"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanları ...'ın 115 ve 21 parsel sayılı taşınmazları ile 21 parseldeki payını 04.03.1994 tarihinde ara malik ...'a, Demir'in de 24.04.2002 tarihinde murisin oğlu olan davalıya satış suretiyle devrettiğini, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapuların iptali ile miras payları oranında tescile, mümkün olmaz ise tenkise karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, iddiaların doğru olmadığını, murisin geçimini sağlamak ve çocuklarını evlendirebilmek amacıyla taşınmazlarını satmak zorunda kaldığını, bir kısım taşınmazlarını da 3. kişilere sattığını, maddi durumu düzelince ...'a temlik edilen yerleri satın aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TENKİS KANUN YOLU : TEMYİZ Taraflar arasında görülmekte olan tenkis davası sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi süresinde istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte taraflardan gelen olmadığı görülerek evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi. İnceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "uyuşmazlık ve hükmün tenkis istemine ilişkin olduğu, mahkemece tenkise yönelik hiçbir inceleme ve araştırma yapılmadığı, delillerin bu çerçevede değerlendirilmediği, tenkis davalarında uygulanacak kriterlere uyulması gereğine" değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 18.010,44 TL tenkis bedelinin davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ, TESCİL, TENKİS VE ALACAK Taraflar arasında görülen davada; Davacı, çekişme konusu 1020 ada 30 parsel çekme kat 8 numaralı bağımsız bölümün evveliyatında babasına ait iken, ölümünden sonra annesi olan murisin kendine isabet eden 2/8 payı tapuda satış suretiyle davalıya devrettiğini, devir işleminin muvazaalı ve kendisinden mal kaçırma amacına yönelik olduğunu ileri sürerek, tapu iptali tescil olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davaya konu taşınmazın halen tapuda dava dışı 3.kişi adına kayıtlı bulunduğu satış işleminde davacının da taraf olduğu, kendi payını da satış suretiyle davalıya devrettiği, aktin mal kaçırmak amaçlı yapılmadığı, tenkis isteği bakımından ise akit tarihinden dava tarihine kadar hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
Ayrıca sabit tenkis oranı hesaplanırken de bu rakam esas alınır. 10. Uygulamada mirasbırakanın ölüm gününe göre bulunan tenkis oranına, sabit tenkis oranı denilmektedir. Özellikle tenkis konusu kazandırma bölünemeyecek bir mal ise, tenkisin aynen yapılması mümkün değildir. Bu durumlarda tenkis, kazandırmanın parasal değerine göre hesaplanır. Burada mirasbırakanın ölüm gününe göre tenkis edilecek miktarın, taşınmazın o günkü değerine oranı esas alınarak, bu oranın aynısının karar tarihine en yakın andaki taşınmazın değerine uygulanması suretiyle ödenecek miktar tespit edilir. 11....
Bu durumda davanın TMK'nun 565.maddesi gereğince tenkis hükümlerine göre incelenmesi gerekir. Tenkiste, tasarrufa konu malın paylaşımı yönünden araştırma yapmak için sabit tenkis oranı belirlenmelidir. Sabit tenkis oranı, 11.11.1994 gün ve 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile "tasarrufun tümünün değeri ile davalılara yapılan fazla teberru arasında kurulan orandır". Sabit tenkis oranı ile el atılan saklı payın, tasarrufun değerine oranı ile bunun her davalıya yapılan tasarruf tutarları yönünden ayrı ayrı belirlenmesi gerekir. İkinci olarak, temlike konu malın kıymetine noksan gelmeden bölünmezliğinin mümkün olup olmadığı saptanır. Tasarrufa konu mal, sabit tenkis oranında bölünebilir ise bu kısımların bağımsız bölüm olarak taraflar adına tesciline karar verilmelidir. Eğer, tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıkar ise bu defa MK. madde 564'de öngörülen tercih hakkı gündeme gelecektir....
Somut olayda; davacıların dava konusu taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklı bir haklarının bulunmadığı, murisin taşınmaz bedelini ödediği iddiasına dayalı olarak davanın açıldığı bilindiği üzere taşınmazın parasının ödenmesi menkul bağışı niteliğinde olduğu açıktır. Taşınmazın bedelinin davacılar murisi tarafından ödenmesi yani bedelin bağışlanması bedeli bağışlayan ve mirasçılarına taşınmazda tasarruf hak ve yetkisi kazandırmaz. Murisin menkul bağışı şeklindeki sağlararası tasarrufu şartları varsa ancak tenkis davasının konusunu teşkil edebilir. Dolayısıyla davalının iptal edilmediği müddetçe geçerli olan kayda dayalı mülkiyet hakkına dayalı olarak taşınmazda sürdürdüğü zilyetliğin haksız işgal mahiyetinde sayılmasına olanak bulunmadığı ecrimisil isteminin reddi gerektiği, tenkis davasının konusunun para alacağı olduğu, eldeki dosya yönünden bekletici mesele yapılmasına gerek bulunmadığı açıktır....
Reeskont faiz yerine yasal faiz yürütülerek davanın kabul edilmesi doğru olmamış kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. 3- Mahkemece, talep edilen cezai şart alacağı davalı kooperatifin tacir olmadığı dikkate alınarak tenkis edilmek suretiyle kabul edilmiş ise de tenkis edilen kısma ait hesaplanan vekâlet ücreti ve mahkeme masraflarının dava kabul edilmiş gibi davalı tarafa yüklenilmesi yerine kabul- ret oranına göre hesaplanması doğru olmamış kararın bu nedenlerle bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ:Yukarıda 1.bentte yazılı nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.ve 3.bend uyarınca kabulüyle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.066,50 YTL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 22.01.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak, davacıların tapu iptali ve tescil isteği yanında tenkis istekleri de olup, mahkemece tenkis yönünden hüküm kurulmuş ise de, somut olayda, tüm mal varlığının bağış suretiyle devredilmesi durumunda diğer mirasçıların saklı payının zedeleme kastının varlığı kabul edilmelidir. Murisin sağlığında açtığı 4796 parsel bakımından bağıştan rücu istekli Babaeski Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.10.2007 tarih, 2005/346 esas, 2007/305 karar sayılı tapu iptali ve tescil davası gözetildiğinde, temliklerin minnet ve şükran duygusuyla da yapılmadığı açıktır. Ne var ki, mahkemece, tenkis isteği bakımından yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Çekişmeli taşınmazlar dışında murisin başka taşınmazı olmadığı anlaşılmakta ise de, mal varlığı içinde sayılabilecek başkaca hak ve menkulleri bulunup bulunmadığı araştırılmamış, bankalarda mevduatı bulunup bulunmadığı belirlenmemiştir....
Tenkise yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise, TMK'nın 560 ıncı maddesinde; saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar mirasbırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarruflarının tenkisini dava edebilirler. Tenkis davası, iptal davası ile birlikte açılabileceği gibi ayrıca sadece tenkis davası olarak da açılabilir. Vasiyetnamenin yerine getirilmesi davasında da tenkis def'i olarak da ileri sürülebilir. İptal davası ile birlikte tenkiste talep edilmiş ise, vasiyetnamenin iptali şartları oluşmamış ise iptal davası reddedilir, tenkis şartları var ise tenkise karar verilir. Tenkis yönünden kurulan hükümde yerinde değildir.'' gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. B....
na, 3/4ünü ise eşit şekilde davalı çocuklarına bıraktığı anlaşılmaktadır. Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik ) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkündür. Tereke mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur....