Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının haklı (geçerli) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının sebebi zarar değil, alacaklının (davacının) mal varlığında meydana gelen eksilmedir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığında bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Geçersiz sözleşme gereğince, diğerinin mal varlığına kayan değerlerin iadesi "Denkleştirici Adalet" düşüncesine dayanmaktadır. Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebebe dayanmadan başkasının mal varlığından istifade ederek, kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği kazanımı geri verme zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğü bulunduğunu ifade eder....

    Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olması gerekir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Somut olayda; davacı ile davalı ... arasında 26.02.2010 tarihli sözleşme düzenlenmiş olup sözleşme içeriğinde "tahminen 45-50 dönüm arasında bulunan dava konusu taşınmazın kadastro anında kadastro dışı kalan yerlerden olduğu, taşınmaza davalı ...'dan önce babası ... zilyet olduğu, babasının ölümünden sonra ise davalı ...'...

      Davamızın kabulüne karar verilsin" şeklinde beyanda bulunduğunu, bu şekilde sebepsiz zenginleşme kapsamında bir taleplerinin olmadığını mahkemeye açıkça bildirdiklerini, bir an için davacı tarafça sebepsiz zenginleşme talebinden vazgeçilmediği kabul edilse dahi huzurdaki dava bakımından sebepsiz zenginleşme koşullarının oluşmadığını, henüz dava konusu muhtesat ve taşınmazın satılmadığını, bedelinin de mirasçılara ödenmediğini, dolasıyla davaya konu taşınmaza ilişkin olarak tarafların malvarlığında bir zenginleşme ya da fakirleşme olmadığını, dava konusu muhtesattan halen davacı ve ailesinin yararlanmakta olduğunu, dava konusu muhtesatın müvekkilleri olan davalıların katkısı ve emeği ile yapıldığını belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Sebepsiz zenginleşme hâlinde zenginleşen ve fakirleşen arasında kanun gereği bir borç ilişkisi doğmakta olup, bu borcun konusu mal varlığında meydana gelen fazlalığın geri verilmesidir. Sebepsiz zenginleşmede sadece mal varlığındaki eksilmenin giderilmesinin talep edilmesi söz konusudur. Görüldüğü gibi, sebepsiz zenginleşme, ikincil (talî) niteliktedir ve mal varlığındaki azalmanın başka aslî nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davası gündeme gelemez. Başka bir anlatımla aynı olayda, aynî haktan (istihkak davası), zilyetlikten, sözleşmeden, sözleşme benzeri hukukî ilişkiden veya haksız fiilden kaynaklanan bir talebin ileri sürülmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulama alanı bulamayacaktır. Nitekim aynı ilkelere Hukuk Genel Kurulunun 09.12.2021 tarihli ve 2017/(23)6- 868 E., 2021/1646 K. sayılı kararında da değinilmiştir....

      Edim yerine getirildiği sırada geçerli bir hukuksal nedenin bulunmasına karşın sonradan bu neden ortadan kalkmış olursa, bu durumda sebepsiz zenginleşme, nedenin ortadan kalktığı an meydana gelir."Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.02.2008 tarih, 2008/3-40 E. 2008/102 K. sayılı ilamı. Aynı doğrultuda; Yargıtay HGK 03.11.2020 tarih, 2017/3-2788 E., 2020/825 K. ve Yargıtay HGK 26.02.2020 tarih, 2017/3-1015 E., 2020/222 K. sayılı ilamları) Davacı taraf, TBK'nun 136. Maddesi uyarınca satıcının iflası ile oluşan imkansızlıktan dolayı satıcı/müflisin borçtan kurtulduğunu kabul ederek, satıcının/müflisin aldığı edimi sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri ödemesini talep ettiğine göre iflas kararından sonra imkansızlık doğduğundan sebepsiz zenginleşme de imkansızlığın meydana gelmesiyle (iflas kararından sonra) oluşmuştur. Alacağın doğduğu an da sebepsiz zenginleşmenin oluştuğu an olduğuna göre dava konusu alacak iflastan önce doğan bir alacak değildir....

