Mahkemece verilen kararın gerekçesinde davalının kardeşinin temsilcisi olduğu şirket ile arsa maliki şirket arasında yapılan 04/02/2014 tarihli arsa payı inşaat sözleşmesinin taraflarca noterde yapılan sözleşme ile ikale edilmesi nedeniyle davacının ücret kazanması için gereken koşulların bulunmadığından bahsedilerek davanın reddine karar verilmişse de tarafların arasındaki 03/02/2014 tarihli sözleşmede davalının taşınmazı ilk defa davacı aracılığı ile gördüğü, arsa maliki ile sözleşme yapılmasını takip eden 1 gün içinde KDV hariç 120.000 TL ücretin davacıya ödeneceği, sözleşmenin davalı tarafından değil de davalının kan hısımlarının yer aldığı bir şirket tarafından satın alınması ya da hakkında kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılması halinde de ücrete hak kazanılacağı ve bu halde 120.000 TL kadar da ceza ödeneceğinin kararlaştırılmış olduğu, ertesi gün 04/02/2014 tarihinde arsa sahibi ile temsilcisinin davalının kardeşi olduğu bir şirket arasında noterde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi...
Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Her ne kadar dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Yasa'nın .../...-(l) bendi ile tüketici işlemi kapsamına eser sözleşmeleri alınmışsa da, somut olayda olduğu gibi arsasına karşılık bağımsız bölüm alacak olan arsa sahibinin ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket ettiğinden sözedilemeyeceği, amacının salt kişisel ihtiyaçları için kullanma, tüketme amacını aştığı, Yasa'nın .../... (k) bendindeki "tüketici" tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Bünyesinde taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmesi olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değildir. Güdülen amaç, arsasının değerlenmesini sağlayacak yapının arsa üzerine yapılmasıdır....
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, inşaatın, anahtar teslimi şeklinde tesliminin öngörüldüğü hallerde; teslim kavramı içinde, binanın eksiksiz ve kusursuz olarak bitirilmesi yanında, yapı kullanma (iskan) izninin alınması da yer almaktadır. Somut uyuşmazlıkta; arsa malikleri ile dava dışı yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin üçüncü sayfasında " inşaat başlangıcından itibaren sigorta, işçi ücretleri, vergi harç ve rüsumları emlak vergileri vesair ücretler inşaatın bitimine kadar müteahhite ait olacaktır." ifadesine yer verildiğinden mahkemece davanın reddine karar verilmişse de; sözleşme kapsamında binanın "anahtar teslimi" suretiyle teslim edileceğine veya iskan harcının yüklenici tarafından ödeneceğine ilişkin özel bir düzenleme bulunmadığından, dava konusu edilen masrafların sözleşmenin bu hükmü gereği yüklenici tarafından ödeneceğinin kabulü mümkün bulunmamaktadır....
Bir iş görerek eseri meydana getirmek ve meydana getirilen eseri iş sahibine teslim etmek (arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, binayı sözleşmeye, amacına ve fen ve sanat kurallarına uygun imal ederek arsa sahibine teslim etmek) yüklenicinin ana borcudur. Kural olarak da aslolan sözleşmenin kararlaştırıldığı şekilde eksiksiz ifasıdır. Aksi halde, sözleşmeden beklenen yararlar dengesi bir taraf aleyhine bozulur. Böyle bir durumda da bir taraf edimini yerine getirmiş kabul edilemez; Yukarıda belirtilen ilkeler ve yapılan açıklamaların ışığında somut olayın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesine gelince; Davacı, yüklenici ... Limited Şirketi ile 30.10.2007 tarihinde gayrimenkul satış sözleşmesi imzaladığını, diğer davalı ...'nun ise sözleşmede kefil olduğunu, davalılardan ... ve ...'un yüklenici firma ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapan arsa sahipleri olduğunu, arsa maliki ...'ın payını inşaat sırasında ...'...
Mahkemece, davacının sözleşmenin feshinde haklı olduğunun tespitine, tapu kaydındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi şerhinin terkinine ve 50.000,00 TL cezai şartın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline dair verilen karar, davalı şirket vekilinin temyiz istemi üzerine, ... .......
