Yine her ne kadar --------- alacak her ne kadar bilirkişi raporunda toplam ------------ olarak belirlenmiş ise de; davacının takip talebinde ---------------- talep ettiği, davacının talebinden fazlaya hükmedilemeyeceği anlaşıldığından bilirkişi raporunda ---- olarak belirlenen------------ kabul edilmiştir. ------------ kaynaklı alacak yönünden, davalı --------------olduğuna dair herhangi bir belge sunulmadığından dolayı bu davalı yönünden bu alacak kısmı için davanın reddine karar verilmiş, ---------- hesabından kaynaklı alacak yönünden ise davalı ---------- kefil olduğu anlaşıldığından bu davalı yönünden ------olmak kaydı ile hüküm kurulmuştur....
Yönetimi ve davalı ... yönünden ... ...den kaynaklı nakti borcu sebebiyle takibin 41.061,65 TL asıl alacak, 86.168,81 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, gayrinakit alacağın depo edilmesine yönelik itirazın iptaline, nakit alacak üzerinden icra inkar tazminatına, ... ...den kaynaklı nakti borcu sebebiyle takibin 597 TL asıl alacak, 1.567,92 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, gayrinakit alacağın depo edilmesine yönelik itirazın iptaline, nakit alacak üzerinden icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davacılar vekillerince temyiz edilmiştir. Mahkemenin gerekçeli kararında, davalı kefil ...'ın ... A.Ş ile ilgili Genel Kredi Sözleşmesine bağlı nakdi borç tutarının asıl alacak, temerrüt faizi ve BSMV ile beraber 127.230,46.TL olduğu, aynı davalının ... A.Ş. ile ilgili Genel Kredi Sözleşmesine bağlı nakdi borç tutarının 2.164,92.TL olduğu belitildiği halde, hüküm fıkrasının B-1-a kısmında "Davalı ...'...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Mehir Senedinden Kaynaklı Alacak-Eşya alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılar tarafından taşınmazdan kaynaklı aleyhe hükmedilen alacak yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca “Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun’un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür. Karar tarihi itibariyle bu miktar “78.630,00 TL” olarak belirlenmiştir....
13840 nolu krediden kaynaklı 14.125,48 TL asıl alacak, 497,11 TL kat öncesi işlemiş faiz, 326,30 TL temerrüt faizi, 16,31 TL BSMV, 136,84 TL masraf olmak üzere toplam 15.102,04 TL üzerinden, Takip tarihinden tahsil tarihine kadar 14.125,48 TL asıl alacağa yıllık % 25,20 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisi uygulanmasına, *14250 nolu krediden kaynaklı 3.575,36 TL asıl alacak, 229,70 TL kat öncesi işlemiş faiz, 186,02 TL temerrüt faizi, 9,30 TL BSMV olmak üzere toplam :4.000,38 TL üzerinden, Takip tarihinden tahsil tarihine kadar 3.575,36 TL asıl alacağa yıllık % 44,16 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisi uygulanmasına, *35007532 nolu krediden kaynaklı 4.515,44 TL asıl alacak, 403,05 TL kat öncesi işlemiş faiz, 125,17 TL temerrüt faizi, 6,26 TL BSMV olmak üzere toplam 5.049,92 TL üzerinden, Takip tarihinden tahsil tarihine kadar 4.515,44 TL asıl alacağa yıllık % 30,24 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisi uygulanmasına, B)Davalı Borçlu...
A.Ş yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere; *... nolu krediden kaynaklı: 6.012,03 TL asıl alacak, 203,35 TL kat öncesi işlemiş faiz, 141,52 TL temerrüt faizi, 7,08 TL BSMV olmak üzere toplam 6.363,98 TL üzerinden, Takip tarihinden tahsil tarihine kadar 6.012,03 TL asıl alacağa yıllık % 25,68 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisi uygulanmasına, *... nolu krediden kaynaklı 14.125,48 TL asıl alacak, 497,11 TL kat öncesi işlemiş faiz, 326,30 TL temerrüt faizi, 16,31 TL BSMV, 136,84 TL masraf olmak üzere toplam 15.102,04 TL üzerinden, Takip tarihinden tahsil tarihine kadar 14.125,48 TL asıl alacağa yıllık % 25,20 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisi uygulanmasına, *... nolu krediden kaynaklı 3.575,36 TL asıl alacak, 229,70 TL kat öncesi işlemiş faiz, 186,02 TL temerrüt faizi, 9,30 TL BSMV olmak üzere toplam :4.000,38 TL üzerinden, Takip tarihinden tahsil tarihine kadar 3.575,36 TL asıl alacağa yıllık % 44,16 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisi...
Buna karşılık, uygulamada altsoyun yardım nafakası yükümlüğüne daha fazla önem verilmiş, annenin nafaka yükümlüsü karşısında çocukluğunda görevlerini yapmaması, oğlunu küçük yaşta ona buna terk etmesi, oğlunu başkalarına bırakması, büyüyüp iş sahibi olana kadar onunla ilgilenmemesinin, ananın nafaka hakkını ıskat etmeyeceği kabul edilmiştir (Y.2.HD. 25.12.1947-7584-6786). Davacı 70 yaşlarında, nafaka yükümlüsü oğul refah içerisindedir. Aile bağları babanın kusuru ile zayıflamıştır. Ne var ki, MK'nın 2. maddesindeki dürüstlük kuralı, bu koşullarda davalı oğlun nafaka yükümlüğünü ortadan kaldıran bir neden olarak kabul edilmemelidir. Oğlun yardıma muhtaç duruma gelmiş olan babasına karşı asgari yaşama giderlerini karşılama borcu, dürüsttük kuralı gereği ortadan kaldırılamaz. Aksini gerektirir. Zira altsoyun (oğlun) üstsoya (babaya) karşı yardım yükümlülüğü ile üstsoyun altsoya karşı olan yardım yükümlülüğünün ahlaki, geleneksel ve toplumsal nedenleri farklıdır....
işin zararla sonuçlanmasından kaynaklı olarak 413.000 TL, Ödeme vadelerinde oluşan gecikmeler neticesinde alt yüklenicilerin işlerinde ilerleme sağlanamaması dolayısı ile bir üst yüklenicinin işine başlayamamasına bağlı olarak iş süresinin uzaması kaynaklı genel gider artışından kaynaklı olarak 311.850 TL olmak üzere toplamda 2.519.225,20 TL zararının bulunduğundan, şimdilik 10.000,00TL ticari alacağının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacı müvekkiline ödenmesi talep edilmiş olup, Somut olayda, dava konusu edilen alacak, eser sözleşmesinden kaynaklı olarak dava dilekçesinde kalem kalem alacak miktarı belirtilerek, gerçekte belirli bir alacak olduğu, bu alacağa ilişkin davacı tarafından davalı şirkete, karşı belirsiz alacak davası olarak şimdilik 10.000,00.TL üzerinden ticari alacak davası açıldığı, dava dilekçesinde belirtildiği gibi alacak belirli olduğundan dolayısıyla belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceği anlaşılmakla...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Eldeki dosyada; Her ne kadar dava adı tevziden alacak (Cari Hesap veya Ticari Kredi Sözleşmesi kaynaklı) olarak belirtilmiş ise de ; mahkeme hakimliğince dosyanın incelenmesi neticesinde dosyanın Cari Hesap veya Ticari Kredi Sözleşmesi kaynaklı olmadığı, bu gerekçeyle dosyanın genel tevziye gönderilmesi gerektiği , davanın UYAP sistemi üzerinden açıldığı ve dava açarken dava adının alacak (Cari Hesap veya Ticari Kredi Sözleşmesi kaynaklı) olarak seçilmesi sebebiyle sehven mahkememize tevzi edildiği görülmekle, bu çerçevede işbu dosyanın genel esasa tevzi edilmek üzere idari bir kararla esasın kapatılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPULU TAŞINMAZDA -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre; asıl dava elatmanın önlenmesi, karşı dava ise sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak isteğine ilişkin olup sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak hakkında verilen kabul kararın temyizine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
. - 2020/485 K. sayılı dosyası üzerinden istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize intikal eden dosya incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Evlilik sona erdiğinde eşler arasındaki mal rejimi de sona ereceği için eşlerden birinin ölümü halinde önce terekeden sağ kalan eşin katılma alacağının çıkarılarak terekenin mirasçılar arasında kanun gereği paylaştırılacağını, sağ kalan eş altsoy ile birlikte ölen eşin saklı paylı mirasçısı olduğundan altsoyun da sağ kalan eşin de üzerinde tasarruf edilemeyen bir miras hakkı olduğunu altsoyun her halükarda saklı payları oranında malı talep edebileceğini, evlilik birliği süresince edinilmiş mallardan ev ve arabanın tasfiyesi evlilik birliği bittiği yani ölümün gerçekleştiği zamana göre yapıldığında ölen kişinin çocukları (hem ilk evliliğinden hem de ikinci evliliğinden) yasal mirasçı oldukları için babalarının malvarlığından hak talep edebileceklerini, muris Nasuh Aksoy 17.07.2015 tarihinde vefat ettiğini...