        Edim yerine getirildiği sırada geçerli bir hukuksal nedenin bulunmasına karşın sonradan bu neden ortadan kalkmış olursa, bu durumda sebepsiz zenginleşme, nedenin ortadan kalktığı an meydana gelir."Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.02.2008 tarih, 2008/3-40 E. 2008/102 K. sayılı ilamı. Aynı doğrultuda; Yargıtay HGK 03.11.2020 tarih, 2017/3-2788 E., 2020/825 K. ve Yargıtay HGK 26.02.2020 tarih, 2017/3-1015 E., 2020/222 K. sayılı ilamları) Davacı taraf, TBK'nun 136. Maddesi uyarınca satıcının iflası ile oluşan imkansızlıktan dolayı satıcı/müflisin borçtan kurtulduğunu kabul ederek, satıcının/müflisin aldığı edimi sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri ödemesini talep ettiğine göre iflas kararından sonra imkansızlık doğduğundan sebepsiz zenginleşme de imkansızlığın meydana gelmesiyle (iflas kararından sonra) oluşmuştur. Alacağın doğduğu an da sebepsiz zenginleşmenin oluştuğu an olduğuna göre dava konusu alacak iflastan önce doğan bir alacak değildir....

          Edim yerine getirildiği sırada geçerli bir hukuksal nedenin bulunmasına karşın sonradan bu neden ortadan kalkmış olursa, bu durumda sebepsiz zenginleşme, nedenin ortadan kalktığı an meydana gelir."Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.02.2008 tarih, 2008/3-40 E. 2008/102 K. sayılı ilamı. Aynı doğrultuda; Yargıtay HGK 03.11.2020 tarih, 2017/3-2788 E., 2020/825 K. ve Yargıtay HGK 26.02.2020 tarih, 2017/3-1015 E., 2020/222 K. sayılı ilamları) Davacı taraf, TBK'nun 136. Maddesi uyarınca satıcının iflası ile oluşan imkansızlıktan dolayı satıcı/müflisin borçtan kurtulduğunu kabul ederek, satıcının/müflisin aldığı edimi sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri ödemesini talep ettiğine göre iflas kararından sonra imkansızlık doğduğundan sebepsiz zenginleşme de imkansızlığın meydana gelmesiyle (iflas kararından sonra) oluşmuştur. Alacağın doğduğu an da sebepsiz zenginleşmenin oluştuğu an olduğuna göre dava konusu alacak iflastan önce doğan bir alacak değildir....

            Edim yerine getirildiği sırada geçerli bir hukuksal nedenin bulunmasına karşın sonradan bu neden ortadan kalkmış olursa, bu durumda sebepsiz zenginleşme, nedenin ortadan kalktığı an meydana gelir."Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.02.2008 tarih, 2008/3-40 E. 2008/102 K. sayılı ilamı. Aynı doğrultuda; Yargıtay HGK 03.11.2020 tarih, 2017/3-2788 E., 2020/825 K. ve Yargıtay HGK 26.02.2020 tarih, 2017/3-1015 E., 2020/222 K. sayılı ilamları) Davacı taraf, TBK'nun 136. Maddesi uyarınca satıcının iflası ile oluşan imkansızlıktan dolayı satıcı/müflisin borçtan kurtulduğunu kabul ederek, satıcının/müflisin aldığı edimi sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri ödemesini talep ettiğine göre iflas kararından sonra imkansızlık doğduğundan sebepsiz zenginleşme de imkansızlığın meydana gelmesiyle (iflas kararından sonra) oluşmuştur. Alacağın doğduğu an da sebepsiz zenginleşmenin oluştuğu an olduğuna göre dava konusu alacak iflastan önce doğan bir alacak değildir....

              Edim yerine getirildiği sırada geçerli bir hukuksal nedenin bulunmasına karşın sonradan bu neden ortadan kalkmış olursa, bu durumda sebepsiz zenginleşme, nedenin ortadan kalktığı an meydana gelir."Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.02.2008 tarih, 2008/3-40 E. 2008/102 K. sayılı ilamı. Aynı doğrultuda; Yargıtay HGK 03.11.2020 tarih, 2017/3-2788 E., 2020/825 K. ve Yargıtay HGK 26.02.2020 tarih, 2017/3-1015 E., 2020/222 K. sayılı ilamları) Davacı taraf, TBK'nun 136. Maddesi uyarınca satıcının iflası ile oluşan imkansızlıktan dolayı satıcı/müflisin borçtan kurtulduğunu kabul ederek, satıcının/müflisin aldığı edimi sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri ödemesini talep ettiğine göre iflas kararından sonra imkansızlık doğduğundan sebepsiz zenginleşme de imkansızlığın meydana gelmesiyle (iflas kararından sonra) oluşmuştur. Alacağın doğduğu an da sebepsiz zenginleşmenin oluştuğu an olduğuna göre dava konusu alacak iflastan önce doğan bir alacak değildir....

                Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığında, bir başkasının aleyhine bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır.Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Geri verme borcunun konusu ve kapsamı; "Aynen Geri Verme İlkesi"ne göre düzenlenmiştir.İspat hususuna gelince; Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür....

                  UYAP Entegrasyonu