Devredilen alacağın konusu, yüklenicinin arsa payı karşılığı arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, alacağı devreden yüklenicinin arsa sahibinden hak kazanmadığını üçüncü kişiye devretmesi arsa sahibi bakımından önemsizdir. Diğer taraftan, yüklenici arsa sahibine karşı öncelikli edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye devretmişse, üçüncü kişi 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 81. maddesi hükmünden yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz. Somut olayda, davalı yüklenici ... A.Ş. ile davalı arsa malikleri arasında 07.12.1994 günü ... Noterliği’nde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlenmiştir. Sözleşme gereği, yüklenici arsa maliklerine ait taşınmazda akit tarihinden itibaren 38 ay içinde iskan ruhsatı alma aşamasına getirilmiş bina yapacak ve iskan ruhsatını da alarak arsa maliklerine teslim edecektir....
Bir iş görerek eseri meydana getirmek ve meydana getirilen eseri iş sahibine teslim etmek (arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, binayı sözleşmeye, amacına ve fen ve sanat kurallarına uygun imal ederek arsa sahibine teslim etmek) yüklenicinin ana borcudur. Kural olarak da aslolan sözleşmenin kararlaştırıldığı şekilde eksiksiz ifasıdır. Aksi halde, sözleşmeden beklenen yararlar dengesi bir taraf aleyhine bozulur. Böyle bir durumda da bir taraf edimini yerine getirmiş kabul edilemez. Yukarıda belirtilen ilkeler ve yapılan açıklamaların ışığında somut olayın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesine gelince; davalı yüklenici ile davalı arsa maliki arasında 29.06.2005 tarihinde ... Noterliği’nde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlenmiştir....
Uyuşmazlık taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle davacı yükleniciye isabet eden dava konusu 18 no'lu bağımsız bölümün, davalı arsa sahipleri tarafından üçüncü şahsa satılması nedeniyle alacak davasıdır. 03.06.2003 tarihli 9459 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 2. maddesinde davacı yükleniciye iskân belgesini alma yükümlülüğü getirilmiştir. Dosyadaki belgelerden inşaatın tamamlandığı, ancak iskân ruhsatının alınmadığı gibi taraflar arasında arsa sahipleri lehine sonuçlanan bir dava olduğu, yükleniciye ait son bağımsız bölümün ise arsa sahiplerince 3. kişiye satıldığı sabittir. Bu durumda sözleşmenin tasfiyesine yönelik karar kurulmalıdır. Böyle olunca Mahkemece dava konusu 18 no'lu taşınmazın 17.02.2011 satım tarihi itibariyle piyasa rayiç değerinin belirlenerek, arsa sahipleri tarafından yüklenici aleyhine Ankara 13....
Büyük Genel Kurulunun ....01.2013 tarih ve ... sayılı kararına göre arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan davalar nedeniyle verilen hüküm ve kararların temyiz incelemesi Dairemizin görevidir. Uyuşmazlık, konusu olayda, önce arsa sahipleri ile davalı arasında ....07.2009 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlenmiş, daha sonra 01.....2011 tarihli sözleşme ile davacı da davalının yanında "yapımcı" sıfatıyla akdi ilişkiye katılmış olup, davacının talebi de bu sözleşmeye göre tarafların "yapımcı" sıfatı ile hak ettikleri taşınmzalardan kendine düşen payın verilmesine ilişkindir. Arsa sahibi ile davalı arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan bir uyuşmazlık bulunmadığı gibi davanın tarafları arasında imzalanan bir arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi de yoktur....
Temlikin konusu, yüklenicinin arsa payı karşılığı arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, temlik eden yüklenicinin arsa sahibinden hak kazanmadığını üçüncü kişiye temlik etmesi arsa sahibi bakımından önemsizdir. Diğer taraftan, yüklenici arsa sahibine karşı öncelikli edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye temlik etmişse, üçüncü kişi Borçlar Kanununun 81. Maddesi hükmünden yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz. Bu genel bilgilerden sonra somut olaya gelince; Arsa sahibi ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yüklenicinin şahsi hakkını üçüncü kişiye temliki halinde üçüncü kişinin ifa talep edip edemeyeceğinin saptanmasında öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur....