2009 tarihli adi yazılı belge ile A blokun 2. Katından 2 adet 170 m2 brüt alanlı daireyi ivazsız bağışladığını Melikgazi Belediyesi' ne bildirdiği ancak; taşınmaz bağışlama sözü verilmesinin resmi şekilde yapılmamış olduğu anlaşılmakla geçersiz sözleşme nedeniyle talepte bulunulamayacağından davanın reddine..." şeklide karar verilmiştir....

              KARAR Davacı, davalıya ihale yoluyla kalorifer yakıtı sattığını, teslim ettiği mal bedellerinin ödenmediğini, şirket yetkilisi olmayan, şirket adına vekaleten hareket eden Şener Tokgöz'den baskı altında bağışlama belgesi alındığını, bağışlamanın iradi olmadığını, davalının bağış kabul edemeyeceğini ileri sürerek alacağı olan 190.00 TL.nin faizi ile ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, teslim edilen malın düşük kaliteli ve eksik teslim edildiğinin anlaşılması üzerine karşılıklı anlaşma ile alacaktan vazgeçildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, bağışlamada ikrah ve tehdit ispat edilmediğinden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir 1-Dava konusu bağışlama belgesini imzalayan şener Tokgöz'ün cezaevinden vermiş olduğu şikayet dilekçesi başlatılan kişi hürriyetinden mahsun kılma, yağma, hakaret suçlarından belediye başkanı hakkında soruşturma izni verilmemiş, diğer şüpheliler hakkında takipsizlik kararı verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu