Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Adi ortaklık tarafından açılacak davaların, el birliği mülkiyeti kuralları gereğince bütün ortaklar tarafından birlikte açılması gerekir. Bütün ortaklar tarafından açılacak dava, adi ortaklık adına değil, bütün ortaklar adına açılır ve hüküm de ortaklar hakkında verilir. Aktif ve pasif taraf ehliyeti tüm ortaklara aittir. Adi şirket ortakları arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Bu açıklamalardan anlaşılacağı gibi adi ortaklık nedeniyle açılacak davada adi ortaklık sözleşmesinin taraflarının bulunması gerekir. Hakkında dava açılmayan ortağın davaya katılımının sağlanması, olmadığı takdirde davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmektedir. Bu durumda davanın adi ortaklık sözleşmelerinin tarafı olan ....... karşı açılması gerekirken, şirket ortaklarından biri olan davalı ...'...

    Mahkemece; davanın adi ortaklık nedeniyle kar payı verilmesine ilişkin olduğu, protokolle ortaklığa son verildiği, protokolle fesih ve tasfiyeye ilişkin yükümlülükler üstlenerek bunun taraflarca kararlaştırıldığı, düzenlemeye göre dava tarihinde ve halen tasfiyenin gerçekleştirilemediği, davacının alacak kalemlerinin taraflar arasındaki düzenlemeye tabi olup, davacının buna göre tasfiye işlerini tamamlaması, davalı buna yanaşmaz ise yasal yolla tasfiye süresini işleterek adi ortaklığın varılan mutabakat ve taahütlere göre tasfiyesinin gerçekleştirmesi, oluşan sonuca göre alacaklı olup olmadığı belirlendikten sonra davalıya karşı alacak davası açması gerektiği, mevcut durumda belirlenmiş bir alacağı bulunmadığı gerekçe gösterilerek, davanın reddine dair verilen karar; davacı tarafın temyizi üzerine, Dairece verilen 01/10/2015 tarihli ve 2014/18823 E. 2015/14933 K. sayılı karar da; "taraflar arasında adi ortaklık kurulduğu konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, daha sonra aktedilen...

      Şti. yönünden ise husumet nedeniyle reddine, şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-) Dava konusu uyuşmazlık; adi ortaklıktan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığı için, taraf ehliyeti de yoktur. Bu nedenle, adi ortaklığa ilişkin davalarda, adi ortaklığı oluşturan kişilerin taraf olarak hep birlikte hareket etmeleri gerekir. Adi ortaklığa karşı açılan dava, diğer ortakların tümüne karşı yöneltilmiş demektir. Başka bir anlatımla, aktif ve pasif taraf ehliyeti tüm ortaklara aittir. Bu açıdan ortaklar arasında mecburi dava arkadaşlığı vardır. Adi ortaklık adına, üçüncü kişiler aleyhine açılacak davaların bütün ortaklar tarafından açılması gerekir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, Davalı ile aralarında yaptıkları 25.01.1995 tarihli sözleşme ile... plakalı aracın ½ hissesinin kendisine satıldığını, böylece aracın karının ½ sine de ortak olduğunu, 1999 ve 2000 yıllarına ait kar payı ödenmediği için dava açtığını, bu dava ile de 2001-2002-2003-2004 ve 2005 yılı kar payı alacağına karşılık olarak toplam 7.500 YTL’nin hak ediş tarihleri gözetilerek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı cevap ve karşı dava dilekçesinde; Asıl davanın reddi ile, taraflar arasındaki adi ortaklık sözleşmesinin... plakalı aracın 02.08.2005 tarihinde ... 4....

          nın işletmenin müvekkili portföyünü geliştirerek bahse konu işletmeyi popüler ve kendi klasmanındaki mekanlardan daha üst düzeyde bir mekan haline getirdiğini, bilindiği üzere gerçek kişilerden oluşan adi ortaklığın, iki veya daha fazla gerçek kişinin malvarlıklarını ve emeklerini ortaklaşa bir gayeye ulaşabilmek için bu emek ve malvarlıklarını birleştirmeyi üstlendikleri bir ortaklık yapısı olduğunu, adi ortaklık sözleşmesi için yasa koyucu tarafından herhangi bir şekil şartı öngörülmediğinden adi ortaklığının sözlü olarak da kurulabililir olduğunu, nitekim somut olayda müvekkili ile davalılar arasında uzun yıllardan beri gelen dostluk ve güven ilişkisi bulunduğunu, adi ortaklık kapsamında müvekkilinin adi ortaklığa katılım payı koyma borcunu emeğini ortaya koyma şeklinde ifa ettiğini, müvekkili ...'...

            Buna göre adi ortaklığın unsurları; kişi, müşterek amaç, müşterek amaç uğruna birlikte çaba (affectio societatis), katılım payı (sermaye) ve sözleşme bağı şeklinde belirtilebilir. Adi ortaklık sözleşmelerinin kuruluşu bakımından, ortakların esaslı noktalarda uyuşması gerekir (TBK md 2/1). Eş söyleyişle, ortakların şahsı, müşterek amaç, müşterek amaç uğruna birlikte çaba, katılım payının türü ve kapsamı, ortaklık açısından esaslı unsurlar olup, bunlarda uyuşulması ortaklık sözleşmesinin kurulması için yeterlidir. Ortaklar, ikinci derecedeki noktalarda uyuşmamış olsalar bile, ortaklık kurulmuş sayılır. Somut olayda ,davacı, davalı ile aralarında bir adi ortaklık kurulduğunu iddia etmiş, davalı ise adi ortaklık iddiasını reddetmiştir. Adi ortaklık sözleşmesi; geçerlilik şekli olarak, herhangi bir şekle bağlı değildir. Ancak, ispat şekli bakımından yasal delillerle kanıtlanması gerekir....

