Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Özetle açıklanan bu hukuksal çerçeve dahilinde; yanlar arasındaki sözleşmelerin hukuksal nitelikleri değerlendirildiğinde: Her iki sözleşmenin de, niteliğince ”arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi” olmadıkları; bu sözleşmelerin “arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapma vaadi” niteliğinde birer “ön sözleşme” oldukları ve zorunlu şekil koşuluna da uygun şekilde yaptıkları sonucuna varılmaktadır. Çünkü, 10.01.1995 günlü sözleşmenin 2. ve 3. maddeleri; 27.09.1995 tarihli sözleşmenin 2. ve 9. maddeleri hükümlerinde: İmar durumları belli olduktan sonra proje aşamasında taraflarca “inşaat sözleşmesinin” yapılacağı kararlaştırılmıştır. Bu sözleşme ise, yukarıda da açıklandığı üzere, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin içerdiği iki sözleşmeden birisidir. Yüklenici davalının karşı edimini oluşturan “inşaat yapma” borcunu içerir “inşaat sözleşmesi” yapılmamıştır....

    Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....

      dan 25.000,00 Alman markı bedelle satın alan müvekkilinin, birtakım masraflar yaparak daireyi kullanmaya başladığını, ancak daha sonra davalılar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin mahkeme kararı ile geriye etkili olarak feshedildiğini, davalı arsa sahiplerinin dairenin mülkiyetini devretmeyerek müvekkilinin mağduriyetine neden olduklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı ..., arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince inşa ettiği binalar yönünden arsa sahibi diğer davalılardan alacaklı bulunduğunu, davalıların bu dairelerin bir kısmını satarak zenginleştiğini, aralarındaki alacak borç ilişkisinin tasfiye edilmediğini savunmuştur....

        Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Dava, arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yapılan binada yükleniciye bırakılan bağımsız bölümün temlik alınması nedeniyle kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemi, kademeli istek ise tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, tescil isteminin kabulüne dair hüküm Dairemizce özetle “...Arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenicinin temel borcu eseri ( binayı ) sözleşmeye, fen kurallarına ve amacına uygun imal etmek, arsa malikinin temel borcu ise , yüklenicinin edimini yerine getirmesinden sonra sözleşmeye uygun arsa veya kurulmuşsa kat irtifakı tapusunu yükleniciye devretmektir. Yüklenici, edimlerini yerine getirdiğinde arsa sahibine karşı kazandığı kişisel hak nedeniyle arsa payı veya bağımsız bölüm tapusunun devrini ondan isteyebileceği gibi Borçlar Kanununun 162 ve devamı maddeleri uyarınca üçüncü kişilere arsa sahibinin onamını almaksızın devredebilir....

          - KARAR - Asıl davada davacılar vekili, müvekkili ... ile dava dışı arsa sahipleri arasında 02.12.1997 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, ayrıca müvekkili .... ile davalı kooperatif arasında da 24.08.1998 tarihli inşaat yapım sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme ile davalı kooperatifin 02.12.1997 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesindeki tüm hükümlere uymayı kabul ettiğini, 24.08.1998 tarihli inşaat yapım sözleşmesi ile müvekkili şirketin, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile hak edeceği tapuların bir kısmını, belirli bir bedel karşılığında davalı kooperatife devretmeyi üstlendiğini, müvekkili şirket inşaatlara başlamış ise de, davalı kooperatif ödemelerini düzenli ve yeterli yapmadığından inşaatın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde kararlaştırılan sürede bitirilemediğini, müvekkili ...'...

            Mahkemece verilen kararın gerekçesinde davalının kardeşinin temsilcisi olduğu şirket ile arsa maliki şirket arasında yapılan 04/02/2014 tarihli arsa payı inşaat sözleşmesinin taraflarca noterde yapılan sözleşme ile ikale edilmesi nedeniyle davacının ücret kazanması için gereken koşulların bulunmadığından bahsedilerek davanın reddine karar verilmişse de tarafların arasındaki 03/02/2014 tarihli sözleşmede davalının taşınmazı ilk defa davacı aracılığı ile gördüğü, arsa maliki ile sözleşme yapılmasını takip eden 1 gün içinde KDV hariç 120.000 TL ücretin davacıya ödeneceği, sözleşmenin davalı tarafından değil de davalının kan hısımlarının yer aldığı bir şirket tarafından satın alınması ya da hakkında kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılması halinde de ücrete hak kazanılacağı ve bu halde 120.000 TL kadar da ceza ödeneceğinin kararlaştırılmış olduğu, ertesi gün 04/02/2014 tarihinde arsa sahibi ile temsilcisinin davalının kardeşi olduğu bir şirket arasında noterde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi...

              Bu sözleşme hükümleri incelendiğinde, ....., dava dışı arsa sahipleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri yapacak, ...'nin arsa sahipleri ile yaptığı sözleşmeye konu binaları imal edecektir. Bu saptama nazara alındığında, taraflar arasındaki sözleşme, “Adi Ortaklık Sözleşmesi” olup, mahkemece, hatalı değerlendirme yapılarak, taraflar arasındaki sözleşmenin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi olduğu ve resmi şekle tabi olduğu gerekçesine yer vermiştir. TBK'nın adi ortaklığa ilişkin 620 ve onu izleyen maddeleri gereğince adi ortaklığın kurulabilmesi için yazılı şekil gerekli olmayıp, adi ortaklık sözleşmesi sözlü olarak da yapılabilir....

                Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Her ne kadar dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Yasa'nın .../...-(l) bendi ile tüketici işlemi kapsamına eser sözleşmeleri alınmışsa da, somut olayda olduğu gibi arsasına karşılık bağımsız bölüm alacak olan arsa sahibinin ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket ettiğinden sözedilemeyeceği, amacının salt kişisel ihtiyaçları için kullanma, tüketme amacını aştığı, Yasa'nın .../... (k) bendindeki "tüketici" tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Bünyesinde taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmesi olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değildir. Güdülen amaç, arsasının değerlenmesini sağlayacak yapının arsa üzerine yapılmasıdır....

                  Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, inşaatın, anahtar teslimi şeklinde tesliminin öngörüldüğü hallerde; teslim kavramı içinde, binanın eksiksiz ve kusursuz olarak bitirilmesi yanında, yapı kullanma (iskan) izninin alınması da yer almaktadır. Somut uyuşmazlıkta; arsa malikleri ile dava dışı yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin üçüncü sayfasında " inşaat başlangıcından itibaren sigorta, işçi ücretleri, vergi harç ve rüsumları emlak vergileri vesair ücretler inşaatın bitimine kadar müteahhite ait olacaktır." ifadesine yer verildiğinden mahkemece davanın reddine karar verilmişse de; sözleşme kapsamında binanın "anahtar teslimi" suretiyle teslim edileceğine veya iskan harcının yüklenici tarafından ödeneceğine ilişkin özel bir düzenleme bulunmadığından, dava konusu edilen masrafların sözleşmenin bu hükmü gereği yüklenici tarafından ödeneceğinin kabulü mümkün bulunmamaktadır....

                    Bir iş görerek eseri meydana getirmek ve meydana getirilen eseri iş sahibine teslim etmek (arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, binayı sözleşmeye, amacına ve fen ve sanat kurallarına uygun imal ederek arsa sahibine teslim etmek) yüklenicinin ana borcudur. Kural olarak da aslolan sözleşmenin kararlaştırıldığı şekilde eksiksiz ifasıdır. Aksi halde, sözleşmeden beklenen yararlar dengesi bir taraf aleyhine bozulur. Böyle bir durumda da bir taraf edimini yerine getirmiş kabul edilemez; Yukarıda belirtilen ilkeler ve yapılan açıklamaların ışığında somut olayın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesine gelince; Davacı, yüklenici ... Limited Şirketi ile 30.10.2007 tarihinde gayrimenkul satış sözleşmesi imzaladığını, diğer davalı ...'nun ise sözleşmede kefil olduğunu, davalılardan ... ve ...'un yüklenici firma ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapan arsa sahipleri olduğunu, arsa maliki ...'ın payını inşaat sırasında ...'...

                      UYAP Entegrasyonu