"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK - KARAR- Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı alacak isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan nitelendirmesine göre 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 15. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine 13.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
KARAR Taraflar tacir olup dava rücuen alacak isteğinden kaynaklı alacak isteğine ilişkin olup, temyizen inceleme görevi 11. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 11. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 06.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Uyuşmazlık, ödünç sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Taraflar arasında herhangi bir kira ilişkisi bulunmamaktadır. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 13.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 10/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
III-MAHKEME KARARI A-İLK DERECE MAHKEME KARARI "1-Davacının davasının kabulü ile, Davalının % 75 kusurlu olduğu anlaşılmakla, davacının davalıdan bağlanan gelirden kaynaklı isteyebileceği alacağının 822.086,51 TL, ödenen geçici iş göremezlik ödemesinden kaynaklı alacağının 7.129,60 TL ve yapılan masraflardan kaynaklı isteyebileceği alacağının 6.598,58 TL olduğu anlaşılmakla birlikte taleple bağlı kalınarak; Hak sahibine bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinden kaynaklı alacak olarak 4.000,00 TL'nin gelirin onay tarihinden itibaren, Hak sahibine ödenen geçici iş göremezlik ödemesinden kaynaklı alacak olarak 500,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren, Kurum tarafından yapılan masraflardan kaynaklı alacak olarak 500,00 TL'nin sarf tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine" karar verilmiştir. B-BAM KARARI "1-Tarafların istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine" karar verilmiştir....
alacağının 876,56 TL olduğu anlaşılmakla birlikte taleple bağlı kalınarak kurum tarafından yapılan masraflardan kaynaklı alacak olarak 1,00 TL'nin sarf ve ödeme tarihlerinden itibaren yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ............ " gerekçesi ile "-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, -Davacı kurumun bağlanan sürekli iş göremezlik gelirinin peşin sermaye değerinden kaynaklı alacak isteminin reddine, -Davacı kurumun tedavi giderinden kaynaklı alacak isteminin kabulüne, Davalının % 41,89 kusurlu olduğu anlaşılmakla, davacının davalıdan yapılan tedavi masraflardan kaynaklı isteyebileceği alacağının 876,56 TL olduğunun tespiti ile taleple bağlı kalınarak; Kurum tarafından yapılan masraflardan kaynaklı alacak olarak 1,00 TL'nin sarf ve ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine" dair hüküm kurulmuştur....
Benzer şekilde, ikramiye alacağı da TİS hükümleri dikkate alınarak hesaplanıp hüküm altına alındığından, davalı kurum vekilinin bu alacak talebi ile ilgili istinaf talebi de yerinde görülmemiştir. Davalı tarafça zamanaşımı itirazı bulunulmuş ise de, eldeki dava belirsiz alacak davası olarak açılmış olup, 6098 sayılı yasa ve 7036 sayılı yasa hükümleri birlikte değerlendirildiğinde zamanaşımına uğrayan herhangi bir alacak kaleminin bulunmadığı değerlendirilmiştir. Davalı vekili, davanın belirsiz alacak olarak açılamayacağını savunmuştur. Belirsiz alacak davası 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile öngörülen ve alacaklıya bazı avantajlar sağlayan yeni bir dava türüdür. Belirsiz alacak davası mevcut yasal düzenleme çerçevesinde üç değişik şekilde açılabilir. Eda (tahsil talebi ile) davası niteliğinde belirsiz alacak davasının açılabileceği HMK’nun 107. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında öngörülmüştür....
Davaya konu 1 adet 19/02/2020 tarihli, 215.350,27 TL bedelli ve -------nolu faturadan kaynaklı alacak talebinde bulunmuş, davacının kendi ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde 19.02.2020 tarihli-------nolu 215.350,27 TL tutarlı faturanın yer almadığı-------numaralı faturanın 13.02.2020 tarihli ve 254.113,32 TL tutarlı olduğu (KDV hariç tutarı 215.350,27 TL), 19.02.2020 tarihli faturanın ise -------numaralı ve 230.311,24 TL tutarlı olduğu anlaşılmış, bilirkişi raporu dosyaya kazandırıldıktan sonra ise davacı yan bu defa kendi ticari defter ve kayıtları üzerinde tespit edilen cari hesaptan kaynaklı bakiye alacağını nazara alarak cari hesap alacağından bahisle ıslah yaparak talebini arttırmıştır. Davacı vekili dava dilekçesinde 215.350,27 TL lik faturadan kaynaklı alacak talebinde bulunmasına rağmen bilirkişi raporu sonrası cari hesap ilişkisinden kaynaklı alacağını 252.210,49 TL ye arttırdığı görülmüştür....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/1266 KARAR NO : 2019/1288 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : YERKÖY ASLİYE (AİLE) HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/03/2019 NUMARASI : 2019/58 E - 2019/225 K DAVA KONUSU : vlenmenin İptali KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 20/07/2015 tarihinde evlendiklerini, davalının evlenmeden önce sara (epilepsi) hastalığını müvekkilinden gizlediğini, evliliğin karşılıklı güven ilişkisine dayandığını ve önemli olan ve altsoyun sağlığını ağır tehlikeye sokan hastalığın gizlenmesinin davacının güvenini sarstığını, bu nedenlerle TMK 'nun 149/2, 150/2. maddeleri gereğince nispi butlan ile malul olan evliliğin iptaline olmadığı takdirde TMK 166/1 maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, 20.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
TMK'nın 613.maddesisinde;"Altsoyun tamamının mirası reddetmesi halinde, bunların payı sağ kalan eşe geçer" hükmü yer almaktadır. Bu düzenlemede yer alan"Altsoy" teriminin içine, bütün birinci zümre hısımları girmez. Yalnız mirasbırakanın ölümüyle doğrudan doğruya ve birinci derecede yasal mirasçı olan alt soyu, yani evlatları girer....
Dava konusu olaya gelince; dava kapsamına göre, davacının öğrenci olduğu ve anne-babasıyla aynı çatı altında birlikte yaşadığı dönemde, pazarcılık yapan babasına yardım ettiği, tarafların müşterek babası Nazım tarafından önce arsanın alındığı ve daha sonraki yıllarda üzerindeki binanın yapıldığı anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun; “Altsoyun denkleştirme alacağı” kenar başlıklı 370. maddesinde, “Ana ve baba veya büyük ana ve baba ile birlikte yaşayan ve emeklerini ya da gelirlerini aileye özgüleyen ergin altsoylar, buna karşılık uygun bir bedel isteyebilirler....