WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, Adi ortaklık sıfatının adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davasında ön şart olduğu hususu da dikkate alınarak; adi ortaklık ilişkisinin tespiti ve şirketin fesih ve tasfiyesi talebi yönünden A.A.Ü.T.ne göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Alacak talebi yönünden A.A.Ü.T.ne göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine....

    nun 76.maddesi uyarınca davadaki maddi olguların açıklanması, taraflarca ileri sürülen maddi olguların hukuki değerlendirmesi ve uygulanacak yasa maddesinin tespit edilmesinin hakime ait olduğunu, adi ortaklığın kurulabilmesi için yazılı usulün şart olmadığını sözlü olarak da adi ortaklık kurulabileceğini, mahkemenin delilleri toplamadığını beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE:Taraflar arasındaki uyuşmazlık, icra takibine ve davaya konu edilen bedellerin kar payı amacıyla alınan meblağlar mı yoksa alınan borcun ödemesi olarak mı yapıldığı hususundadır. İlk derece mahkemesince, tarafların sunmuş oldukları deliller, dayanak icra dosyası, banka kayıtları dosya arasına alınmıştır. Davacı tarafından davalıya yemin teklifinde bulunulmuş ve 30/03/2022 tarihli oturumda yeminin eda ettirildiği anlaşılmıştır....

      Bu nedenle mahkememizce nispi ve mutlak bir ticari dava söz konusu olmaması sebebiyle adi ortaklık sözleşmesinin fesih ve tasfiyesinden ve ortaklık payının tahsili isteminden kaynaklanan iş bu davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu ..." gerekçeleriyle 1-Davacı ..., davalı ...'nin yasal ortağı sıfatını taşımadığı, bu nedenle şirket aleyhine açtığı fesih ve tasfiye dayalı tasfiye payı ödenmesine ilişkin alacak davasının PASİF HUSUMET YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNE, 2-Davacı ...'nın davalı ... aleyhine açtığı adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine ve buna dayalı alacak talebine ilişkin davanın niteliği gereği taraflar ve adi ortaklık müessesinin feshi ve tasfiyesi TBK'nın 627 ve devamı maddelerinde düzenlendiği için Mahkememizin görevsizlik nedeniyle işbu davalı yönünden görev yönünden HMK 114/1-c ve HMK 115/2 md. uyarınca davanın USULDEN REDDİNE karar verilmiştir. Karara karşı davacı ve davalılar tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

        Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; ortaklık sözleşmesine göre üç ortağın kar ve zararda eşit oranda pay sahibi olduğunu, yıllardır ortaklığa konu işletmenin gelirlerinin giderlerini karşılayamaz olduğunu, davacı hakkında ihtarname ile 2006 yılının kirasını ödeyemedikleri için talepte bulunulduğunu, ortaklıktan ayrılmanın sözleşmede belirlendiğini, manevi tazminat şartlarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı ... vekili beyan dilekçesinde; davalı ...'nin masraflar nedeniyle elde edilen gelirden sürekli kendisine havele yapılmasını istediğini, müvekkilinin kar payı istemlerine tepki gösterdiğini, ciro edilmesine karşın müvekkiline ve davacıya kar payı vermediğini, ortaklık paralarını iade etmediğini, davacının gönderdiği paraların davalı ...'de olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

          Bu ----- olarak kabul edilmesi halinde---- göre belirlene sürenin dolması ile adi ortaklığın kendiliğinden sona erdiğinin kabulü gerekmektedir. ---- adı geçen ----yılında kapandığı anlaşılmaktadır. --- varlığının kabulü halinde ortaklardan birinin ölümü ile de adi ortaklığın sona ermiş olduğunun kabulü gerekmektedir. Davacı --- davalı --- arasında ortak olduğu, ---- hisselerini devrederek ayrıldığı, bu şirkete karşı geçmişe dönük ortaklık payı kar payı talebi ile---- açtığı davanın reddedilerek kesinleştiği, davacının diğer şirketlerle adi ortaklığı olduğuna dair bir belge de olmadığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamına göre, davacının davalılarla adi ortaklığın varlığını ve devam ettiğini, ortaklık payı alacağı bulunduğunu ispatlayamadığı kanaatine varılmakla, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

            Davacı vekili dilekçesinde; tarafların 11.12.2003 tarihinde müvekkilinin dükkanında internet cafe işletmek üzere adi ortaklık sözleşmesi yaptıklarını, ortaklık sermayesinin tamamının ayni ve nakdi olarak müvekkili tarafından karşılandığını, davalının tamamı müvekkilce karşılanan ve davalı payına düşen (katkı payı) kısımda müvekkilince ödenen sermaye karşılığı olarak müvekkiline ödemeyi tahahhüt ettiği 15.000 TL'yi ödemediğini, davalının ortaklığın kurulduğu tarihten itibaren müvekkiline hiçbir şekilde kar payı ödemediğini, denetim hakkını engellediğini belirterek, müvekkilinin koyduğu nakdi sermayenin, internet cafede mevcut tüm menkul eşyalardan oluşan ayni sermayenin bedellerinin alındığı gün rayici üzerinden hesap edilerek faizi ile birlikte, müvekkiline ait dükkanın kira bedeli alınmaksızın kullanılması nedeniyle 11.12.2003 tarihinden itibaren işleyen kira bedelleri ve faizleri ile birlikte hesap edilerek tamamı müvekkilince konulan toplam sermayenin, ortaklık nedeniyle ödenmeyen kar...

              KARAR Davacılar, asıl ve birleşen davada Maltepe cezaevinin yapımı için davalı ile birlikte adi ortaklık oluşturduklarını, davalının yönetici ortak olduğu adi ortaklığa yaklaşık 4,5-5 milyon TL ödediklerini, başından beri ortaklığı yöneten davalının hesap vermekten kaçındığını, cezaevi inşaatının tamamlanarak dava dışı idareye teslim edildiğini ve bu suretle ortaklığın amacına ulaştığını, davalının kendilerine kar payı vermediğini ileri sürerek inşaatın tamamlanarak idareye teslimi nedeniyle adi ortaklık sözleşmesinin feshini, tasfiye bilançosu yapılarak verdikleri katılım payı ve adi ortaklığın hesaplanacak mal varlığından müspet bakiye kalması halinde %40 hisselerine tekabül eden miktara ilişkin olarak her bir davacı için fazlası saklı kalmak üzere 10.000 TL katılım payı ve 10.000 TL kar payı olmak üzere toplam 40.000 TL.nin tahsilini istemişler, 14.5.2009 tarihli ıslah dilekçesi ile de 9.544.428.08 TL.nin ödetilmesini talep etmişlerdir....

                Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir ( TBK. 620/1 md. ). Adi ortaklık sözleşmelerinde "şekil serbestisi" ilkesi uygulanmakta olup, ortaklık ilişkisinin sözlü olarak da kurulabilmesi mümkündür. Adi ortaklık sözleşmesinde şekil, ispat açısından önem arz etmektedir. İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir (HMK m.190/1). Taraflar arasında ortaklık ilişkisinin varlığına dair ihtilaf çıktığında, ispat yükü, ortaklık ilişkisinin varlığını iddia edene düşer. Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nın 620 inci maddesinde de tanımlandığı gibi sözleşme temeline dayanmakta olup, aynı zamanda bir hukuki işlemdir. Bu nedenle, parasal sınırın üzerindeki ortaklık ilişkisinin varlığının ispatında, kural olarak, senetle ispat zorunluluğu geçerlidir....

                  Hukuk Dairesi 2024/34 esas 2024/409 karar sayılı ilamında: "..Dava adi ortaklık kar payı alacak talebine ilişkindir. Dosyaya sunulan ve tercümesi yapılmış sözleşme başlıklı belgede herbir ortağın ortaklık hissesi belirtilmiş,davacı hissenin ise %10 olarak yazıldığı anlaşılmıştır.Dava adi ortaklık iddiasına dayalı kar payı alacağının tahsiline yönelik olmakla,davacının bir süre SGK lı çalışan olmasının ,davada talep edilen kar payı alacağı yönünden davanın iş mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Kaldı ki işçilik alacağı talep edilmemiştir.Tarafların tacir olduğuna dair dosyada bilgi ve belge olmadığından, davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerektiğinden, mahkemenin davada iş mahkemesinin görevli olduğuna dair kararı usul ve hukuka uygun bulunmamıştır." gerekçesi ile mahkememiz kararını kaldırmıştır. Mahkememizce İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3....

                    Adi ortaklık tarafından açılacak davaların, el birliği mülkiyeti kuralları gereğince bütün ortaklar tarafından birlikte açılması gerekir. Bütün ortaklar tarafından açılacak dava, adi ortaklık adına değil, bütün ortaklar adına açılır ve hüküm de ortaklar hakkında verilir. Aktif ve pasif taraf ehliyeti tüm ortaklara aittir. Adi şirket ortakları arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Bu açıklamalardan anlaşılacağı gibi adi ortaklık nedeniyle açılacak davada adi ortaklık sözleşmesinin taraflarının bulunması gerekir. Hakkında dava açılmayan ortağın davaya katılımının sağlanması, olmadığı takdirde davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmektedir. Bu durumda davanın adi ortaklık sözleşmelerinin tarafı olan ....... karşı açılması gerekirken, şirket ortaklarından biri olan davalı ...'...

                      UYAP Entegrasyonu