Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dairemizin yerleşik içtihat ve uygulamalarında, bedelinin tamamının yüklenici tarafından taşerona veya sahibince yükleniciye ödenmesi halinde eksik ve kusurların giderim bedeli hüküm altına alınabilir ise de bedelinin ödenmemiş olması halinde eksik ve kusurların giderim bedeli değil, varsa fazla ödenen bedelinin iadesine karar verilmesi gerektiği, bu nedenle eksik ve kusurlar gözetilerek yapılan işin fiziki oranı belirlenip bedeline uygulanarak mukayese edilmesi sonucu eksik veya fazla ödemenin belirlenmesi gerektiği; sözleşme dışı ve fazla işler yönünden ise yapılmış ve bunun sahibinin yararına olması durumunda TBK’nun 529. maddesine göre vekâletsiz görme hükümleri uyarınca işin yapıldığı tarihteki mahalli piyasa rayiçlerine göre belirlenecek bedelinin istenebileceği kabul edilmektedir....

    Esas sayılı dosyanın bulunduğunu, bu dosya ile eldeki davanın bağlatısı nedeniyle birleştirilmesi gerektiğini belirterek, davalının eksik ve kusurlu işleri, bedelinin ödenmesine rağmen tamamlanmaması, eksik ve kusurlu imalatları tüm ihtarlara rağmen yapmaması nedeniyle; müvekkillerinin davalının nam ve hesabına yapmak yaptırmak durumunda kaldığı eksik ve kusurlu işlerden dolayı uğradığı zararların tazmini bakımından şimdilik 10.000,00 TL'yi davacılara ödemesine, sözleşmenin fesih tarihinden itibaren reeskont avansı faizi işletilmesine, davalının sözleşme ile üstlendiği edimlerini sözleşmeye uygun yerine getirmemesi , sözleşmenin feshine sebebiyet vermesi nedeniyle 5.000,00 TL cezai şart ödemesine, bu talep bakımından da sözleşmenin fesih tarihinden itibaren reeskont avans faizi ile işletilmesine, davalı yana ait malvarlığı üzerine öncelikle teminatsız olarak ivedilikle ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini mahkememizden talep ve dava etmiştir....

      D.... için; 9 nolu daire nedeniyle; 2.392,88 YTL. eksik ve ayıplı bedeli, 250,00 YTL kira kaybı bedeli olmak üzere toplam 2.642,88 YTL, 15 nolu dükkan (1/2’si) nedeniyle; 472,64 YTL eksik ve ayıplı bedeli, 100,00 YTL kira kaybı bedeli olmak üzere toplam 572,64 YTL, Davacı Cevat Çelik için; 4 nolu daire nedeniyle; 2.392,88 YTL eksik ve ayıplı bedeli, 250,00 YTL kira kaybı bedeli olmak üzere toplam 2.642,88 YTL, 5 nolu daire nedeniyle; 2.392,88 YTL eksik ve ayıplı bedeli 250.00 YTL kira kaybı bedeli olmak üzere toplam 2.642,00 YTL; 16 nolu dükkan nedeniyle 1.134,32 YTL. eksik ve ayıplı bedeli, 150,00 YTL. kira kaybı bedeli olmak üzere toplam 1.284,32 YTL ve yüklenici ile arsa sahiplerinden bağımsız bölüm satın alan diğer davacı üçüncü kişilerin (bu davacılar yönünden dosya tefrik edilmiştir) talepleri dahil birleşen davada talep ettikleri toplam tutarın 21.750,00 YTL.olduğunu açıklayarak ve ayrıca ıslah talebi ile ilgili olarak; asıl dava yönünden, eksik...

        Hal böyle olunca, mahkemece işin esasına girilerek açık ayıp, gizli ayıp ve eksik ifa ayrımı yapılması, eksik ifa nedeniyle ihbar şartı aranmaksızın davacıların 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde satıcının sorumluluğuna gidebileceğinin kabul edilmesi, açık ayıplar için teslimden itibaren 30 günlük süre içinde ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığının araştırılması, gizli ayıpların ise ortaya çıkması sonrası davacıların oyalanmış olmaları karşısında davacıların daireleri ve ortak yerlerdeki payları gözetilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir." şeklindeki ilamlarında da belirtildiği üzere; ayıp ihbarı süresinde olmasa dahi satıcı ihbar süresi geçtikten sonra alıcının bildirdiği ayıpların varlığını kabul etmiş ve bunların giderilmesi taahhüdünde bulunmuş ise, artık bu ayıplardan dolayı tekeffül altında bulunmaktadır....

