Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nun 613.maddesinde "altsoyun tamamının" ibaresi yazılır iken bu altsoyun "En yakın" altsoy olduğu açıklanmamış ise de, madde başlığının en yakın mirasçıları düzenlemesi karşısında TMK.'nun 613.maddesindeki altsoyun tamamı ibaresinden, murisin ölümü anında mirasçılık sıfatı kazanan en yakın altsoy olduğu kabul edilmelidir. Nitekim Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 2016/7022 Esas, 2017/132 Karar sayılı kararında da murisin altsoyu olan çocuklarının tamamı mirası reddettiklerinde bunların payının murisin torunlarına değil sağ kalan eşe geçeceği ve sağ kalan eşin mirasın tamamı yönünden mirasçı olacağı düzenlenmiştir. Buna göre, dairemizce murisin en yakın mirasçıları olan sağ kalan eş ve altsoyu olarak çocukları var ise çocukların tamamının mirası reddetmesi halinde bunların payının kendi altsoylarına geçmeyip mirasın tamamının sağ kalan eşe geçeceği kabul edilmiştir....

Mahkemenin kabulünün aksine 313/1.fıkrasında üç bent halinde düzenlenen hükümler birbirinden bağımsız olup, bentlerde yer alan koşullardan herhangi biri halinde, gerçekleşmesi var ise altsoyun muvafakatının olması ergin ya da kısıtlının evlat edinilmesi için yeterlidir. Ergin kişinin evlat edinilmesine ilişkin koşullar davada gerçekleştiğinden, davanın kabulü ile evlat edinmeye karar verilmesi gerekirken yerinde bulunmayan gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    halinde altsoyun da miras hakkının son bulduğunu, davacının hak talep edemeyeceğini bildirip davanın reddini savunmuşlardır. Birleştirilen davada davacılar, maliki oldukları 421 ada 5 parsel sayılı taşınmazdaki 4 ve 5 no'lu BB'lerin taraflarından yaptırıldığını, daha sonra arsa sahibi ......... .........ile ......... ...... tarafından arsa paylarının devredildiğini ileri sürerek, dava konusu 4ve 5 no'lu BB'lerin taraflarından yaptırıldığının tespitini istemişlerdir. Birleştirilen davada davalı ......, davacıların kayıt maliki olması nedeniyle dava açmakta hukuki menfaatlerinin bulunmadığını, öte yandan dava konusu taşınmazlarda herhangi bir hakkının bulunmaması nedeniyle kendisine husumet yöneltilemeyeceğini bildirip davanın reddini savunmuştur. Birleştirilen davada davalılar ... ve ......, davayı kabul ettiklerini bildirmişlerdir. Mahkemece, asıl dava yönünden; davacı ......'...

      in eşi olan ... haricindeki murisin alt soyu olan tüm yasal mirasçıların süresi içerisinde mirası reddettiklerini, bunun üzerine alınan mirasçılık belgesi gereğince ortaklar kurulu tarafından muris ...’in tüm paylarının eşi ...’e miras yoluyla intikaline karar verildiğini, ancak bu kararın tescilinin davalı ... tarafından mirasçılık belgesinin yeterince açık olmadığı gerekçesiyle reddedilerek geçici olarak tesciline karar verildiğini, oysa TMK’nın 613. maddesinde altsoyun tamamının mirası reddetmesi halinde bunların payının sağ kalan eşe geçeceğinin belirtildiğini, bu nedenle davalı tarafından tescil talebinin reddedilerek geçici tescil yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek geçici tescilin kesin tescile dönüştürülmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Diğer taraftan mahkemece, TMK'nın 633. maddesinde öngörülen hak düşürcü sürenin geçirilmiş olması nedeniyle isteğin reddine karar verilmiş ise de; TMK'nın 612. maddesinde "En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras sulh hukuk mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir" hükmü ile aynı kanunun 613. maddesinde "Altsoyun tamamının mirası reddetmesi halinde, bunların payı sağ kalan eşe geçer" ve ayrıca 636. maddesinde "Mevcudu borçlarını ödemeye yetmeyen terekenin tasfiyesi, sulh hukuk mahkemesinde iflas hükümlerine göre yapılır" hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddedilen ve bu sebeple iflas hükümlerine göre tasfiyeye tabi hale gelen terekenin, TMK'nın 612. maddesi atfıyla TMK'nın 636. maddesi gereğince iflas hükümlerine göre tasfiyesine karar verilmesi gerekir....

          Neticeten davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, Ankara Batı İcra Dairesinin ... esas sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 380.672,20TL kurumsal finansman desteğinden kaynaklanan asıl alacak, 1.188,94TL kurumsal finansmandan kaynaklı kar mahrumiyeti, 2.030,00TL tazmin edilen gayri nakdi finansman desteğinden kaynaklanan asıl alacak, 29,25TL çekten kaynaklı kar mahrumiyeti, 10.005,24TL ticari kredi kartından kaynaklanan asıl alacak, 128,07TL ticari kredi kartından kaynaklı kar mahrumiyeti, 81.200,00TL gayri nakdi çek kredisi alacağı olmak üzere toplam 475.253,70TL yönünden iptali ile takibin 380.672,20TL kurumsal finansmandan kaynaklı asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren yıllık %25,05 ve davacı bankanın dönemlere göre değişken ticari kredi kar payı oranları üzerinden işleyecek kar payı ve kar payının %5,00 ı oranında BSMV, 2.030,00TL tazmin edilen çekten kaynaklı asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren yıllık %7,86 ve davacı bankanın dönemlere...

            bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin, ödenen geçici iş göremezlik ödemesinin ve yapılan tedavi giderlerinin kusur karşılığı olmak üzere davacı SGK nın ilk peşin sermaye değerinden kaynaklı alacak miktarının 67.648,10 TL, geçici iş göremezlik ödemesinden kaynaklı alacak miktarının 13.977,59 TL ve tedavi masraflarından kaynaklı alacak miktarının 1.853,87 TL olduğu anlaşılmakla talep ile bağlı kalınarak hak sahibine bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinden kaynaklı alacak olarak 10,00 TL'nin gelirin onay tarihinden itibaren, hak sahibine ödenen geçici iş göremezlik ödemesinden kaynaklı alacak olarak 10,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren, kurum tarafından yapılan masraflardan kaynaklı alacak olarak 10,00 TL'nin sarf tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. " gerekçesi ile "-Davacının davasının KABULÜ ile, Davalının % 70 kusurlu olduğu anlaşılmakla, davacının davalıdan sigortalıya bağlanan...

            Davanın marka lisans sözleşmesinden kaynaklı alacak davası olduğu, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri özel mahkemelerden olup, bu mahkemelerde bakılan işler belli işler, belli kişiler veya konular bakımından sınırlı olmakla, yalnız özel kanunlarda gösterilmiş işlere ve davalara bakmakla görevli olup, mahkememiz görevi dahilinde bulunmadığından, Dava niteliği itibariyle fikri mülkiyet hukukundan kaynaklı bir uyuşmazlık değil, taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklı alacak davası olduğu ..." gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 5846 sayılı FSEK'in 1. ve 1/A. maddelerinde amaç ve kapsamı düzenlenmiş olup, buna göre, fikir ve sanat eserlerini meydana getiren eser sahiplerinin ürünleri üzerindeki manevi ve mali haklarını belirlemek, korumak, bu ürünlerden yararlanma şartlarını düzenlemek, öngörülen esas ve usûllere aykırı yararlanma halinde yaptırımları tespit etmektir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava, kira sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır. Tarafların sıfatına ve uyuşmazlığın niteliğine göre, dava konusu uyuşmazlık kira sözleşmesinden kaynaklı alacak davası olup dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yüksek 6. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 08.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                kaynaklı alacak olarak 1,00 TL'nin gelirin onay tarihinden itibaren, Kurum tarafından yapılan masraflardan kaynaklı alacak olarak 1,00 TL'nin sarf tarihinden itibaren yasal faiziyle davalı Aşkaroğlu Madencilik'ten alınarak davacıya verilmesine, C-Davalı Balçınlar Madencilik'in % 3,15 kusurlu olduğu anlaşılmakla, davacının davalıdan bağlanan gelirden kaynaklı isteyebileceği alacağının 466,55 TL ve yapılan masraflardan kaynaklı isteyebileceği alacağının 17,46 TL olduğu anlaşılmakla birlikte taleple bağlı kalınarak; Sigortalıya bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinden kaynaklı alacak olarak 1,00 TL'nin gelirin onay tarihinden itibaren, Kurum tarafından yapılan masraflardan kaynaklı alacak olarak 1,00 TL'nin sarf tarihinden itibaren yasal faiziyle davalı Balçınlar Madencilik'ten alınarak davacıya verilmesine, D-Davalı Bağlık Madencilik'in % 0,68 kusurlu olduğu anlaşılmakla, davacının davalıdan bağlanan gelirden kaynaklı isteyebileceği alacağının 94,24 TL ve yapılan masraflardan...

                UYAP Entegrasyonu