Zira davacı davalılar ile aralarında Ticari Taksi işletmesinden kaynaklı adi ortaklık olduğunu iddia etmiş, davalı ... ise davcı ile aralarında her hangi bir ortaklıkları olmadığını diğer davalı ... ile bir süre ortaklık yaptığını, ancak araçların zarar edince ----işi bıraktığını ve kiraladığı araçları kendisine devrettiğini, bu ortaklığa ilişkin tüm borçların kendisi tarafından ödendiğini beyan etmiştir Adi ortaklık sözleşmesi az yukarıda belirtildiği gibi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri bir sözleşme olup, adi ortaklık ilişkisi mutlaka sözleşme temeline dayanır. Adi ortaklık sözleşmesi yazılı yapılabileceği gibi sözlü de yapılabilir....
harcama bedeli ile adi ortaklık kar payı alacağına yöneliktir....
Davalı şirkete ait ticaret sicil kayıtları dosyamız içerisine getirtilmiş, davalı şirketin 17.01.2017 tarihinde Bursa Ticaret Sicil Müdürlüğünün ... sicil no.su ile kurulduğu, ilk kurucu ortağının ... olup ana sermayesinin 1.500.000 TL olduğu,tescil edilen ana sözleşmesine göre faaliyet alanının her türlü şal, eşarp ve dokuma mamullerinin imali ve satışı olduğu, kurucu ortağın aynı zamanda şirket müdürü olarak yetkilendirildiği, sonrasında pay devirleri ile 22.05.2017 tarihinde tescil ve ilan edilen ortaklar pay listesine göre ... bir kısım hisselerinin devri ile davalı ...’ın 30000 sermaye payı ile 750.000 TL sermaye karşılığı % 50 hisse ile ve davacının babası ...in aynı sermaye payı ve hisse ile % 50 ortak olduğu, şirket müdürünün ... olduğu, 13.09.2018 tarihinde ise ...t hisselerinin davacı ......’e devredilerek aynı hisse ve oranlarla davacı ve davalının ortaklığı kayden devam ettirdikleri, şirketin ticaret sicil kayıtlarına göre tescil esasına göre devam ettiği, tasfiyesi ile...
Hukuk Dairesinin 21/03/2012 tarihli ve 2011/20054 E. 2012/7373 K. sayılı ilamıyla; taraflar arasında BK'nın 520 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi bir ortaklık ilişkisinin kurulduğunun dosya kapsamı ve taraf beyanları ile sabit olduğu, davanın adi ortaklığın feshi ve tasfiyesini içerdiği, taraflar arasında tasfiye konusunda herhangi bir sözleşme bulunmadığından adi ortaklığın geliri, gideri ve borçlarının tek tek hesaplanması, BK'nın 538 ve devamı maddeleri gözetilerek, otoparkın 3. şahsa devredildiği 15/12/2009 tarihi itibariyle tasfiyenin yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur. Bozma sonrasında birleştirilen davada davacı ...; ... otoparkı ile ilgili işletme hakkını 15/12/2009 tarihli sözleşme ile davalı ...'...
Noterliği'nden keşide edilen ihtarname ve ihtarnamenin tebliğ tarihi ile ihtarnamede tanınan süre dikkate alınarak davalıların temerrütünün 17/04/2010 tarihinde oluştuğu gerekçesiyle; "Davanın kısmen kabulü ile; 42.929,33 TL'nin 17/04/2010 temerrüt tarihinden itibaren değişebilir oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine ve taraflar arasındaki adi ortaklığın bu şekilde tasfiyesine" karar vermiştir....
H Ü K Ü M : 1- )Davacı ile davalı arasında 11/08/2015 tarihli sözleşme ile düzenlenen adi ortaklığın FESHİNE, 2- )Davanın ıslah ile birlikte KABULÜ ile; 281.238,07- TL (60.000,00- TL sermaye payı, 221.238,07- TL kar payı)'nın, 100,00- TL'sına dava tarihinden, 281.138,07- TL'sına ıslah tarihi 11/02/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3- )..." şeklinde karar verilmiştir....
Mahkememizce istinaf kaldırma kararı gereğince yeniden bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, bilirkişi raporunda, öz kaynakların ve yedek akçenin dosya kapsamında bulunan delillere göre hesaplandığı ve hesaplamanın doğru olduğu, bu miktar toplamının 841.776,35 TL olduğu, bu miktarın kooperatif üye sayısı olan 231'e bölünmesi ile davacının ayrılma payının hesaplandığı ve hesaplamanın istinaf ilamına uygun olduğu, bu bağlamda davacının 3.644,05 TL kooperatif ortaklığından çıkma payı alacağı olduğu kanaatine varılmakla; aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir....
İSTİNAFA CEVAP : Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davalının derdestlik ve mükerrerlik iddiasının yasaya aykırı olduğunu, davalının iddialarının aksine müvekkili ile davalı arasında bir adi ortaklık ilişkisinin bulunmadığını, taraflar arasındaki ilişkinin ortaklık olarak kabul edilebilmesi için sözleşmenin sözleşmeyi yapacak kişiler, sermaye payı, ortak amaç ve işbirliği unsurlarının bulunması gerektiğini, olayda müvekkiline adi ortaklık için teklif yapıldığını, ancak yasada belirlenen unsurların hiçbirisi hakkında taraflar arasında anlaşma, mutabakat sağlanmadığını, bu unsurlar hakkında görüşme dahi yapılmadığını, davalının istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. G E R E K Ç E Uyuşmazlık, otel işletmesi için kurulan adi ortaklıktan kaynaklanan sermaye payının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali isteğine ilişkindir....
Tüketici Mahkemesi - K A R A R - Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 12.02.2016 tarih ve 1 sayılı Kararı'nın dayanağı olan 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 6545 sayılı Kanun'un 31. maddesi ile değişik 14/2-a bendinde, daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme de gözetilerek temyizin kapsamının esas alınacağı öngörülmüştür. Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapu kütüğüne şerhi istemine ilişkin olup, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin TOKİ ile ihbar olunan şirket arasındaki adi ortaklıktan taşınmaz satımını konu alan sözleşmeden kaynaklı olmasına, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunmamasına ve yüklenicinin şahsi hakkını temlik etmemiş olmasına göre; hükmün temyiz incelemesi Yüksek 7. Hukuk Dairesinin görevi kapsamındadır....
Şti.’nin muhtelif giderleri için müvekkil ... toplam 10.000,00 TL tutarında elden ödemelerde bulunduğunu, müvekkilinin sadece adi ortaklığa paydaş olmasından dolayı ödemiş olduğu tutarların toplamı 124.360,00 TL iken bunun karşılığında yıllar süren ortaklıktan herhangi bir kar payı almadığını, adi ortaklığın feshine ve tasfiyesine ilişkin davalarda görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, TTK’nın 4. maddesine göre ticari işletme işleten adi ortaklığın tasfiyesine ilişkin uyuşmazlıkların, ticari dava olarak görüleceğini belirterek, öncelikle davalı şirketin kurulup işletilmesi amacıyla kurulan adi ortaklığın tespitine, adi ortaklığa ilişkin olan sermaye payının iadesine, ortaklığın faaliyetlerinden dolayı müvekkilin uğradığı zararın veya kar payının iadesine, ardından feshi ve tasfiyesi ile fazlaya ilişkin tüm hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin ortaklık payının ve bugüne kadar ödediği tutarların faiziyle iadesine, müvekkilinin adi ortaklıktan elde etmesi gereken...