DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, imar planında "belediye hizmet alanı ve açık spor tesis alanına" ayrılıp bu suretle hukuki olarak el atılan taşınmazın kamulaştırmasız el atma tazminat bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan keşif, keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazın imar planında "belediye hizmet alanı ve açık spor tesis alanı" olarak tahsis edildiği, ancak taşınmaza fiilen el atılmadığı anlaşılmıştır....
Spor Genel Müdürlüğü İşletme Yönetmeliğinin 1. maddesinde, bu Yönetmeliğin amacının; taşra teşkilatının kullanımında bulunan mülkiyeti Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğüne ait gençlik ve spor saha ve tesislerinin tahsis ve işletilmesi ile mülkiyeti Hazineye veya kamu kurum ve kuruluşlarına ait olup, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün kullanımına verilen gayrimenkullerin tahsis işlemlerini düzenlemek olduğu ifade edilmiş, ''Yayın giriş ücreti ve esasları'' başlıklı 47. maddesinde ise, ''Genel Müdürlük mülkiyeti ve/veya kullanımında bulunan spor tesislerinde yapılacak müsabaka ve etkinliklerin yayınlanmasında yayıncı kuruluşlardan alınacak tesise giriş ücretleri ile ilgili usul ve esaslar Genel Müdürlükçe belirlenir.'' hükmü yer almıştır....
Mahkemece davacı tarafa eksik teslim edilen malzeme bedeli yönünden davanın kabulüne geç ödemeler ve haksız kesilen gecikme cezası bakımından davanın reddine karar verilmiş, her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplanan miktar, davada talep edilen miktardan fazla olduğundan bahisle aynen kabul kararı verilmiş ise de az yukarıda açıklandığı gibi üç kalem işin 10.000,00 TL talep edildiği, bu alacak kalemlerinde ikisi ile ilgili istemin red edildiği ve red edilen kısımlarla ilgili reddedilen miktar üzerinden davalı yararına vekâlet ücreti takdiri ve yargılama giderleri paylaştırılması gerekeceğinden öncelikle dava dilekçesindeki her bir kalem için ne miktarda alacak talebinde bulunduklarının açıklattırılarak yargılamaya devam edilmesi, 2-Karar başlığında ihbar olunan olarak yazılmış olan Gençlik Spor İl Müdürlüğü'nün tüzel kişiliğinin bulunmadığı davaya müdahale talebinde bulunanın Spor Genel Müdürlüğü olduğu ve mahkemece 30.09.2014 tarihli celsede müdahilliğine karar verildiği...
Bu Kanunda belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmeyen federasyonların tüzel kişilikleri bu maddede belirtilen usulle iptal edilir ve mal varlıkları Gençlik ve Spor Bakanlığına devredilir. Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından bağımsız spor federasyonlarına yapılan yardımlar ile Gençlik ve Spor Bakanlığı bütçesinden bu federasyonlara tahsis edilen kaynaklar kullanılarak edinilen her türlü taşınır ve taşınmazlar edinim amacı dışında kullanılamaz ve Gençlik ve Spor Bakanlığı izni alınmadan üçüncü kişilere satılamaz ve devredilemez. Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından yapılan yardımlar ve tahsis edilen kaynaklar kullanılarak alınan taşınmazların mülkiyeti Gençlik ve Spor Bakanlığına ait olur. Bu taşınmazlar Gençlik ve Spor Bakanlığının mevzuatı çerçevesinde kullanılır. Federasyon malları Devlet malı hükmündedir, haczedilemez. Federasyon faaliyetlerinde görevli bulunanlar, görevleriyle ilgili olarak işlemiş oldukları suçlar bakımından kamu görevlisi sayılır…” hükmünü içermektedir. 22....
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre; 1/1000 ölçekli imar planında spor tesisi alanı olarak ayrılan taşınmazın, davalı ... Müdürlüğünün 07.07.2011 tarihli taşınmaza ihtiyaçlarının bulunmadığı ve plan tadilatı yapılarak spor alanı dışına çıkartılmasına ilişkin talebi üzerine özel spor alanı olarak ayrılarak ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı onayına sunulduğu ve taşınmaza fiilen el atılmadığı anlaşıldığından davalı ... hakkındaki davanın husumetten reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Dava konusu taşınmaz 1/1000 ölçekli imar planında özel spor alanı olarak ayrıldığından ve daha önce yapılan parselasyon planı ile de kamu hizmetine tahsis edildiğinden 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 7. maddesi gereğince ayrılan alanın yüzölçümü de dikkate alındığında sorumlu olan ......
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre; 1/1000 ölçekli imar planında spor tesisi alanı olarak ayrılan taşınmazın, davalı.... Müdürlüğünün 07.07.2011 tarihli taşınmaza ihtiyaçlarının bulunmadığı ve plan tadilatı yapılarak spor alanı dışına çıkartılmasına ilişkin talebi üzerine yapılan 03.10.2012 tarihli plan değişikliği ile özel spor alanı olarak ayrıldığı ve taşınmaza fiilen el atılmadığı anlaşıldığından davalı...Müdürlüğü hakkındaki davanın husumetten reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Dava konusu taşınmaz 1/1000 ölçekli imar planında özel spor alanı olarak ayrıldığından ve daha önce yapılan parselasyon planı ile de kamu hizmetine tahsis edildiğinden 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 7. maddesi gereğince ayrılan alanın yüzölçümü de dikkate alındığında sorumlu olan .......
Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 Esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden, davanın görev yönünden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 12.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; dava konusu taşınmazın bir kısmının planda yeşil alan bir kısmının ise kumsal olarak planlandığı, bilirkişi heyet raporuna göre yeşil alanın spor sahası olarak kullanılmakta olduğu, spor sahasının güney-batı cephesinde duş-tuvalet kulübesi bulunduğu, ayrıca yeşil alanın güney kısmında faal bir şekilde çalışan 12 numaralı sahil büfe işletmesi bulunduğu belirlendiği, rapor ekinde yer alan fotoğraflara göre de dava konusu taşınmaz üzerinde yer yer palmiye ağaçları bulunduğu ve yeşillendirilmiş olduğu, spor sahası ve büfe işletmesinin bulunduğu anlaşılmış olup, dava konusu taşınmaz fiilen el atıldığı belirlendiğine göre el atmadan sorumlu idare de araştırılarak fiilen el atılan ve proje bütünlüğü bulunan kısımların bedeline hükmedilmesi gerekirken davanın usulden reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir....
maddeleri ile 3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunda bazı değişiklikler yapılmıştır. Özellikle ek 9.maddede yapılan değişiklikle Spor Federasyonlarının yapısında değişiklikler yapılmış olup, 17.fıkrada federasyonlarını kuruluşu düzenlenmiş, 18. fıkrada ise, Spor Federasyonlarının oluşumu ve federasyon bünyesinde oluşturulacak kurullarla ilgili düzenlemelere yer verilmiştir. Bu fıkrada belirtilen kurulların oluşumu, görev, yetki ve sorumlulukları ile çalışma usul ve esaslarının ana statüyle, diğer kurulların oluşumu çalışma usul ve esasları ise talimatlarla belirlenir düzenlemesi bulunmaktadır....
Mahkemece; davanın kabulü ile davalının Bursa 20.İcra Müdürlüğünün 2011/15030 esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 162.817,29TL alacaktan 117.556,33TL asıl alacak bölümüne takip tarihi olan 23/10/2011 tarihinden itibaren işletilecek kademeli işlemiş faize ve KDV'si ve BK 84.maddesinin uygulanması suretiyle iptaline, takibin devamına, karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Somut olayda; davaya konu 28795 no.lu aboneliğin, Bursa Spor Tesisleri adına, inşaat aboneliği olduğu, iş bu aboneliğe ait suyun tüketildiği spor tesislerinin davalı Spor Kulübü Derneği'nin kullanımına tahsis edildiği, yani davalının adına herhangi bir abonelik sözleşmesi olmamakla birlikte davalının fiili kullanıcı olduğu anlaşılmaktadır....