Davacı, 57/A numaralı işyerinin maliki olduğunu, taşınmazın uzun zamandır kirada bulunduğunu ve taşınmazda kullanılan su aboneliğinin de dava dışı 3. şahıs adına yapıldığını, davalının taşınmazda kullanılan suyu abone olan kiracının borcunu ödememesi nedeniyle kapattığını, ancak kiracının taşınmazı tahliye etmesine rağmen davalının önceki kiracının su borcundan dolayı suyu vermediğini ileri sürerek muarazanın meni ile suyun açılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, yönetmeliğin 31/3 maddesi uyarınca önceki su borcu ödenmediği için davacının yeni abone olamayacağını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, BUSKl tarifeleri yönetmeliğinin 31/3 maddesi gereğince abonelik sözleşmesi devam ederken borç tasfiye edilmeden aboneliğin feshi veya yeni bir abonelik sözleşmesi düzenlenmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Davacı tarafça abonelik sözleşmesi ibraz edilememiş, verilen cevapta Körfez Belediye Başkanlığı zamanına ait abonelik dosyasının bulunamadığı bildirilmiş, abone sicil kartı sunulmuştur.Fatura,tutanak,aboneliğin ait olduğu yere ilişkin bilgi belge sunulamamıştır.Ancak,SEDAŞ ve Telekom'a yazılar yazılması istenmesine rağmen,mahkemece müzekkere yazılmamış, bu deliller celp edilmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı Boğaziçi Musiki Vakfının su abonesi diğer davalını ise fiili kullanıcı oldukklarını, AC 551797-4 numaralı abonelik sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmediğini ileri sürerek 1.259.400.000 TL.nın tahsilini istemiştir. Davalılar vekili abone olan Boğaziçi Musiki Derneği ile davalı vakfın bir ilgisinin bulunmadığını, diğer davalının da derneğin yetkilisi olmayıp müdür olarak görev yaptığını, her iki davalıya da husumet düşmeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir....
Alınan 7.5.2009 tarihli bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere, her 10 yılda bir abonelerin periyodik olarak davacı kurum tarafından sayaçların değiştirilmesi gerekirken 27 yıldan beri abone sayacının değiştirilmediği bu nedenle 1978 tarihli sayacın güvenirliğinin tartışmalı olduğu, sayacın doğru çalışıp çalışmadığının kontrolünün gerektiği , aksi halde borca esas tüketim endeksinin ne şekilde kullanılırsa kullanılsın aşırı tüketim olduğu açıklanmıştır. Kural olarak abonelik sözleşmesi iptal edilmediği sürece, kim tarafından kullanılırsa kullanılsın tüketilen 2009/14651-2010/5870 elektrik bedelinden idareye karşı abone olarak sorumludur. Dolayısıyla abone olan davalının sorumlu olduğu tartışmasızdır. Ancak abonelikte kurulu sayacın doğru çalışıp çalışmadığı saptanmalı doğru çalıştığı tesbit edildiği takdirde, dava konusu alacak 1.7.2000-15.6.2001 tarihli faturalar karşılığıdır....
İcra Müdürlüğünün 2010/4421 esas sayılı dosyasındaki takibe davalının yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacak likit olduğundan asıl alacağın %40' ı oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Kural olarak, abonelik sözleşmelerinde kullanılan elektrik tüketiminden abone ile birlikte fiili kullanıcı da sorumludur. Abonelik sözleşmesi bulunmayan yerlerde kullanılan kaçak elektrik bedelinden ise, ancak kaçak kullanım yapan gerçek ve tüzel kişiler sorumludur. Somut uyuşmazlıkta, 27.02.2010 tarihli su kesme protokolü ve mühürleme tutanağında, abone sahibinin "..." olarak yazıldığı, dava konusu taşınmaz ait tapu kaydında, davalının taşınmazı tutanak tarihinden önce 02.12.2008 tarihinde ... Un Sanayi ve Ticaret A.Ş.'...
Mahkemece iddia, savunma,abonelik sözleşmesi, abone hesap kartı , açma kapama tutanağı, tanık beyanı, bilirkişi raporu, toplanan delillere göre, davacı ile davalı ... arasında işyeri olarak kullanılan su tesisatı için abone sözleşmesi yapıldığı, diğer davalıların bu tesisatın fiili kullanıcısı oldukları, tüketilen su bedelinden ve gecikme zammından birlikte sorumlu oldukları gerekçesiyle,1.092.595.000.TL asıl alacağa aylık %6 değişen oranlarda 4.1.2002 tarihinden yasal faiz yürütülecek şekilde 4.161.185.000.TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalılardan ..., Siyami ..., Müşerref Tereci vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Bir kısım davalılar ..., Siyami ..., Müşerref Tereci vekilinin temyizi yönünden, kararı...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki abonelik sözleşmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, Şişli, Yenişehir Dolapdere Caddesi, No:88 de bulunan işyerini kiraladığını, kira akdi ile davalı kuruma giderek elektrik sözleşmesi yapmak istediğini, elektrik sayacını da alarak kuruma sözleşme yapmak için gittiğinde önceki kiracının olan elektrik borçlarının ödenmesinin istendiğini, kurumun kasıtlı olarak elektrik sözleşmesi yapmaması nedeniyle mağdur duruma düştüğünü belirterek davalı kurumla elektrik tüketim sözleşmesi yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/419 Esas KARAR NO : 2021/442 Karar DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 19/09/2019 KARAR TARİHİ : 14/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin 19/09/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davacı alacaklı şirket ile davalı borçlu ... arasında Bayilik Sözleşmesi akdedildiğini, iş bu sözleşmenin 4....
alacağın tahsili için ------- sayılı dosyasında , ------ numaralı tesisat üzerinden kaçak elektrik kullanımından kaynaklı alacağın tahsili için ------- sayılı dosyasında , ------ numaralı tesisat üzerinden kaçak elektrik kullanımından kaynaklı alacağın tahsili için------sayılı dosyasında, ------ numaralı tesisat üzerinden kaçak elektrik kullanımından kaynaklı alacağın tahsili için ------- sayılı dosyasında ,------numaralı tesisat üzerinden kaçak elektrik kullanımından kaynaklı alacağın tahsili için ------- sayılı dosyasında, ------- numaralı tesisat üzerinden kaçak elektrik kullanımından kaynaklı alacağın tahsili için------- sayılı dosyasında ,------- numaralı tesisat üzerinden kaçak elektrik kullanımından kaynaklı alacağın tahsili için ------- sayılı dosyasında,------- numaralı tesisat üzerinden kaçak elektrik kullanımından kaynaklı alacağın tahsili için --------- sayılı dosyasında , ------ numaralı tesisat üzerinden kaçak elektrik kullanımından kaynaklı alacağın tahsili için...
Başka bir deyişle, idare ile kişi arasında sözleşme ile alacak borç ilişkisi doğmakta, ödenecek miktar idare ile kişi arasında abonman sözleşmesi ile özel hukuk ilişkisinin kurulmasından sonra verilen hizmet karşılığında maliyet kâr esasına göre belirlenmektedir. Ödemenin hukuksal dayanağı, kamu gücüne değil, tarifeye ve iki taraf arasında yapılan abonman sözleşmesine dayanmaktadır. Abone ile idare arasında yapılan abonman sözleşmesi daha çok "tip" sözleşme görünümündedir. Hizmetten yararlanan kişinin sözleşmeyi idare ile birlikte düzenlemesi yerine, katılımı söz konusudur. Ancak bu durum, idare ile kişi arasında kurulan özel hukuk ilişkisini, idare hukuku ilişkisine dönüştürmez. Çünkü, birçok durumda hizmetin tekel niteliği, çok kişiye götürülme zorunluluğu, işin çoğunlukla tip sözleşmelerle ve hizmetten yararlanacakların katılımı yolu ile gerçekleşebilmesini olanaklı kılmaktadır....