ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/936 Esas KARAR NO : 2021/1016 DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 12/11/2021 KARAR TARİHİ : 19/11/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesinde ÖZETLE; Borçlu tarafından itiraza uğrayan ve konkordato mahkemesince hatalı ve eksik olarak nisaba katılan alacaklarının alacak kayıt dilekçesinde yer alan işleyecek faiz ve fazlaya ve olası hesap hatasına ilişkin haklar saklı kalmak üzere-(tahsil harcı ve vekalet ücreti hariç) toplam nakit 318.580,67-TL ve gayrinakit 32.555,00-TL olduğunun tespit ile konkordato hükümlerine göre tahsiline karar verilmesini, davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
Hukuk Dairesi tarafından; hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli, denetime ve somut olayın özelliklerine uygun olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin fesih gerekçesinin öngörülebilir ve önceden bütçe ayrılmasını gerektirir bir durum olması nedeniyle mücbir sebep sayılamayacağı, bu nedenle feshin haksız kabul edilmesinde bir isabetsizlik bulunmaması, bu kapsamda davalının geç ve eksik ödenen hizmet bedelinden ve davacının sözleşme süresinin tamamlanamaması nedeniyle uğradığı kâr kaybından sorumlu olması ve ortalama kazanç miktarının hesaplanmasında ..., ......
Dava sözleşme tarihine göre uygulanması gereken 818 sayılı mülgâ BK'nın 355 ve devamı maddelerde düzenlenen ve konusu bina tadilatı işi olan eser sözleşmesine dayalı olarak eksik ve ayıplı ifa nedeniyle fazla ödenen iş bedeli nedeniyle alacak ve BK'nın 49. (TBK 58) madde gereğince kişilik hakkına saldırı nedeniyle manevi tazminat davasıdır. İş bedeliyle ilgili olarak; sözleşmedeki bedelin BK'nın 365. (TBK 480.) maddesinde belirtilen götürü bedel olarak kararlaştırıldığı işlerde, yüklenicinin hak ettiği iş bedelinin saptanması ya da iş sahibinin ödemesinin fazla olup olmadığının belirlenmesi için gerçekleştirilen imalâtın eksik ve kusurlar da dikkate alınarak tüm işe oranının tespiti, bulunacak bu oranın toplam iş bedeline uygulanarak hak edilen bedelin saptanması ve bulunacak bu rakamdan kanıtlanan ödemeler düşülerek hesaplama yapılıp fazla ödeme bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi fazla ödeme varsa iadesi yoksa davanın reddine karar verilmelidir....
Ancak bu vakıalar, açıklamalar ve bulunulan talepler açık olmayabilir. Hakimin önüne gelen uyuşmazlığı çözmesi ve doğru karar verebilmesi için, tarafların ne dediklerini tam olarak öğrenip bilmesi gerekir. İddia ve savunmanın belirsiz veya çelişkili olması durumunda hâkime verilen bu yetki, hâkim (mahkeme) bakımından aynı zamanda bir ödevdir. Somut uyuşmazlıkta davacı taraf dava dilekçesinde, yıllık izinlerini eksik kullandığını (hakkından daha az yıllık izin kullandığını) açıklayarak alacak talep etmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda yıllık izin kullanımına yönelik belge sunulmadığından davacının 7 tam yıllık hizmet süresi göz önüne alınarak alacak hesabı yapılmıştır....
nda kaldığını, ... plakalı bu aracın ...-... uhdesinde ve kullanımında iken muhtelif trafik cezaları yemiş ve fakat ...-... tarafından ödenmediğini, müvekkil şirket tarafından ödenmediğini, bu trafik cezalarının bedelleri ...-...'ndan talep edilmiş ancak müvekkil şirkete ödenmediğini, bu aracın ruhsat örneğinin ve 01.08.2017-14.12.2018 tarihleri arasında yediği trafik cezalarının tutanaklarının ve bu cezaların ödeme belgelerinin müzekkere ile ... Müdürlüğünden celbini talep ettiklerini, müvekkili şirketin ...-...'ndan 11.649,88 TL trafik cezasından kaynaklanan yasal kesintisi bulunduğunu, imalatlara ilişkin olarak, dava dışı ...-... yaptığı işi, şartnamesine-fennine uygun yapmadığını, bir çok eksik iş ve hatalı imalatlar yaptığını, bu eksik ve hatalı işler sahada tespit edildiğini, ... San. ve Tic. A.Ş. tarafından ...-...'na ... .......
tutanakları ile sabit olduğu üzere davalının eksik ve hatalı imalatlarının inşaat sahasını terk etmesi nedeniyle müvekkili şirket tarafından yeniden yaptırıldığını, 18.140/D1 poz numaralı alacak yönünden mahkemece yapılan değerlendirmenin hatalı olduğunu, imalatların hem asıl sözleşme hem de ilave işler kapsamında bulunduğunu, iş sahibi tarafından tutulan tutanaklar doğrultusunda müvekkili tarafından eksik ve hatalı imalatların 3. kişilere yaptırıldığını ve faturaların sunulduğunu, nama ifanın söz konusu olmadığını, teklifte olup yapılmayan ve müvekkili şirket tarafından yapılan hatalı yapılan imalatların da yeniden yapılması nedeniyle alçı üzeri su bazlı plastik boyanın müvekkili tarafından yapılması nedeniyle 66.555,00 TL nin talep edildiğini, yemek, vinç, iskele ve elektrik bedelleri yönünden ise sözleşmenin 13/3 maddesinde yapılan masrafların ve işçilik bedelleriyle sigorta prim ödemelerinin, yemek giderlerinin de hak edişten düşülebileceği hususunun yer aldığını ve bu madde uyarınca...
, işin iki ayda bitirileceğinin kararlaştırıldığını, iş bedeli olan 95.000,00 TL'nin 85.000,00 TL'sinin ödendiğini ancak davalının işi yarım bıraktığı gibi yapılan işlerin de eksik ve kusurlu olduğunu belirterek eksik ve kusurlar nedeniyle doğan zarara ilişkin 10.000,00 TL ve kira kaybı nedeniyle 1.200,00 TL'nin tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah dilekçesiyle talebini zarar kalemi yönünden 29.000,00 TL, kira tazminatı yönünden 1.800,00 TL'ye çıkarmak suretiyle ıslah etmiş, davalı işin yapılması sırasında davacının ekstra talepleri nedeniyle teslim süresinin uzadığını, davacının işlerin tamamlanmasını fiilen engellediğini belirterek davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın kabulüne dair verilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Bu durum karşısında sözleşme kapsamında yapılan işlerin bedeli, eksik ve ayıplar gözetilerek yukarıda açıklanan fiziki oran yöntemine göre belirlenmesi gerektiğinin dikkate alınmaması doğru olmamıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu bu şekilde hesaplama yapılmamış olup, bu haliyle rapor yetersizdir. O halde mahkemece yapılacak iş; eksik ve ayıplar gözetilerek işin fiziki oranını bulmak, sözleşme bedeli olan 29.500,00 TL'yi bu fiziki oranı uygulamak, yüklenicinin hak ettiği iş bedelini bulmak, davacı iş sahibinin yapmış olduğu kanıtlanan 16.500,00 TL ödemeyi mahsup etmek ve kalan alacak yönünden davalı yüklenicinin hak ettiği miktarını bulup menfi tespit davasını sonuçlandırmaktan ibarettir. Hatalı değerlendirme ile karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur....
T3 Başkanlığı ile Belediye iş sendikası arasında 01/03/2009- 29/02/2012 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesinin 04/06/2012 tarihinde imzalandığı, TİS'in geç imzalanmasından kaynaklı ve davalı Belediye tarafından alacakların eksik ödendiği iddiasıyla işbu davanın açıldığı, anlaşılmaktadır....
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; eksik bırakılan işler yönünden davalının zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı, dava tarihinde iskân ruhsatı alınmamış olması nedeniyle sözleşmeye göre teslim olgusunun gerçekleşmediği, bu nedenle ayıplı işler yönünden davacının ayıp ihbarında bulunma yükümlülüğünün henüz bulunmadığı, eksik ve ayıplı iş bedelinin toplam 4.173,00 TL olduğu, her ne kadar daire yapı kullanma izin belgesinin alındığı tarihte teslim edilmişse de, geç teslimden kaynaklı kira bedeli alacağı için taleple bağlı kalınarak, davacı tarafından teslim tarihi olarak belirtilen 2005 yılı Temmuz ayının esas alınması gerektiği, bu durumda kira bedeli alacağının toplam 977,28 TL olduğu, bunun yanında dairenin sözleşmeye aykırı olarak eksik ve ayıplı imal edilmiş olması nedeniyle piyasa değerinin 4.000,00 TL kadar azaldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile eksik ve ayıplı iş bedeli, geç teslimden kaynaklı kira bedeli...