WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 26.10.2010 gün ve 2009/146-2010/375 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Davacı ile dava dışı arsa sahipleri arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca gerçekleşen imalâtta davalının payına isabet eden bedelin ödenmediği iddiasıyla dava açılmış, davalı da adi ortaklık ilişkisini kabul etmiş, mahkemenin tavsifi de ortaklık niteliğinde oluşmuştur. Bu haliyle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafları davada bulunmayıp, eser sözleşmesi ilişkisine dayalı alacak istemi de bulunmadığından, dosyanın temyiz incelemesi görevi Yüksek 13. Hukuk Dairesi'ne aittir. Bu nedenle Dairemizin görevsizliğine karar verilmesi gerekmiştir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/05/2022 NUMARASI : 2019/364 Esas - 2022/225 Karar DAVA KONUSU : Alacak (Adi Ortaklık Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : KARAR YAZIM TARİHİ : KAYSERİ 4....

    Yerel mahkemece de dava konusu somut olayda davacı ile davalılar Aziz ve Ensar arasında adi ortaklık sözleşmesi bulunduğu kabul edilmiş ve adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığa adi ortaklığa ve adi ortaklığın tasfiyesine ilişkin yasa hükümleri uygulanmak suretiyle uyuşmazlık hakkında karar verilmiştir. Dava, adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde alacak istemine ilişkindir. Dairemizin görev alanı HSK'nın 01/09/2020 tarihli kararında belirtilen işlerle sınırlıdır. 01/09/2020 tarihli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri ve Ceza Daireleri arasındaki iş bölümü kararı gereğince; "Kararı veren mahkemenin ve tarafların sıfatına bakılmaksızın adi ortaklıktan kaynaklanan davalar nedeniyle verilen hüküm ve kararlar" İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin görev alanındadır....

    Davalı cevap dilekçesinde; sözleşmenin imzalanmasının ardından ortaklığın fiilen kurulmadığını, tarafların karşılıklı olarak sözleşmeden döndüğünü, davacının, kendisine ait iş yerinde sigortalı olarak çalıştığını, davacıya tüm alacak ve haklarını ödediğini buna rağmen davacının maddi çıkar elde etmek amacıyla bu davayı açtığını savunarak; davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece; davanın adi ortaklıktan kaynaklanan alacak davası olduğu, sunulan sözleşmenin ön sözleşme nitelinde bulunduğu, davacının bağımsız bir vergi kaydının olmadığı, davacının iddialarını kanıtlar yazılı delil bulunmadığı, davacının dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm; davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki ilişki; adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Eldeki dava, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra, 12.09.2014 tarihinde açılmıştır....

      Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, adi ortaklığın feshi ve payına isabet eden miktarın ödenmesi istemine ilişkindir. .... 2. Asliye Hukuk Mahkemesince; uyuşmazlığın ticari nitelikli dava olduğu ve ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği belirtilerek görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, taraflar arasındaki uyuşmazlığın adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklandığı, davanın, adi ortaklık sözleşmesinin tarafı olan davacının, sözleşmenin uygulanması ile alakalı diğer ortaklara açtığı alacak istemli dava olduğu, adi ortaklık sözleşmesinin TBK'da düzenlendiği ve bu itibarla davanın ticari dava olmadığı, işbu davada görevli Mahkemenin davanın ilk açıldığı ... Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı vermiştir....

        ve ... adi ortaklığı aleyhine yapılan icra takibinde 429.030,96 TL asıl alacak, 53.716,57 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 482.747,53 TL talep edilmiş, davalı borçlu tarafın itirazı üzerine takip durmuştur. Eldeki davada itirazın iptâli, takibin devamı ve %20 icra inkâr giderimi istenmiştir. Yerel mahkemece yapılan yargılama sonucunda borçlu olarak gösterilen adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından ve adi ortaklık adına takip ve dava açılmayacağından HMK'nın 114/1-d maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmiştir. Yerel mahkemece hükme dayanak yapılan gerekçe yerinde görülmemiştir. Şöyle ki; ortak girişim iki veya daha fazla gerçek veya tüzel kişinin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri bir ortaklık türü olup, tüzel kişilikleri olmadığından taraf ehliyeti yoktur....

          DAVA : Alacak DAVA TARİHİ : 09/04/2020 BİRLEŞEN .... DAVACI : İ..... VEKİLİ : Av. ... DAVALILAR : 1-.... 2-... DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 24/01/2022 KARAR TARİHİ :29/11/2022 KARAR YAZIM TARİHİ :29/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ;Müvekkili...ti. ile dava dışı .... arasında adi ortaklık kurulduğunu ve Beypazarı Belediyesinin 2012/193298 nolu hizmet alım ihalesi için sözleşme imzalandığını, bu iş için davalı bankanın ... Şubesinde hesap açıldığını, adi ortaklık sözleşmesine göre ortaklığı temsil ve ilzama müvekkili şirket yetkilisi olan ...'in yetkili olduğunu ancak davalı bankanın 05.03.2013 tarihinde yetkisiz kişi olan ...'...

            Davada; davacı, davalıya adi ortaklık için gönderdiği paraların iadesini talep etmiştir. Türk Borçlar Kanununun 147/4. maddesi hükmüne göre; “Bir ortaklıkta, ortaklık sözleşmesinden doğan ve ortakların birbirleri veya kendileri ile ortaklık arasındaki; bir ortaklığın müdürleri, temsilcileri, denetçileri ile ortaklık veya ortaklar arasındaki alacaklar hakkında beş yıllık zamanaşımı uygulanır (eski BK. m. 126/4). Sözleşmeden doğan alacaklarda zamanaşımı alacağın muaccel olduğu tarihten başlar (TBK. m. 149). Alacağın muaccel olmasının bir bildirime bağlı olduğu hâllerde, zamanaşımı bu bildirimin yapılabileceği günden işlemeye başlar (TBK.mad.149/2). TBK.nun 117. maddesine göre; borcun muaccel olması, ifa zamanının gelmiş olmasını ifade eder. Borcun ifası henüz istenemiyorsa muaccel bir borçtan da sözedilemez. Adi ortaklıkta, ortaklığın son bulduğu tarihte davacının alacağını isteme hakkı, (ifa zamanı) doğar ve borç muaccel hale gelir ve bu tarihten itibaren zamanaşımı başlar....

              Sayın mahkemece aksi durumun kabulü halinde ise; Söz konusu sözleşme adi ortaklık kayıtlarında mevcut değildir. Adi ortaklığı temsile haiz olan kayyum tarafından işbu davaya verilen cevap dilekçesinde de belirtildiği üzere adi ortaklık kayıtlarında davacı ile imzalanan herhangi bir sözleşme ve yapılan bir iş bulunmadığı, adi ortaklığın borçlu olmadığı açıktır. Bu sebeple iş bu davanın reddi gerekmektedir. Kesinlikle kabul anlamına gelmemek üzere sözleşmenin adi ortaklık adına ... tarafından imzalanması da mümkün değildir. Davacının da ikrar ettiği üzere davacı ile yapıldığı iddia edilen sözleşme adi ortaklık adına hareket etmeye yetkili ... ya da müvekkil tarafından değil (-ki bu durum çıplak gözle dahi fark edilebilmektedir.), ... tarafından imzalanmıştır. Ancak ...'ın adi ortaklığı temsil yetkisi bulunmamaktadır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen alacak (adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan) davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 1.915,00 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, HUMK'nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.12.2016 günü oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu