Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesinde tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceği, ancak asıl alacak miktarı 3.333,33 TL’ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücret olduğu, ancak bu ücretin asıl alacağı geçemeyeceği düzenlenmiştir....
Taraflar arasındaki sözleşme, açıklanan bu içeriği itibariyle Borçlar Kanunu kapsamında kalan “hizmet hukuk müşavirliği” niteliğinde olup, tarafların, sözleşmeyi “Avukatlık Ücret Sözleşmesi” olarak isimlendirmeleri de bu sonucu değiştirmez. Borçlar Kanununda düzenlenen hizmet sözleşmelerinde tarafların hizmet karşılığını serbestçe kararlaştırabileceklerine, bu yasada Avukatlık Kanununda olduğu gibi ücret konusunda herhangi bir sınırlandırma da bulunmadığına göre, taraflar arasındaki sözleşmenin geçerli olduğunun kabulü gereklidir. Kaldı ki sözleşme, feshedildiği 15.7.2002 tarihine kadar taraflar arasında uygulanmış, davacı bu süre içinde sözleşme ile yükümlendiği edimlerini itirazsız olarak yerine getirmiştir. Öte yandan sözleşmede karalaştırılan ücretin, Avukatlık Kanununun 164/4 maddesinin 1.cümlesinde belirtilen anlamda ve asgari ücret tarifesi altında olduğu da kabul edilemez....
Mahkemece, hakkaniyet indirimi sebebiyle reddedilen miktar hariç tutulduğunda, davacı aleyhine reddedilen alacak miktarı 42,97 TL olup, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 12/2. maddesinde düzenlenen "Şu kadar ki asıl alacak miktarı 3.333,33 TL’ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücrettir. Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez." hükmü uyarınca, kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine 42,97 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde 400,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur. Anılan husus bozma sebebi ise de, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca halen yürürlükte olan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Mahkemece, karar başlığında, karar tarihi olarak hükmün açıklandığı 22.02.2012 tarihi yerine 22.02.2011 tarihinin yazılmış olması, isabetsizdir. 2-21 Aralık 2011 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren ve karar tarihinde uygulanması gereken Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesine göre, ”Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Şu kadar ki asıl alacak miktarı 3.333,33 TL’ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücrettir. Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez.”...
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. 21/12/2011 tarih ve 28149 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 12. maddesi gereğince; “(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Şu kadar ki asıl alacak miktarı 3.333,33 TL ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücrettir. Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez.”...
Dosya içeriğinden, davacı yararına 54,48 TL vekalet ücretine hükmedildiği anlaşılmış olup, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesinde, “Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Şu kadar ki asıl alacak miktarı 3.333,33 TL'ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücrettir....
Dosya içeriğinden, davacı yararına 54,48 TL vekalet ücretine hükmedildiği anlaşılmış olup, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesinde, “Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Şu kadar ki asıl alacak miktarı 3.333,33 TL'ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücrettir....
Dosya içeriğinden, davacı yararına 59,28 TL vekalet ücretine hükmedildiği anlaşılmış olup, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesinde, “Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Şu kadar ki asıl alacak miktarı 3.333,33 TL'ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücrettir....
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 12/2. maddesi "Şu kadar ki asıl alacak miktarı 3.333,33 TL’ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücrettir. Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez." hükmünü içermektedir. Fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil ve hafta tatili ücretlerinde yapılacak hakkaniyet indirimi sonucu davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesi hakkaniyete aykırı sonuçlara sebep olduğundan ve konuyla ilgili olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde de herhangi bir kurala yer verilmediğinden, indirim nedeniyle reddine karar verilen miktar bakımından, kendisini vekille temsil ettirmiş olan davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği kabul edilmiştir....
Davacı vekili, dava dilekçesinde 1.000,00 TL kıdem tazminatı, 1.000,00 TL yıllık prim alacağı, 1.000,00 TL hafta tatili alacağı ile 1.000,00 TL fazla mesai ücret alacaklarının tahsilini talep etmiş, Mahkemece dava açıldıktan sonra yapılan ödemeler nedeniyle talep edilen kıdem tazminatı alacağından fark tutarın ve bozma sonrası hesaplanan prim alacağının hüküm altına alınmasına karar verilerek sair talepler reddedilmiş ve davacı yararına kabul edilen alacak tutarları üzerinden vekalet ücreti takdirine karar verilmiştir. Ancak, dava konusu alacaklardan kıdem tazminatı alacağına mahsuben davalı tarafından yapılan ödemenin, dava açıldıktan ve ön inceleme aşamasından sonra 27.09.2013 tarihli oluşu karşısında, dava açılmasına sebebiyet veren davalı taraf olduğundan bu durumun yargılama giderleri ve vekalet ücreti bakımından davacı lehine değerlendirilmesi gerekmektedir....