Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İşlemi şikayet olunan İflas Müdürlüğü, 6.500,00 TL alacağın çek taahhüdünden kaynaklandığını ve usulünce 4. sıraya alındığını, ipotekten kaynaklanan alacağın ise, rüçhanlı olarak işlem gördüğünü, müflis ile yapılan kredi sözleşmesinin 14. maddesine göre bankaya öncelik hakkı verilmişse de bu haktan yararlanmayı gerektiren bir durum olmadığını henüz tazmin edilmemiş çek vasfını kazanmamış bir alacağın rüçhanlı olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını mütalaa ederek, davanın reddini talep etmiştir....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında --------- esas sayılı dosyası ile --------- başvurusunun kabulüne karar verildiğini, davaya bakmaya görevli mahkemenin-------- olduğunu, davanın yasal süre içinde açılmadığını, davacı tarafından harcın eksik yatırıldığını, davacı -------- kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda davacının iddia ettiği tutar kadar bir alacak bulunmadığının tespit edildiğini, -------- tarihli ara kararı ile davalı ---------- üzerinden nisaba dahil edilmesine karar verildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. ---------- tarihli, --------Esas--------Karar sayılı kararı ile davanın --------- kaynaklanan çekişmeli alacak davası olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilerek dosyanın mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.Dosyanın ---------- kaynaklanan alacak olarak------dahil olmak üzere İİK'nun 308/b maddesi uyarınca açılmış olması nedeniyle dosyada heyetçe yargılama yapılmıştır....

      Bu durumda davanın açıldığı tarihte davacının uğradığı zarar miktar itibarı ile tam ve kesin olarak biliniyor, ya da bilinebilmesi için varlığı gereken tüm unsurlar doğruluk ve güven kuralı gereğince gerekli özen gösterildiğinde tesbit edilebiliyorsa, alacağın belirsiz olduğundan söz etmek mümkün olmayacaktır. Düzenlemenin yapıldığı HMK 107 maddesinde benimsenen belirsiz alacak davası bir eda davasıdır. Yine düzenlemeye göre yalnız belirsiz alacak davası, yalnız belirsiz tesbit davası ya da kısmi eda davası ile belirsiz tesbit davası açılabilir. Belirsiz alacak davası ile kısmi dava birbirine benzerlik göstermektedir. Fakat ikisi arasındaki en önemli fark, kısmi davada alacağın bir kısmı dava edilmesi söz konusu iken, belirsiz alacak davasında alacağın tümü dava konusu yapılmaktadır....

        Bu hususun tespiti için dosya bankacı bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi raporunda özetle takip tarihi itibari ile davacının 82-7927268 nolu Ticari Krediden kaynaklanan, 33.333,32-TL asıl alacak, kredi kartlarından kaynaklanan alacak yönünden 46.397,91- TL asıl alacak, 2.494,96-TL akdi işlemiş faiz, 24,54-TL BSMV olmak üzere toplam 48.917,41-TL alacağı, 82-6865692 nolu Tek hesaptan kaynaklanan, 0,51-TL asıl alacak,2.54,TL olmak üzere toplam 3.05-TL alacağının olduğunu, bildirmiş, rapor dosya kapsamına uygun ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan itibar edilerek bilirkişi raporu doğrultusunda davacının alacağının olduğu, davalı itirazının iptali gerekeceği kanaati ile, davanın kısmen kabulüne, alacak kredi sözleşmesinden kaynaklandığından likit olduğu değerlendirilerek davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle, 1-Davanın Kısmen Kabulüne; davalının, Ankara ... Müdürlüğünün ... E....

          İcra Müdürlüğünün 2021/... esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 12.800,00-TL asıl alacak, 15.147,81-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 27.947,81-TL alacak üzerinden asıl alacağa %75 takip tarihinden itibaren işletilecek temerrüt faizi ile birlikte devamına, icra inkar tazminatı talebi yönünden alacağın likit olduğu, davalının asıl alacak yönünden itirazında haksız olduğu anlaşıldığından asıl alacağın %20'si oranında hesaplanan 2.560,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Bursa 11....

            Bilahare, müvekkilinin temel ilişkiye dayalı alacak davası açtığını, takip alacaklısı diğer davalı şirketten takibe konu alacağın temlikinden sonra da tahsilde tekerrür olmaması için icra takibinden feragat ettiğini beyan etmiştir. Davalı şirket vekili, Yalova’daki inşaat işinde kullanılan demirlerin çoğunun müvekkilinden alındığını, ticari ilişkiden kaynaklı alacağın resmi defterlerde de kayıtlı olduğunu, bu aşamada ortaklık yapan davacının zarardan kendine düşen payı için senet düzenleyip vermesi üzerine davalı ...’in de bu senetlerden birini cirolayıp müvekkiline teslim ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan 5.810,00 TL bakiye alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalı tarafın haksız olarak kısmi itiraz da bulunduğunu ileri sürerek 4.208,46 TL alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasındaki alım satıma dayalı uzun süreli ticari ilişkiden kaynaklanan 1.601,54 TL borcun bulunduğunu bu nedenle kısmi itiraz edildiğini belirterek davanın reddini istemiştir....

                İSTANBUL 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/265 Esas KARAR NO : 2022/33 DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan), Alacak (Fikir Ve Sanat Eseri İle İlgili Sözleşmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 11/02/2021 KARAR TARİHİ : 08/03/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan), Alacak (Fikir Ve Sanat Eseri İle İlgili Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline alacağını temlik eden ... Yetkilisi ... tarafından 05/03/2014 tarihli hisse devir anlaşması uyarınca ... tarafından devralındığını, ...'...

                  ın gerçek bir mal alımı olmadığı halde mal almış gibi düzenlenen fatura karşılığı diğer sanıkların şirketine çek verdiği ve bu çekin katılan şirkete temlikinden sonra, katılan şirket tarafından ödeme için bankaya ibrazı üzerine ...'ın çeke karşılık mal almadığına dair hukuki başvurularda bulunarak çeki ödemediği ve sanıkların iştirak halinde atılı suçları işlediği iddia edilen olayda; Sanıkların savunması, hukuk mahkemesi kararı, katılan şirket beyanı çek, faturalar, oluş ve tüm dosya kapsamına göre; sanıkların çek alışverişini kabul ettikleri ve çekin dayanağı olan faturanında gerçek bir mal alım satımına dayandığı gözetildiğinde taraflar arasındaki ilişkinin alacak verecek ilişkisine dayalı hukuki mesele arzetmesi nedeniyle mahkemenin beraate ilişkin hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

                    -İnşaat A.Ş.nin dava dışı ...’e 5.10.1992 günlü sözleşme ile yaptığı satış işlemi şahsi hakkın temlikinden ibarettir. Borçlar Kanununun 163.maddesi hükmünce temlik yazılı biçimde yapıldığından hüküm ve sonuç meydana getirir. Aynı şekilde ...’in davacıya yaptığı 10.12.2001 günlü temlik de şahsi hakkın naklinden ibaret olup geçerlidir. Taşınmaz üzerinde kat irtifakının kurularak 6 numaralı bağımsız bölümün sicilde müstakil bir hak olarak henüz yazılmamış olması geçerli temlikler karşısında bu davanın reddine neden teşkil etmez. Diğer taraftan, Borçlar Kanununun 128.maddesi uyarınca zamanaşımı alacağın istenebilir hale geldiği tarihten başlayacağından, somut olayda ise eser henüz tamamlanıp teslimi hazır hale getirilmediğinden davalının zamanaşımı itirazı da yersizdir....

                      UYAP Entegrasyonu