MK. m. 29) Ancak ölen altsoyun ana ve baba ile aynı anda ölmesi, varsa ana babanın alt soylarının mirasçılığını etkilemeyecektir. (Y.2.H.D 17.3.1992 tarih 1395 Esas – – 3146 Karar ) Altsoyu olmayan miras bırakanın mirasçısı ana ve babasıdır. Müteveffadan evvel vefat etmiş olan baba ve ana her tabakada halefiyet yoluyla mirasçıları olan füruları tarafından temsil olunurlar.Bir tarafta hiçbir mirasçı bulunmadığı takdirde bütün miras, diğer tarafın mirasçılarına intikal eder. ( TKM. md. 440/1-2 ) / (4721 S. TMK. m. 496) Miras bırakan Buğra, altsoyu olmaksızın kendi anne ve babasıyla aynı anda bekar öldüğünden; anne ve babasının altsoyu yani kardeşleri mirasçı olur. Kardeşleri Ayşegül ve Uğur varken dayısı Coşkun ve teyzelerine miras geçmez.Davacı Coşkun’un mirasçı olabilmesi için; miras bırakan Buğra’nın ölümünde, annesi Gönül’ün sağ bulunması gerekir....
MK. m. 29) Ancak ölen altsoyun ana ve baba ile aynı anda ölmesi, varsa ana babanın alt soylarının mirasçılığını etkilemeyecektir. (Y.2.H.D 17.3.1992 tarih 1395 Esas – – 3146 Karar ) Altsoyu olmayan miras bırakanın mirasçısı ana ve babasıdır. Müteveffadan evvel vefat etmiş olan baba ve ana her tabakada halefiyet yoluyla mirasçıları olan füruları tarafından temsil olunurlar.Bir tarafta hiçbir mirasçı bulunmadığı takdirde bütün miras, diğer tarafın mirasçılarına intikal eder. ( TKM. md. 440/1-2 ) / (4721 S. TMK. m. 496) Miras bırakan Buğra, altsoyu olmaksızın kendi anne ve babasıyla aynı anda bekar öldüğünden; anne ve babasının altsoyu yani kardeşleri mirasçı olur. Kardeşleri Ayşegül ve Uğur varken dayısı Coşkun ve teyzelerine miras geçmez.Davacı Coşkun’un mirasçı olabilmesi için; miras bırakan Buğra’nın ölümünde, annesi Gönül’ün sağ bulunması gerekir....
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, 2-Sanık hakkında banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde; TCK'nın 245/4 maddesinde atılı suçun üstsoy veya altsoyun zararına işlenmesi halinde ilgili hakkında cezaya hükmolunmayacağının düzenlenmesine rağmen yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de; a)Yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 60 gün olarak tayin edilmesi, b)Sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda aynı suçu...
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının, evlat listesinde yer alan son mütevelli ... ile aynı soydan vakıf evladı olduğu belirtilmiş ise de, davacı ile vakıf kurucusu veya mütevelli arasındaki akrabalık ilişkisi nüfus kayıtlarıyla kurulamamaktadır. 24.02.1943 tarih ve 27/11 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay uygulamalarına göre; tevliyeti, vakıfın (vakfedenin) evladına ve evladı evladına şart kılınan ...da, vakıf (vakfeden) birden ziyade olsa da, bu ...ın tevliyetine müstehak (hak kazanmış) olduğunu dava eden kimsenin nesebini evvelce ...ın evladı evladından olarak ...ına mütevelli olduğu tahakkuk eden kimseyle bağlantısını ispat etmesi; başka bir ifade ile yönetimine hak kazandığını dava eden yeni altsoyun, önceki belirlenmiş mütevelli ile bağlantısını kanıtlaması yeterlidir....
ün karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verilerek yapılan incelemede; 1-Açılan davanın niteliğine göre, suçtan doğrudan zarar görmeyen ve davaya katılma hakkı bulunmayan gümrük idaresinin müdahilliğine karar verilerek lehine vekalet ücreti takdir edilmesi, 2-Sanık hakkında tayin olunan ve kısa süreli olmayan 1 yıl 8 ay hapis cezasının 5237 sayılı TCK.nun 51.maddesi uyarınca ertelenmesine karar verilmiş bulunmasına göre, 5237 sayılı TCK.nun 53/1.maddesi uyarınca hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak belli hakları kullanmaktan yoksun bırakmaya karar verilirken, anılan yasa maddesinin 3.fıkrasının "Mahkum olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyun üzerindeki, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkra hükümleri uygulanmaz" amir hükmü dikkate alınarak bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi, Yasaya aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden ve bu husus yeniden yargılamayı...
Buna karşılık, uygulamada altsoyun yardım nafakası yükümlüğüne daha fazla önem verilmiş, annenin nafaka yükümlüsü karşısında çocukluğunda görevlerini yapmaması, oğlunu küçük yaşta ona buna terk etmesi, oğlunu başkalarına bırakması, büyüyüp iş sahibi olana kadar onunla ilgilenmemesinin, ananın nafaka hakkını ıskat etmeyeceği kabul edilmiştir (Y.2.HD. 25.12.1947-7584-6786). Davacı 70 yaşlarında, nafaka yükümlüsü oğul refah içerisindedir. Aile bağları babanın kusuru ile zayıflamıştır. Ne var ki, MK'nın 2. maddesindeki dürüstlük kuralı, bu koşullarda davalı oğlun nafaka yükümlüğünü ortadan kaldıran bir neden olarak kabul edilmemelidir. Oğlun yardıma muhtaç duruma gelmiş olan babasına karşı asgari yaşama giderlerini karşılama borcu, dürüsttük kuralı gereği ortadan kaldırılamaz. Aksini gerektirir. Zira altsoyun (oğlun) üstsoya (babaya) karşı yardım yükümlülüğü ile üstsoyun altsoya karşı olan yardım yükümlülüğünün ahlaki, geleneksel ve toplumsal nedenleri farklıdır....
. - 2020/485 K. sayılı dosyası üzerinden istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize intikal eden dosya incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Evlilik sona erdiğinde eşler arasındaki mal rejimi de sona ereceği için eşlerden birinin ölümü halinde önce terekeden sağ kalan eşin katılma alacağının çıkarılarak terekenin mirasçılar arasında kanun gereği paylaştırılacağını, sağ kalan eş altsoy ile birlikte ölen eşin saklı paylı mirasçısı olduğundan altsoyun da sağ kalan eşin de üzerinde tasarruf edilemeyen bir miras hakkı olduğunu altsoyun her halükarda saklı payları oranında malı talep edebileceğini, evlilik birliği süresince edinilmiş mallardan ev ve arabanın tasfiyesi evlilik birliği bittiği yani ölümün gerçekleştiği zamana göre yapıldığında ölen kişinin çocukları (hem ilk evliliğinden hem de ikinci evliliğinden) yasal mirasçı oldukları için babalarının malvarlığından hak talep edebileceklerini, muris Nasuh Aksoy 17.07.2015 tarihinde vefat ettiğini...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1728 KARAR NO : 2023/287 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SİVASLI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : Alacak (Altsoyun Denkleştirmesinden Kaynaklı) KARAR : DAVACI : FERHAT ÇAVUŞOĞLU - (T.C. No:) Wetzlar /ALMANYA VEKİLİ : Av. GÖNÜL AR GÜNGÖR Dumlupınar Mah. 2.Dumlupınar Cad. Lale Apt. No:35 Kat:2 Daire:4 Merkez/ AFYONKARAHİSAR DAVALI : YUSUF ÇAVUŞOĞLU - (T.C. No:) Weingartenstrasse 26 35576 Wetzlar/ALMANYA VEKİLİ : Av. SERKAN ÇETİNKAYA Durak Mah. Fatih Cad. Uğur Plaza No 6 Kat 5 64100 Merkez/ UŞAK DAVA : Alacak (Altsoyun Denkleştirmesinden Kaynaklı) KARAR TARİHİ : 01.03.2023 KARARIN YAZ....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Somut olayda; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 350/2. maddesinde kişiler hukuku, aile hukuku ve taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin kararların kesinleşmedikçe yerine getiremeyeceğinin düzenlendiği, icra takibine dayanak mahkeme ilamının konusunun miras hukukunda (altsoyun denkleştirilmesinden) kaynaklı alacak davası olduğu, bu itibarla yerine getirilmesi açısından kesinleşmesinin hukuken şart olmadığı anlaşılmakla şikayetin kabulü ile Trabzon İcra Müdürlüğünün 2020/18299 Esas sayılı dosyasında 22/10/2020 tarihli kararın iptaline" dair karar verildiği anlaşılmıştır....
Sanık hakkında tayin olunan ve kısa süreli olmayan 1 yıl 8 ay hapis cezasının 5237 sayılı TCK.nun 51. maddesi uyarınca ertelenmesine karar verilmiş bulunmasına göre, 5237 sayılı TCK.nun 53/1. maddesi uyarınca hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak belli hakları kullanmaktan yoksun bırakmaya karar verilirken, anılan yasa maddesinin 3. fıkrasının "Mahkum olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyun üzerindeki, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkra hükümleri uygulanmaz" amir hükmü dikkate alınarak bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden ve bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi uyarınca, hüküm fıkrasının 9....