        Davacı, davalı şirketin Türkiye Distribütörü olduğu T… … İ… … Sedan Comfart marka, 2006 model aracı satın aldığını, araca servis tarafından plaka takılırken belirlenen sağ arka üst cam kenarındaki çöküklük, sağ arka çamurluktaki eğiklik ve boya birikintisi nedeniyle aracın ayıplı olduğunu, davalı tarafın kendisine tazminat önerdiğini; ancak, araç onarılsa bile araçta değer kaybı olacağını belirterek aracın yenisi ile değiştirilmesini, bu istem kabul edilmezse ödediği bedelin faiziyle alınmasını istemiştir. Davalı ise, davacının yasal sürede ayıp ihbarında bulunmadığını, belirlenen çökme, boya ve hasarın davacının kullanımından kaynaklanmış olabileceğini, araçta üretim hatası olmadığını, bedel iadesi veya değişim koşularının oluşmadığını ileri sürerek istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuştur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, 4857 sayılı Kanunu'nun 32. maddesinde belirtilen ücretlerin eksik ödenmesi nedeniyle aynı kanunun 102/a maddesi gereğince idari para cezası uygulaması nedeniyle doğan alacak istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 4.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 07.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Bu haliyle fazla işten kaynaklanan alacak isteminin reddi doğrudur. Ne var ki sözleşmede kararlaştırılan işlerden kalan alacak konusunda az yukarıda değinilen biçimde inceleme yapılmadan red kararı verilmesi doğru olmamıştır. O halde mahkemece yapılması gereken ; sahibinin yaptığı ödemeler miktarını tespit etmek, gerektiğinde davalı yükleniciye yemin teklifine hakkı olduğunu davacı sahibine hatırlatmak, bedelinin tümüyle ödendiği kanıtlandığında eksik bedelinin, teslim tarihinden itibaren makul süreye göre piyasa fiyatları ile tutarını hesaplatmak, ayıp ihbarını BK'nın 359 ve 362. maddesi hükümlerince değerlendirmek, davalı yüklenicinin birleşen davasında yapılacak incelemeye göre bedelinden varsa bakiye alacağını hüküm altına almak, fazla imalâta ilişkin istemini şimdiki gibi reddetmekten ibarettir. Bu hususlar üzerinden durulmadan eksik inceleme ve hukuki değerlendirmede yanılgıya düşülerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir....

              Yukarıda açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesince verilen kısmen kabule ilişkin karar HMK'nun 341/2 ve 346/1 maddeleri uyarınca kesin olduğundan davalı vekilinin istinaf dilekçesinin bu yönden usulden reddine karar verilmesi gerekir. 2- Davacı vekilinin istinafı yönünden yapılan inceleme neticesinde; Dava açılırken, harcın eksik alınmış olması halinde mahkemece davaya devam olunabilmesi için harcın Harçlar Kanunu'nun 30 ve 33.maddeleri uyarınca tamamlanması yoluna gidilir ve davacıya takip eden celseye kadar eksik harcı yatırması için süre verilir. Şayet verilen süreye rağmen eksik harç ikmal edilmez ise HMK'nun 150. (HUMK.'nun 409.) maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına, HMK'nun 150/5. maddesi gereğince üç ay içinde yenilenmeyen davanın ise açılmamış sayılmasına karar verilmelidir....

              Asliye Hukuk Mahkemesi'de eksik bedeli için tespit yaptırdığı, arsa sahiplerine ait bağımsız bölümlerdeki eksik imalât bedelinin ve ortak alanlarda arsa sahiplerinin arsa payına tekabül eden eksik bedelinin belirlendiği, tespit dosyasında belirlenen eksik bedeli dikkate alındığında her ne kadar bilirkişi heyetince bakiye alacak tespit edilmiş ise de, davacının bakiye alacağı kalmayacağı, bakiye alacak tespitinin sadece davalının hissesi anlamında eksik bedeline yönelik inceleme yapıldığından belirlendiği, yapılan tüm işler anlamında eksiklikler değerlendirildiğinde davalı dışındaki arsa sahibi olan Necati Erkanlı'nın da bulunduğu düşünüldüğünde davacının bakiye alacağının kalmayacağı, davacının sözleşme uyarınca üzerine düşen edimini yerine getirmediği, davacıya isabet eden ancak davalı tarafça satılan dairenin bedelinin tüm eksik işler dikkate alındığında tüm edimi karşılamadığı, bu sebeple davacının bakiye alacağı kaldığı yönündeki hesabın kabul edilir olmadığı gerekçesiyle...

                Az yukarıda tarihi belirtilen 23753 ve 23752 numaralı faturalarda belirtilen ve toplamı 1949 adet olan davalı şirkete ait kumaşlar üzerine; boncuk baskı işinin, davacı tarafından yapılmasına yönelik olarak yanlar arasında "sözlü sözleşme" yapıldığı ve ürünlerin davalı şirkete teslim olunduğu, toplam bedelinin dava ve takip konusu yapılan 12.267.812.240 TL. olduğu ve bu bedelinin davacıya ödenmediği tarafların kabulündedir. Yanlar arasında "sözlü olarak" yapılan sözleşme, niteliğince BK.nun 355. maddesinde tanımlandığı üzere, bir "eser" sözleşmesi olup, icra takip alacaklısı davacı Aycan yüklenici; takip borçlusu davalı şirket ise, sahibidir....

                  UYAP Entegrasyonu