İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kanunda düzenlenen altsoyun muvafakatinin mutlak ve kesin olmadığını, evlat edinmek isteyeni evlat sevgisinden yoksun bıraktığını, onu arayıp sormadığını, hiçbir şekilde evlatlık görevini yerine getirmediğini, bir altsoyun bu şekildeki bir tasarrufu engellemesinin kanun koyucu tarafından korunmadığını, davacının davalı olan torununu evlat edinmesinde taraflardan hiçbirisinin hak ve menfaatinin zedelenmeyeceğini, davacının emekli maaşı ile geçinen üzerine kayıtlı herhangi bir mal varlığı bulunmayan ve kira gideri bulunan kendi halinde bir kimse olduğu, davacının kendisini babası gibi benimseyen davalının manevî desteğine ihtiyacının bulunduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. C....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Altsoyun Denkleştirme Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm asıl davacı tarafından asıl davanın reddi yönünden; birleşen davacı tarafından ise birleşen davanın reddi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 24.05.2022 günü duruşmalı temyiz eden davacı-davalı ... vekili Av. ... ve karşı taraf temyiz eden birleşen davacı ... ile davalı ... vekili Av. ... geldiler. Başka gelen olmadı. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak, Sanığın üzerine atılı suç için 5237 sayılı TCK'nin 53/1-c maddesinin kendi altsoyun üzerindeki velayet vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından şartla tahliye tarihine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerekirken bu hususun gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK'un 322. maddesi gereğince, hüküm fıkrasının bu konu ile ilgili kısmının “5237 sayılı TCK'nin 53/1-a, b, c, d, e bentlerinde yazılı hakları kullanmaktan mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, TCK'nin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine,ancak, Sanığın üzerine atılı suç için 5237 sayılı TCK'nin 53/1-c maddesinin kendi altsoyun üzerindeki velayet vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından şartla tahliye tarihine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerekirken bu hususun gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı isteme uygun olarak 1412 sayılı CMUK' un 321. maddesi gereği BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK.un 322. maddesi gereğince, hüküm fıkrasının bu konu ile ilgili kısmının “5237 sayılı TCK' nin 53/1-a,b,c,d,e bentlerinde yazılı hakları kullanmaktan mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, TCK' nin 53/1-c maddesinde yazılı velayet, vesayet ve kayyımlığa...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Mala zarar verme HÜKÜM : Hükümlülük Gereği görüşülüp düşünüldü: 1) Sanığın zarar verdiği evin kayınbabasına ait olduğunun sabit olması karşısında 5237 sayılı TCK.nun 167/1-b maddesinde şahsi cezasızlık sebebi olarak öngörülen ‘’üstsoy veya altsoyun veya bu derecede kayın hısımlarından birinin zararına olarak işlenmesi halinde, ilgili akraba hakkında cezaya hükmolunmaz’’ hükmü gereği sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nun 223/4-b maddesi gereği ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi; 2) 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK.nun 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK.nun 151/1. maddesi kapsamındaki mala zarar verme suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı nazara alınarak, uzlaştırma işlemi...
Toplanan delillerden davalının cilt (sedef) hastalığının bulaşıcı nitelikte olmadığı ve tedavi edilebilir olduğu, altsoyun sağlığı için ağır bir tehlike de oluşturmadığı ve yukarıda bahsedilen her iki madde hükmüne uymadığı anlaşılmaktadır. Davacının davasının reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.10.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Altsoyun tamamının mirası reddetmesi halinde, bunların payı sağ kalan eşe geçer ( TMK m. 613 ). Bu madde hükmü gözetilmeksizin murisin üstsoyuna miras payı verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulmasına karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 12.06.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Altsoyun Denkleştirme Alacağı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 10.12.2012 gün ve 18841-29768 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, dava konusu meskenin satın alındığı tarih itibariyle edinilmiş mal olduğu, davalı tarafından çekilen banka kredisinin, boşanma tarihine kadar ödenen taksitleriyle davacı ve davalının taşınmazın satın alınması sırasında satın alma bedeline kattıkları şahsi alacak ve mallarının, satın alındığı tarih itibariyle, taşınmazın satın alma bedeline oranlanması suretiyle eklenmesi ve denkleştirmesinden sonra kalan artık değer miktarı uzman hukukçu bilirkişi tarafından doğru olarak hesaplanarak hüküm kurulduğuna göre; davalı vekilinin hükmün esasına ilişkin temyiz itirazları yerinde bulunmamaktadır. Ancak, davalı vekilinin faize ilişkin temyiz itirazlarına gelince; eldeki davada davacı taraf faiz talebinde bulunmadığı halde, taleple bağlılık ilkesi aşılarak istekten fazlasına hükmedilmesi HUMK.nun 74....
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; TMK'nun 613.maddesi ne göre, altsoyun tamamının mirası reddetmesi halinde, bunların payının sağ kalan eşe geçeceğini, yasal düzenlemenin açık ve emredici olduğunu, müteveffanın altsoy mirasçılarının tamamının mirası reddetmesi durumunda mirası reddeden altsoyun mirasçıların miras paylarının tamamının müteveffanın mirasçısı bulunan sağ kalan eşe geçeceğini, Yargıtay 14.Hukuk Dairesinin 11.01.2017 sayılı ve 2016/7022 E, 2017/132 K....