Bu durumda davanın TMK'nun 565.maddesi gereğince tenkis hükümlerine göre incelenmesi gerekir. Tenkiste, tasarrufa konu malın paylaşımı yönünden araştırma yapmak için sabit tenkis oranı belirlenmelidir. Sabit tenkis oranı, 11.11.1994 gün ve 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile "tasarrufun tümünün değeri ile davalılara yapılan fazla teberru arasında kurulan orandır". Sabit tenkis oranı ile el atılan saklı payın, tasarrufun değerine oranı ile bunun her davalıya yapılan tasarruf tutarları yönünden ayrı ayrı belirlenmesi gerekir. İkinci olarak, temlike konu malın kıymetine noksan gelmeden bölünmezliğinin mümkün olup olmadığı saptanır. Tasarrufa konu mal, sabit tenkis oranında bölünebilir ise bu kısımların bağımsız bölüm olarak taraflar adına tesciline karar verilmelidir. Eğer, tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıkar ise bu defa MK. madde 564'de öngörülen tercih hakkı gündeme gelecektir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı dava ve ıslah dilekçesi ile, davalının faturadan kaynaklı borcu için yapılan takipte faiz oranına olan itiraz nedeni ile faiz yönünden tahsilat sağlanamadığını, icra dosyasında yapılan ödemelerin önce ferilerden mahsubu ile takip tarihinden faiz uygulanarak tenkis ediliğinde bakiye 35.821,37alacağın davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini istemiştir....
Dava konusu somut olayda ise, sabit tenkis oranı belirlenmeden ve bu oran uyarınca çekişmeli taşınmazın bölünmesinin mümkün olup olmadığı konusunda araştırma yapılmaksızın, sabit tenkis oranına göre bölünmesinin mümkün olmadığının saptanması halinde ise 4721 sayılı TMK'nun 564. maddesi gereğince davalı tarafa tercih hakkı sorulmaksızın davacının saklı payı oranında tapu iptali ve tescil kararı verilmiştir. Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece, öncelikle uzman bilirkişi marifetiyle sabit tenkis oranı belirlenmeli, bu oran dikkate alınmak suretiyle çekişmeli taşınmazın bölünüp bölünmeyeceği konusunda ilgili makamlardan bilgi alınmalı, bölünmesi mümkün ise taraflar adına tesciline karar verilmeli, bölünmesi mümkün değilse davalı tarafa TMK'nun 564. maddesi gereğince tercih hakkı hatırlatılmalı, sonucuna göre bir karar verilmelidir....
Bu durumda davanın TMK'nun 565.maddesi gereğince tenkis hükümlerine göre incelenmesi gerekir. Tenkiste, tasarrufa konu malın paylaşımı yönünden araştırma yapmak için sabit tenkis oranı belirlenmelidir. Sabit tenkis oranı, 11.11.1994 gün ve 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile "tasarrufun tümünün değeri ile davalılara yapılan fazla teberru arasında kurulan orandır". Sabit tenkis oranı ile el atılan saklı payın, tasarrufun değerine oranı ile bunun her davalıya yapılan tasarruf tutarları yönünden ayrı ayrı belirlenmesi gerekir. İkinci olarak, temlike konu malın kıymetine noksan gelmeden bölünmezliğinin mümkün olup olmadığı saptanır. Tasarrufa konu mal, sabit tenkis oranında bölünebilir ise bu kısımların bağımsız bölüm olarak taraflar adına tesciline karar verilmelidir. Eğer, tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıkar ise bu defa MK. madde 564'de öngörülen tercih hakkı gündeme gelecektir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TENKİS Taraflar arasında görülen tenkis davası sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Davacı ... vekili, müvekkilinin 24.05.2008 tarihinde vefat eden murisi ...’nın eşi davalı ...’ya Kastamonu 2. Noterliği’nin 08.01.2008 tarih 246 yevmiye numaralı düzenleme şeklindeki vasiyetnamesi ile Sarıömer Köyünde bulunan 26 parsel sayılı taşınmazdaki 1/4 miras payını vasiyet ettiğini, Hocaköy Köyü 776 parseldeki yarı payını ise 04.10.2005 tarihinde hibe ettiğini, murisin temlik dışı terekesinin bulunmadığını, müvekkilinin saklı payının ihlal edildiğini belirterek tasarrufların tenkisine, tenkis alacağına ölüm tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmesini talep etmiştir....
nin o tarihte ehil olmadığını, yeterli araştırma yapılmadan karar verildiğini belirterek evlatlık ilişkisinin kaldırılmasını istemişler, mahkemece ise; ...'nin ehil olduğu diğer koşulların gerçekleştiği ancak Türk Medeni Kanununun 313/2 maddesindeki ''küçükken en az beş yıl bakılıp gözetilmiş ve eğitilmiş ise'' koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki belge ve bilgilerden; ... tarafından davalı ...'nin 08.01.2009 tarihinde kesinleşen kararla evlat edinildiği, Türk Medeni Kanununun 313/3 maddesindeki koşulların gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Mahkemenin kabulünün aksine 313/1.fıkrasında üç bent halinde düzenlenen hükümler birbirinden bağımsız olup, bentlerde yer alan koşullardan herhangi birisinin gerçekleşmesi ve 5399 Sayılı Yasa ile değişik 313/1 uyarınca; var ise altsoyun muvafakatının olması, ergin ya da kısıtlının evlat edinilmesi için yeterlidir. Açıklanan nedenlerle davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü doğru görülmemiştir....
Bu durumda davanın TMK'nun 565.maddesi gereğince tenkis hükümlerine göre incelenmesi gerekir. Tenkiste, tasarrufa konu malın paylaşımı yönünden araştırma yapmak için sabit tenkis oranı belirlenmelidir. Sabit tenkis oranı, 11.11.1994 gün ve 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile "tasarrufun tümünün değeri ile davalılara yapılan fazla teberru arasında kurulan orandır". Sabit tenkis oranı ile el atılan saklı payın, tasarrufun değerine oranı ile bunun her davalıya yapılan tasarruf tutarları yönünden ayrı ayrı belirlenmesi gerekir. İkinci olarak, temlike konu malın kıymetine noksan gelmeden bölünmezliğinin mümkün olup olmadığı saptanır. Tasarrufa konu mal, sabit tenkis oranında bölünebilir ise bu kısımların bağımsız bölüm olarak taraflar adına tesciline karar verilmelidir. Eğer, tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıkar ise bu defa MK. madde 564'de öngörülen tercih hakkı gündeme gelecektir....
def’inin incelenmesi yönünde bozulduğu, bozma sonrası tüm davalılar yararına tenkis defi ileri sürülmüş gibi tenkis hükmü kurulduğu görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakan babaanneleri...'ın 2058 ada 16 parsel sayılı taşınmazı davalı adına satın aldığını, davalının temlik tarihinde gelirinin ve taşınmaz satın alacak ekonomik gücünün olmadığını, tasarrufun kendilerinden mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek, miras payları oranında tapu iptal ve tescil olmazsa tazminat mümkün olmadığı takdirde tenkis istemişler, tenkis isteği yönünden davayı takip etmişlerdir. Davalı, taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, çekişme konusu taşınmazda mirasbırakanın mülkiyet hakkının bulunmadığı... ve... Bakanlığınca davalıya tahsis edildiği, taksitlerinde davalı tarafından ödendiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...'...
Her birinin saklı payları 458.838,26 TL olup, davalı Abdullah’a yapılan kazandırma miktarı ise tasarrufa konu terekeden 272.438,00 TL, tasarruf dışı yani muristen kalan terekeden kalan miktar ise 309.675,40 TL, toplam kazandırma miktarı 582.113,37 TL’dir. Bu durumda davalı Abdullah’ın saklı payını aşan miktar(582.113,37- 458.838,26=) 123.275,14 TL’dir. TMK’nın 561. maddesine göre davalı Abdullah yönünden sabit tenkis oranına esas olan miktar bu miktar olup, saklı paylı mirasçı diğer davalı Mustafa’ya yapılan net kazandırma(851.170,66 TL) eklendiğinde sabit tenkis oranının payda kısmı 974.445,77 TL olup, sabit tenkis oranı ise 5648428/97444577’dir. Bununla birlikte rapor incelendiğinde hesaplamaya esas alınan değerlerde de yanlışlıklar yapıldığı anlaşılmaktadır....