Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/11/2021 tarihli ara karar NUMARASI : 2021/249 ESAS DAVA KONUSU : Alacak (Altsoyun Denkleştirmesinden Kaynaklı) KARAR : İstanbul Anadolu 2....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Altsoyun DenkleştirmeAlacağı-Yardım Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı, temyiz dilekçesinde adli yardım talebinde bulunmuştur. Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar Hukuk Muhakemeleri Kanununun 334-340. maddelerinde düzenlenmiş olup, aynı Kanunun 336/3. maddesine göre adli yardım talebi kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtay'a da yapılabilir ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 337/1. maddesi uyarınca da duruşma yapılmaksızın talep hakkında karar verilebilir....

    TMK'nun 669- 682. maddelerine dayalı mirasta denkleştirme (iade) nedeni ile alacak, olmadığı taktirde ise; 4721 s. TMK'nun 370- 371. maddelerine dayalı altsoyun denkleştirme alacağı istemlerine ilişkindir. Dava dosyasının istinaf kanun yolu incelemesini yapan Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi olarak tarafımızca dava dosyasında 6100 s. HMK'nun 355. maddesinde; "(1) İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir." hükmü ile 6100 s....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/10/2021 NUMARASI : 2021/243 ESAS DAVA KONUSU : Alacak (Altsoyun Denkleştirmesinden Kaynaklı) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

    İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kanunda düzenlenen altsoyun muvafakatinin mutlak ve kesin olmadığını, evlat edinmek isteyeni evlat sevgisinden yoksun bıraktığını, onu arayıp sormadığını, hiçbir şekilde evlatlık görevini yerine getirmediğini, bir altsoyun bu şekildeki bir tasarrufu engellemesinin kanun koyucu tarafından korunmadığını, davacının davalı olan torununu evlat edinmesinde taraflardan hiçbirisinin hak ve menfaatinin zedelenmeyeceğini, davacının emekli maaşı ile geçinen üzerine kayıtlı herhangi bir mal varlığı bulunmayan ve kira gideri bulunan kendi halinde bir kimse olduğu, davacının kendisini babası gibi benimseyen davalının manevî desteğine ihtiyacının bulunduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. C....

      Toplanan delillerden davalının cilt (sedef) hastalığının bulaşıcı nitelikte olmadığı ve tedavi edilebilir olduğu, altsoyun sağlığı için ağır bir tehlike de oluşturmadığı ve yukarıda bahsedilen her iki madde hükmüne uymadığı anlaşılmaktadır. Davacının davasının reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.10.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Altsoyun Denkleştirme Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm asıl davacı tarafından asıl davanın reddi yönünden; birleşen davacı tarafından ise birleşen davanın reddi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 24.05.2022 günü duruşmalı temyiz eden davacı-davalı ... vekili Av. ... ve karşı taraf temyiz eden birleşen davacı ... ile davalı ... vekili Av. ... geldiler. Başka gelen olmadı. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak, Sanığın üzerine atılı suç için 5237 sayılı TCK'nin 53/1-c maddesinin kendi altsoyun üzerindeki velayet vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından şartla tahliye tarihine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerekirken bu hususun gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK'un 322. maddesi gereğince, hüküm fıkrasının bu konu ile ilgili kısmının “5237 sayılı TCK'nin 53/1-a, b, c, d, e bentlerinde yazılı hakları kullanmaktan mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, TCK'nin...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine,ancak, Sanığın üzerine atılı suç için 5237 sayılı TCK'nin 53/1-c maddesinin kendi altsoyun üzerindeki velayet vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından şartla tahliye tarihine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerekirken bu hususun gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı isteme uygun olarak 1412 sayılı CMUK' un 321. maddesi gereği BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK.un 322. maddesi gereğince, hüküm fıkrasının bu konu ile ilgili kısmının “5237 sayılı TCK' nin 53/1-a,b,c,d,e bentlerinde yazılı hakları kullanmaktan mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, TCK' nin 53/1-c maddesinde yazılı velayet, vesayet ve kayyımlığa...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Mala zarar verme HÜKÜM : Hükümlülük Gereği görüşülüp düşünüldü: 1) Sanığın zarar verdiği evin kayınbabasına ait olduğunun sabit olması karşısında 5237 sayılı TCK.nun 167/1-b maddesinde şahsi cezasızlık sebebi olarak öngörülen ‘’üstsoy veya altsoyun veya bu derecede kayın hısımlarından birinin zararına olarak işlenmesi halinde, ilgili akraba hakkında cezaya hükmolunmaz’’ hükmü gereği sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nun 223/4-b maddesi gereği ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi; 2) 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK.nun 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK.nun 151/1. maddesi kapsamındaki mala zarar verme suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı nazara alınarak, uzlaştırma işlemi...

                UYAP Entegrasyonu