              Dava Dışı ortak ... tarafından ön alım hakkı için davalıya 27.8.2021 tarihli ihtarnamenin çekildiği, tebliğ şerhinin olmadığı,diger ortak tarafından ön alım için ihtarnamenin çekildiğinin ileri sürülmediği görülmüştür. ... kayıtlarında pay devrine ilişkin bilginin olmadığı, davacı tarafça pay devri için ortaklar kurulunca karar alındığına ilişkin bir iddianın olmadığı ,hisse devri için şirkete yapılmış bir bildirimin bulunmadığı, davacının yasal olarak hissedar olarak görünmediği, hisse devrinin tescil edilmemiş olduğu, davacı tarafça Ön inceleme duruşmasında takibin Kar alacağına ilişkin olduğunun açıklandığı, ancak henüz şirket ortaklığı ve pay devri ile ilgili yasal prosedür tamalanmadığından davacının kar payı alacağını talep etme konusunda aktif husumetinin olmadığı, ayrıca kar payı alacağının şirket husumet gösterilerek talep edilebileceği, diğer ortaktan kar payı alacağının talep edilemesinin yasal olmadığı, davalının takibi kötü niyetle yaptığı kanaatının hasıl olmadığı ve esasen...

                Adi Ortaklığı adında bir adi ortaklık kurulduğuun, Adi Ortaklık ... ... Enerji Santralı, ve 3 ayrı proje, ... guruba ait ... Enerji Santralı ve 17 alt şirketler projeleri şirketin konusu olduğunu, ... Enerjileri konusunda işe başlanılmasına rağmen yapılan işlerden davacıya bilgi verilmememesi üzerine ihtarname ile kısaca "hesap vermeleri" istenilmiş ancak buna da yanaşmadığını, daha sonra asıl iş sahibi ve ortaklık ... lehine ek sözleşmeler yaptıklarını böylece karı ve gelirleri bu ortaklığa aktardıkları anlaşıldığını, daha sonra davalılar adi ortaklığı fesh ettiklerini, ...'ün şirket temsilciliğinden uzaklaştırılması zaman almış, ancak ... bu zamanı diğer davalıya yarar ve olanak sağlamak için kullandığını, bu nedenlerle müvekkilinden kaçırılan ortaklık kar payının tespit edilerek öncelikle adi ortaklığa ödenmesi gerekirken ...'e ödenen hakedişlere ihtiyati tedbir konulmasına, ...-......

                  Noterliğinde ... yevmiye numaralı sözleşme ile ticari işletmenin işletilmesi hususunda adi ortaklık kurulduğunu,Adi ortaklığın konusunun restaurant işletmeciliği, ortaklık süresinin 2 yıl olduğunu, Ortaklık sermayesinin 10.000,00 TL olarak belirlendiğini, sermayenin %25 ini (2.500,00 TL) davacıya , %75 ini (7.500,00 TL) davalıya ait olduğunu, Adi ortaklığın yöneticisi ...Ticaret Limited Şirketi olarak belirlendiğini, Yöneticinin her ay ortaklara oranları doğrultusunda kar payı dağıtacağının hükme bağlan- dığını,Davacının üzerine düşen sermayeyi ortaklığa getirdiğini, ortaklık süresi boyunca davalı tarafından ortaklığın zarar ettiği gerekçesi ile davacıdan defaatle para alındığını, davacının bu süre zar- fında ortaklık sermayesi haricinde ortaklığa elden ve banka üzerinden olmak üzere toplam 431.625,000 TL para aktarımı yaptığını,Ancak ortaklığın başından itibaren hiçbir zaman kar payı dağıtılmadığını, davacının kan- dırıldığını ,sürekli ortaklığın zarar ettiğinin söylendiğini,Ancak...

                    Taraflar arasında adi ortaklık olduğu ve adi ortaklığın fiilen feshedildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davacının tasfiye alacağı olup olmadığı noktasındadır. Adi ortaklık 6098 sayılı TBK'nın 620. maddesinde; "Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir" şeklinde tanımlanmış ve hükümleri devam eden maddelerde düzenlenmiştir. 6098 sayılı TBK'nın 642. maddesinde; "Katılım payı olarak bir şeyin mülkiyetini koyan ortak, ortaklığın sona ermesi üzerine yapılacak tasfiye sonucunda, o şeyi olduğu gibi geri alamaz; ancak koyduğu katılım payına ne değer biçilmişse, o değeri isteyebilir", 643. maddesinde;" Ortaklığın borçları ödendikten ve ortaklardan her birinin ortaklığa verdiği avanslar ile ortaklık için yaptığı giderler ve koymuş olduğu katılım payı geri verildikten sonra bir şey artarsa, bu kazanç, ortaklar arasında paylaşılır....

                    UYAP Entegrasyonu