Davalı Belediye vekili cevap dilekçesinde; pilot ortak tarafından kendilerine yapılan başvuru ile işçilik alacaklarının ödenmesinin talep edilmesi üzerine adi ortaklığın cari hesabındaki alacağın yetmemesi nedeniyle teminattan da kesinti yapılarak ödeme yapıldığını, artan bakiyenin ise 07/06/2017 tarihinde adi ortaklık hesabına ödendiğini, kalan 88.871,35-TL'nin işçilik davaları nedeniyle iade edilmediğini, usul ve yasaya aykırı herhangi bir işlem söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Dava,davacı ile davalı arasındaki adi ortaklık sözleşmesine konu ihale sebebiyle davacıya ödenmesi gerekkiği ileri sürülen hakediş tutarının, diğer davalı şirketin yetkisiz talimatıyla davalı belediye tarafından işçilik alacağı olarak ödenmesinden kaynaklı alacak talebine ilişkindir....
ün ortaklık adına yapıldığı belirtilen ödemeler ile ilgili alacak talebinin yerinde olmadığı, davalı karşı davacı ... ' nın alacak talebi yönünden ise tasfiye memuru raporunda belirtildiği üzere davalı ortak ... ' nın tasfiye döneminde yapılan imzalı toplantı tutanağı ile geçmiş dönem kar payı alacağını talep etmediği ve kardan pay almadığından giderlere de katlanmamasına ve adi ortaklığın borçlarının diğer ortakların ödemesi konusunda fikir birliğine varıp rıza gösterdiği ve karşılıklı rıza sonucu adi ortaklığın borçlarının tümünün davalı ... dışındaki diğer ortaklar tarafından ödendiği bu husus göz önüne alındığında davalının ortaklardan alacaklar hesabından olan alacağı ile kar payından kaynaklanan alacağını talep edemeyeceği belirtilerek; davanın asıl dava yönünden kısmen kabulü ile "......
alacak niteliğindeki alacak talebine ilişkindir....
Belediye Başkanlığı'nca ihaleye çıkarılan ....Merkezi yapım işi için adi ortaklık kurduklarını ve ihalenin bu ortaklıkça alındığını, alacağın tahsili için icra müdürlüğünce ... ... Belediye Başkanlığı'na yazılan haciz müzekkeresi ile adi ortaklığın hak ve alacakları üzerine haciz konduğunu, borçlu ortağın kişisel borcu için hükmi şahsiyeti bulunmayan adi ortaklığa ait bir mal veya alacak üzerine haciz konamayacağını ileri sürerek adi ortaklığın hak ve alacakları üzerine konan haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu; mahkemece, takip konusu senette adi ortaklığın borçlu olması nedeniyle adi ortaklığın malvarlığına haciz konulabileceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Mahkemece, adi ortaklığın tasfiyesinin talep edilmeden alacak davası açılamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı tarafından davalıya 2005 yılında muhtelif tarihlerde toplam 32.000 YTL:nin makbuz karşılığı olarak ödendiği ve makbuzlarda " ortaklık katılım payı " şerhinin bulunduğu, yine ibraz edilen işletme defterinde taraflara kar payı paylaşımına ilişkin not düşüldüğü dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Bir davada dayanılan olguları belirlemek ve hukuksal açıdan nitelemek,uygulanacak yasa hükmünü arayıp bulmak hakimin doğrudan görevidir.(HUMK.md.76.) Hal böyle olunca, taraflar arasında mahkemenin de kabulünde olduğu gibi, Borçlar kanununun 520 ve devamı maddelerinde düzenlenen bir adi ortaklık ilişkisinin olduğunun kabulü gerekir....
ya yapılan 26/12/2014 ve 28/12/2015 tarihli ödemelerin davacının kar payına ilişkin ödemeler olduğu savunulmuş ise de, dekont içeriklerinde her hangi bir açıklama bulunmadığı, davacının kar payının dava dışı söz konusu kişiler marifeti ile davacıya ödenmesine ilişkin bir talimatının bulunmadığı, havalenin kural olarak bir borcun ifası için yapıldığı, bu nedenle banka kayıtlarının sonuca etkili bulunmadığı, kar payının ödenmesi noktasında davalı şirket tarafından alınmış bir ortaklar kurulu bulunmadığı, ortaklara kar payının davalı kollektif şirket tarafından alınan karar olmaksızın zaman zaman yapıldığı, şirketin niteliği gereğince kar payı ödemesi için limited ve anonim şirket aksine ayrıca bir karar alınmasına gerek bulunmadığı, kar payı alacağının ortaklığın tasfiyesi beklenmeksizin talep ve dava hakkının mümkün bulunduğu gerekçesiyle, davanın 218.059,04-TL kar payı alacağı üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;Asıl ve birleşen davada uyuşmazlık, adi ortaklık kapsamında kar ve ortaklık payı talebinden kaynaklanmaktadır. Dava doğrudan Ticaret Mahkemesi'nde açılmış ise de ;adi ortaklık sözleşmesi TBK'da düzenlenmiş olup TTK'da belirtilen mutlak ticari işlerden değildir. Diğer yandan davacı ve davalı taraf gerçek kişi olup dosya içinde ticaret sicil kayıtları bulunmamaktadır....
Bu nedenle kar payında şarta bağlı alacak niteliği söz konusudur.Kar payı hakkı, genel kurulun değiştirici yenilik doğuran nitelikteki kararı ile alacak hakkına dönüşür. Dosya kapsamında kar dağıtımı konusunda genel kurul tarafından alınmış bir karar bulunmadığı anlaşılmakla davacının kar payı talebi de yerinde görülmemiştir.Pay sahipleri sözleşmesi bir borç sözleşmesidir ve bu nedenle sözleşmeden doğan haklar nisbi nitelikte olup yalnızca sözleşme tarafları arasında ileri sürülebilirler. Anonim ortaklık ile pay sahiplerinin birbirlerinden bağımsız hukuk kişilikleri olmaları nedeniyle, ortaklığın taraf olmadığı bir pay sahipleri sözleşmesi, anonim ortaklığa karşı dermeyan edilemez. Anonim ortaklık, sözleşmenin hukuki etkisi bakımından üçüncü kişi durumundadır; sözleşme, anonim ortaklığın dışında yer alır. Ayrıca anonim ortaklığın organları da, pay sahiplerinden oluşmalarına rağmen, anonim ortaklık tüzel kişiliğinin parçasıdırlar ve pay sahiplerinden bağımsızdırlar....
Davalı ...vekili, cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davada öncelikle davacının talep ve iddialarını kesinlikle kabul etmediklerini, müvekkili şirketin gizli ortak olduğunun iddia edildiğini, buna karşılık olarak da müvekkili şirketin güncel değerinin tespiti ile birlikte yine iddia edilen ortaklık hisse payı tutarı üzerinden alacak talebinde bulunulması karşısında taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari iş ve ticari şirkete ilişkin olması nedeniyle görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunun açık olduğunu bu nedenle huzurdaki davanın görevsizlik nedeniyle reddini talep ettiklerini, davacı tarafından sunulan belgelere ilişkin olarak gerek belgelerdeki imzalara itiraz gerekse sair itirazlarımız ayrıca işbu cevap dilekçemizde yapılacak olmakla birlikte her halukarda davacının adi yazılı belge uyarınca ortak olduğu iddiası ile müvekkil şirkete karşı huzurdaki davada husumet yöneltemeyeceği zira ortaklık devrinin T.T.K. 595. madde uyarınca devir sözleşmesinin kesinlikle Noter'de...
in alacağı olarak şirket bünyesinde bırakıldığını, faaliyetlerin şirket üzerinden 2020'ye kadar yürütüldüğünü, bu adi ortaklıkta davacı ...'in gizli ortak statüsünde olduğunu, diğer ortak ...'nun hukuka aykırı davranışları, adi ortaklık gelirlerini şahsi hesabına ve kendisinin ortağı olduğu başka şirketlere transfer etmesi, bilgi vermek kaçması, kar payı dağıtmaması sebebiyle işlerin yürümez hale geldiğini, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine, davalı şirket hisselerinin, banka hesaplarının, şirket adına kayıtlı menkul ve gayrimenkullerin, haczi kabil tüm aktif malvarlığının devrinin/satışının engellenmesi amacıyla teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, ayrıca davalı ...'nun Adana'da bulunan taşınmazlarına, tasfiye sonunda davacılara çıkacak tasfiye kar paylarının şimdiden güvence altına alınması amacıyla 3.kişilere devrinin/satışının engellenmesine ilişkin dava sonuçlanıncaya kadar teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir....