Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece alınan bilirkişi raporunda; motor ve şanzımanda meydana gelen arıza nedeniyle araçta gizli ayıp bulunduğu, satış tarihinde aracın ayıplı haliyle değerinin 36.000,00 TL, ayıpsız değerinin 48.000,00 TL olduğu, aracın ayıplı haliyle kullanılmaya devam edilmesi sebebiyle iş gücü kaybı bulunmadığı belirtilmiştir. Ayıp oranında bedelde indirim tutarının Yargıtayca benimsenen nispi metoda göre hesap edilmesi gerekmekte olup, aracın sözleşme tarihindeki ayıplı değeri 36.000,00 TL/ sözleşme tarihindeki ayıpsız değeri 48.000,00 TL x sözleşme bedeli 49.000,00 TL=36.750,00 TL 'nin satış bedeli olan 49.000,00 TL'den düşüldüğünde bulunan 12.250,00 TL ayıp oranında bedelden indirim tutarını oluşturmaktadır....

Öte yandan eser sözleşmesinde ayıp imâl edilen bir eserde veya bir malda sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin beklediği amaca ve dürüstlük kurallarına göre bulunması gereken vasıfların bulunmaması ya da olmaması gereken bozuklukların bulunması şeklinde tanımlanmaktadır. Yine Yargıtay uygulamalarında ayıp ihbarının her türlü delil ve bu arada tanık beyanıyla da ispatlanabileceği kabul edilmektedir. Ayıp ihbarının ayıbın niteliğine göre 818 Sayılı BK'nın 359/I. maddesi gereğince açık ayıplarda makul süre içinde, gizli ayıplarda 362/son maddesi uyarınca ortaya çıkmasını müteakiben derhal ihbar edilmesi zorunludur. Ayıbın varlığı ve ihbarın süresinde yapılması halinde iş sahibinin ayıplı imalât sebebiyle eserin reddi, bedelden tenzil ve onarım giderleri ile kusurun bulunması halinde uğranılan zararlarının giderilmesini talep haklarının bulunduğu BK'nın 360. maddesinde düzenlenmiştir....

    olmadığı, ayıp savunmasının yerinde görülmediği ürünler bakımından ayıp ihbarı hususunun ayrıca değerlendirilmesine gerek bulunmadığı anlaşılmıştır....

      Davalı taraf 01/06/2018 tarihinde davacıya ihtarname keşide etmiş ise de davaya konu malların 2018 yılı Mart ayı içerisinde teslim edildiği sabit olmakla TTK 23. maddesinde yer alan süre içerisinde geçerli bir ayıp ihbarının yapılmadığı, davalı tarafça ileri sürülen ayıp iddiasının soyut nitelikte olduğu, bu itibarla bilirkişi raporu ile ve BA formları ile tespit edilen davacı alacağının, davalı tarafından ödendiğine ilişkin herhangi bir belge ibraz edilmemiş olması ve davalı tarafın ayıp iddiasının soyut olması ve davalının ayıp iddiasını ispatlayamaması sebebiyle davalının icra dosyasına vaki itirazının iptaliyle takibin devamına karar verilmesi gerektiği takdir edilerek davanın kabulüne , ..." karar verilmiştir....

        Davalı taraf 01/06/2018 tarihinde davacıya ihtarname keşide etmiş ise de davaya konu malların 2018 yılı Mart ayı içerisinde teslim edildiği sabit olmakla TTK 23. maddesinde yer alan süre içerisinde geçerli bir ayıp ihbarının yapılmadığı, davalı tarafça ileri sürülen ayıp iddiasının soyut nitelikte olduğu, bu itibarla bilirkişi raporu ile ve BA formları ile tespit edilen davacı alacağının, davalı tarafından ödendiğine ilişkin herhangi bir belge ibraz edilmemiş olması ve davalı tarafın ayıp iddiasının soyut olması ve davalının ayıp iddiasını ispatlayamaması sebebiyle davalının icra dosyasına vaki itirazının iptaliyle takibin devamına karar verilmesi gerektiği takdir edilerek davanın kabulüne , ..." karar verilmiştir....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili arasındaki alacak ilişkisinin sözleşmeye konu bir alacak olduğunu, davacı tarafın iddia ettiği alacağın ise ayıplı ifadan kaynaklı alacak olduğunu, davacının borcu kabul ettiğini, iddia edilen ayıp bedellerinin söz konusu alacaktan mahsubunu talep ettiğini, ancak bu iki alacak kalemini bir arada düşünüp takas mahsup yoluna gidilemeyeceğini, dava konusu çekin taraflar arasında akdedilen sözleşmeye ilişkin verildiğini, sözleşmenin feshi durumu olmadığını, çeke ilişkin borcu olmadığının tespiti yönünde açılan davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin sözleşmeye konu imalatı bitirip davacı tarafa teslim ettiğini, davacının basiretli tacir olarak imalatı teslim aldığında muayene ettirme ve kanunda belirtilen sürelerde ihbarda bulunmak zorunda olduğunu, ancak müvekkili tarafından davacıya teslimatın gerçekleşmesinden sonra davacı tarafından ayıp ihbarı yapılmadığını, kanunda belirtilen ihbar süreleri yönünden de zamanaşımı itirazında...

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili arasındaki alacak ilişkisinin sözleşmeye konu bir alacak olduğunu, davacı tarafın iddia ettiği alacağın ise ayıplı ifadan kaynaklı alacak olduğunu, davacının borcu kabul ettiğini, iddia edilen ayıp bedellerinin söz konusu alacaktan mahsubunu talep ettiğini, ancak bu iki alacak kalemini bir arada düşünüp takas mahsup yoluna gidilemeyeceğini, dava konusu çekin taraflar arasında akdedilen sözleşmeye ilişkin verildiğini, sözleşmenin feshi durumu olmadığını, çeke ilişkin borcu olmadığının tespiti yönünde açılan davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin sözleşmeye konu imalatı bitirip davacı tarafa teslim ettiğini, davacının basiretli tacir olarak imalatı teslim aldığında muayene ettirme ve kanunda belirtilen sürelerde ihbarda bulunmak zorunda olduğunu, ancak müvekkili tarafından davacıya teslimatın gerçekleşmesinden sonra davacı tarafından ayıp ihbarı yapılmadığını, kanunda belirtilen ihbar süreleri yönünden de zamanaşımı itirazında...

          Üründeki ayıp durumunun tespiti, ayıbın gizli veya açık ayıp olup olmadığı, tamirinin mümkün olup olmadığı, tamiri mümkün ise onarım bedeli iadesini veya misliyle değişimi gerektirir bir arıza olup olmadığına yönünde rapor düzenlenmesi için dosya bilirkişi Hakan Şahin'e tevdii edilmiş olup, bilirkişi 17/10/2022 tarihli raporunda özetle; davaya konu bilgisayarın incelendiği 27.08.2022 tarihi itibarı ile bilgisayarda ekranda kısmi kararmalar (siyah lekelenmeler) olması sebebiyle bilgisayarda donanımsal bir ayıbın bulunduğu ancak bilgisayarda performansa dayalı bir ayıbın bulunmadığı, davaya konu bilgisayardaki ayıp, gözle basit bir inceleme ile tespit edilemeyen ve bilgisayarın kullanılmasıyla zamanla ortaya çıkan bir ayıp olduğundan davaya konu bilgisayardaki ayıbın gizli ayıp olduğu, her ne kadar ekran değiştirmek suretiyle ayıp giderilebilse de bu giderilme geçici bir süre için olduğundan ortada tekrar eden bir ayıbın söz konusu olduğu dolayısıyla davaya konu bilgisayardaki ayıbın tamirinin...

            Hal böyle olunca, yerel mahkememizce, davacının seçimlik hakkını ayıp sebebiyle bedelde indirim olarak ıslah ile değiştirdiği dikkate alınarak, işin esasına girilmek ve ayıp sebebiyle bedelde indirim hakkının sadece satıcıya karşı kullanılabileceği, nitekim Yargıtay 13....

            İstanbul BAM 15.Hukuk Dairesinin kararında da belirtildiği gibi, ayıp iddiası mahsup itirazı olarak davanın her aşamasında ileri sürülebileceğinden ayıp ihbarının davalı tarafından süresi içerisinde yapılıp yapılmadığının incelemesine geçilmiştir. Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarında belirtildiği üzere, ayıp ihbarı yapılması hukuki bir işlem değil "hukuki işlem benzeri bir fiil" olması nedeniyle süresi içinde ayıp ihbarının yapıldığı tanık da dahil her türlü deliller ispatlanabilecektir. 6102 sy TTK'nın 18. Maddesi ayıp ihbarını kapsamadığından tacirler arasındaki ayıp ihbarı bakımından da bu durum aynen geçerlidir....

              UYAP Entegrasyonu