ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 26/03/2021 NUMARASI : 2019/578 ESAS, 2021/328 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Adi Ortaklıktan Kaynaklanan) KARAR : Adana 2....
na ait dükkanda haftalık ücret karşılığında çalıştığı, davacı tarafın taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi olduğunu ve bunun sözlü sözleşmeye dayandığını iddia ettiği, ancak davacı tarafın adi ortaklık ilişkisi ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava;adi ortaklık ilişkisinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir....
na da adi şirketin vergi numarası bildirilmemiştir. Adi ortaklıkların tüzel kişilikleri olmamakla birlikte vergi kanunları uygulaması açısından ortaklık adına vergi kimlik numarası verilmektedir. Bu bağlamda ortaklık numarası verilen adi ortaklık için gelir, stopaj, KDV ve sair vergi türleri için mükellefiyet tesisi yapılmaktadır. Ancak belirtildiği üzere adi ortaklığı ayırıcı bir vergi kimlik numarası bankaya bildirilmediğinden alıcı ...'nın şahsi hesap ile adi ortaklık hesabını ayırt etme şansı bulunmamaktadır. Azil gününe kadar adi ortaklığın vekili sıfatıyla hareket eden şahsın hesabına havale yapılmasında herhangi bir usulsüzlük söz konusu değildir. Nitekim davalılardan ... ... de vefatından önce sunmuş olduğu davaya cevap dilekçesinde de bundan evvelki tüm hak edişlerin söz konusu işbu hesap numarasına yatırıldığını belirtmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 25/05/2022 NUMARASI: 2022/286 DAVANIN KONUSU: Alacak KARAR TARİHİ: 17/08/2022 Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalı ... arasında 04/12/2018 tarihli adi ortaklık sözleşmesi bulunduğunu, bu adi ortaklık sözleşmesine göre tarafların, ... Merkez, ... Caddesi, No:..., Bahçelievler/İstanbul adresinde ... isimli alışveriş merkezinde faaliyete giren ... Restoranına sahip şirkete ortak olduklarını, söz konusu adi ortaklık sözleşmesine göre davalı ...'...
Şöyle ki; ilk derece mahkemesinin ve tarafların kabulünde olduğu üzere adi ortaklığa dışarıdan davacı Funda Sargın'ın 131.126 TL borç aldığı, bu borcun davacı ile davalılardan Kemal Togan Bayman ile birlikte ortak ödeneceğinin yazılı olarak kararlaştırıldığı, davalının payına düşen ortaklık borcunu ödemediğinden bahisle davacı tarafından başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline yönelik açılan davanın İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/874 Esas sayılı dosyasında derdest bulunduğu, bu alacak borç ilişkisinin de adi ortaklığın tasfiyesi kapsamına alınması gerektiği halde, anılan Mahkemece birleştirme isteminin olumlu değerlendirilmediği ve karar tarihi itibariyle anılan dosyanın derdest olduğu anlaşılmıştır. Adi ortaklık ilişkisinden kaynaklanan hak ve borçların bir kısmının tasfiye dışında bırakılması mümkün değildir....
Mahkemece, taraflar arasındaki adi ortaklığın feshine, davacının adi ortaklık için koyduğu katkı payını ya da ortaklık için yaptığı masrafları yasal delillerle kanıtlayamadığı, ortaklığın zarar ettiği ve mevcut malvarlığı bulunmadığı gerekçesi ile alacak talebinin reddine karar verilmiş, hükmin davacı tarafça temyizi üzerine Dairemizin 14.05.2014 tarih ve 2013/20653 esas, 2014/7456 karar sayılı ilamı ile; taraflar arasında 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde (818 sayılı BK.nun 520 ve devamı maddelerinde) düzenlenen adi ortaklık ilişkisinin kurulduğu ve ortaklığın fiilen sona erdiği, taraflar arasındaki bu ortaklığın Türk Borçlar Kanunu hükümlerinde belirtilen sıra ve yöntem izlenerek tasfiyesine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir....
Davacı şirket tarafından adi ortaklığın vergi borcuna istinaden ödenen toplam 452.661,38 TL'nın ortaklık hissesi oranında 226.330,69 TL'nın tahsili amacıyla davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatılmış, itiraz üzerine eldeki itirazın iptali davası açılmıştır. Davalı yanca, adi ortaklığın tasfiyesinin gerçekleşmediği ve bu nedenle ortakların birbirinden alacak talebinde bulunamayacağı savunulmuştur. Taraflar arasında adi ortaklık sözleşmesi bulunduğu ihtilafsız olmakla, ortağın diğer ortaktan adi ortaklık ilişkisi kapsamında alacak talebinde bulunması fesih ve tasfiyeyi de kapsamaktadır. Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nun 639. maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir. İş ortaklığının konusu ve amacını oluşturan "... İlçesi ... Okul ve İdari Bina Yapım İşi"ne ilişkin iş sahibi ......
Nitekim, dava dilekçesinde bahsi geçen davanın da adi ortaklık sözleşmesinin diğer tarafı ... yanında, ... Lahmacun isimli firmanın marka sahibi ... Gıda Tur. Tar. Hayv. Tic. Ltd. Şti.'ye, şirketi temsile yetkili müdür ...'na karşı açıldığı anlaşılmaktadır. Adi ortaklık sözleşmesinin, müşterek amacın gerçekleşmesinin zaman alacak olması nedeniyle ortaklar arasında sürekli bir borç ilişkisi teşkil etmesi ve bu sözleşme nedeniyle açılan davalarda ortakların taraf olması gözetildiğinde, davanın adi ortaklığı kuran davacı, adi ortaklık sözleşmesinin diğer tarafı ..., davalı şirket müdürü ile davalı şirketin ticari işletmesine ilişkin olduğu açıktır....
çözümü, davacı tarafından dayanılan adi ortaklık sözleşmesinin hukuki tanımı, kurulma aşaması ve ispatında toplanmaktadır....
davalı şirket --- tarihinden dava tarihine kadar -------beraber yönettiklerini,----kazanç sağlaması için çaba sarf ettiklerini ve ticaretlerini beraber yapıp bu kapsamda sözlü olarak tarafları tacir olan adi bir ortaklık kurulduğunu, söz konusu adi ortaklığın asıl ve müşterek amacının o dönem hali hazırda olan ve halen devam eden -------işletilmesi ve kazanç elde edilmesi olduğunu,----- kasanın iki anahtarı olduğunu, anahtarlardan birinin müvekkilinde diğerinin de davalı şirket yetkilisinde olduğunu, söz konusu adi ortaklık sözleşmesinin yazılı olarak değil sözlü olarak kurulduğunu ve bu kapsamda adi ortaklığın mevcut olduğuna ilişkin delilleri bulunduğunu, davalı tarafın --- yıl boyunca müvekkili ile adi ortaklık ilişkisi içerisindeyken -----yılının başında taraflar arasında alacak-borç ilişkilerinde anlaşmazlıklar başlaması üzerine davalı şirket yetkilisinin müvekkiline ---- kendisine ait olduğunu, kazanın ve dükkanın anahtarlarını vermesini istediğini, müvekkili hakkında kasanın anahtarlarını...