Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; sebepsiz zenginleşme talebinde bulunulabilmesi için, hamilin müracaat hakkının düşmesi veya zamanaşımına uğramasından dolayı bir zararının ortaya çıkmış olması gerektiği, zararın mevcudiyetinin, sebepsiz zenginleşme talebinin kabul şartı olduğu, zararın varlığının kabulü için, hamile ait ve tahsili mümkün olan bir alacak hakkının düşmesi veya zamanaşımına uğraması sonucu borçlu nezdinde oluşan zenginleşmenin, bundan başka bir sebebinin bulunmaması, yani sebepsiz olmasının yeterli olduğu, davada ispat yükünün sebepsiz zenginleşmediğini veya senet bedelini cirantalardan birine veya hamile ödediğini savunan keşideciye ait olduğu, diğer bir deyişle keşidecinin ancak bu ispat yükümlülüğünü yerine getirdiği takdirde sorumluluktan kurtulabileceği, bu nedenle keşidecinin sebepsiz zenginleşmesinin söz konusu olmadığını ispat etmesi gerektiği, davacı tarafından ibraz edilen davalının keşidecisi olduğu çeke soruşturma dosyasında konulan ödeme yasağı nedeniyle...

    ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, dava ve takip konusu alacaklarının; davalı borçlu adına kayıtlı Keşan ilçesi, Paşayiğit Mah 3381 parsel sayılı taşınmazın satış sözleşmesine dayalı olarak davacı tarafından davalı tarafa ödediği 50.000,00- TL kapora bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesine ilişkin olduğunu, kural olarak tapuda kayıtlı taşınmaz mallarla ilgili temliki tasarrufların MK nun 634, Tapu kanunun 26 ve Borçlar Kanunun 213 maddelerine göre tapu memuru önünde resmi şekilde yapılması zorunlu olduğunu, aksi halde, harici taşınmaz satış sözleşmelerinin hukuken alıcıya herhangi bir hak bahşetmeyeceğini, bu nedenle taraflar arasında düzenlenen harici satış sözleşmesi mülkiyetin nakli bakımından geçersiz olup, taraflar aldıklarını sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri isteyebileceklerini, davacının dava ve takip konusu geçersiz taşınmaz satış sözleşmesine dayalı olarak davalı borçlu tarafa 11.08.2017 tarihinde 50.000- TL havale etmiş ise de açıklanan nedenlerle...

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/11/2020 NUMARASI : 2019/554 ESAS - 2020/540 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

    Dava, sebepsiz zenginleşme hukuki sebebine dayandırılan alacak istemine ilişkindir. Davacı vekilince alacak istemi, sebepsiz zenginleşme hukuki sebebine dayandırılmakla birlikte, alacak isteminin temelde, tarafların geçmişte %50 ortak oldukları----- davalının, şirket hesabından kendi nam ve hesabına, çeşitli açıklamalar ile para transferleri gerçekleştirdiğinin tespit edildiği, davalının, %50'si davacıya ait olması gereken pay, hak ve alacağı haksız ve hukuka aykırı olarak kendisine aktardığı, bu suretle davacı aleyhine sebepsiz zenginleştiği iddiasına dayandırılmıştır. Mahkememizce taraf delilleri ----- üzerinde inceleme yapılmasına dair karar verilmiş, bilirkişi raporu alınmıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, taraflar arasında yapılan su kullanımına ilişkin sözleşmenin yerine getirilmemesinden kaynaklı yapılan masrafların iadesine yönelik alacak istemine ilişkin olup, mahkemece taraflar arasındaki sözleşme hükümleri doğrultusunda inceleme yapılması ve sebepsiz zenginleşme hukuki nitelendirmenin yapılmamış olmasına ilişkindir. 14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2014 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz...

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılmasının, mahkemenin sözleşmeyi geçersiz kabul ederek davayı sebepsiz zenginleşme olarak değerlendirmesinin doğru olmadığını, davanın sebepsiz zenginleşme davası olduğunun kabul etmemekle beraber paranın ödendiği 22.02.2017 tarihinden itibaren sebepsiz zenginleşmeye davalı dava açma süresinden bir yıl içinde davanın açılmadığını, davacının taşınmazı alacak olmasından dolayı taşınmazı satın almak isteyen kişilere taşınmazın satıldığını söyleyerek geri çevirdiğini, davacının taşınmazı almaktan vazgeçmesiyle de zarara uğradığını, davacının tanık tinletme talebi reddedilirken davalının tanıklarının dinlendiğini, kaparo bedelinin taşınmaz bedeline kıyaslanınca fahiş olmaktan çok uzak cüzi bir bedel olduğunu, iadesinin talep edilemeyeceğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddini istemiştir....

        İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklı alacak davası olmadığını, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak davası olduğunu, dolayısı ile dava konusu uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiğini, sebepsiz zenginleşme kurallarına göre, alacak talebinde bulunabilmek için fakirleşme ve zenginleşme anının birlikte gerçekleşmesi gerektiğini, davalının dava konusu taşınmazı kendisine satacağı inancı ile taşınmazda pek çok tadilat yaptığını, davalının taşınmazı satmaktan vazgeçtiği anda da müvekkilin yaptığı masraflar ve bu masraflar sebebiyle taşınmazının değerinin artışı oranında zenginleştiğini, taşınmazın çıplak değeri belirlenerek, bu şekilde elde edilecek değerler arasında bir fark meydana geldiğinde bunlar birbirine oranlanarak, böylece davacı müvekkilin yaptığı imalatın satış bedeline yansıma miktarı bulunarak bu miktara hükmedilmesi gerektiğini, bilirkişi raporundaki maliyet ve...

        Somut olayda, davaya konu taşınmaza ilişkin davacılar tarafından yapılan imalat ve onarımların bedelinin sebepsiz zenginleşme kurallarına göre davalıdan tahsili talep edilmektedir. Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Somut olayda; davacıların davaya konu taşınmazı kullandıkları ve bu taşınmaza masraf yaptıkları, davacıların yaptıkları imalat bedeli kadar da davalının sebepsiz zenginleştiği tartışmasızdır. Mahkemece; inşaat mühendisi bilirkişiden 11.08.2014 tarihli kök rapor ile 29.09.2014 tarihli ek rapor alınmıştır....

          Yargıtay 3.Hukuk Dairesi'nin 30/05/2018 tarih 2017/16268 E., 2018/6077 K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere; Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre borçludan faiz talep edilebilmesi için zenginleşenin bir ihtar ile ya da aleyhine bir takip ya da dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi işlemez. Dava geçersiz sözleşme temeline dayalı sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı verilen bedelin iadesi isteğine ilişkin olup mahkemece ihtarname tarihi esas alınarak faiz hesabı yapılmış olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı istinaf isteğinde haklı değildir....

          Mahkememizce yapılan yargılama, incelemeler,taraf ve tanık beyanları ve tüm dosya kapsamında bulunan bilgi ve belgeler değerlendirildiğinde; dava sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan tazminat davası olup uyuşmazlık hakkında yetkili ve görevli olan mahkememizce incelenmiştir. Tüm dosya kapsamı incelendiğinde, uyuşmazlık konusu olan taşınmaz üzerinde davalının malik olduğu, davacının dava dilekçesindeki beyanlarına göre taşınmaz üzerinde davalının isteği doğrultusunda ağaçlar dikildiği, yapı inşa edildiği ve bu işlemlerden kaynaklanan masrafların davalı tarafından karşılanmadığı sebebiyle sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı tazminat davası açılmıştır. Davalı taraf ise davacının bu masrafa sebep olan işlemleri yaptığı anda zamanaşımı süresinin başladığını ve yapılmasının üzerinden 10 yılın geçmesiyle zamanaşımı süresinin dolduğu sebebiyle zamanaşımı defiiden davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur....

          UYAP Entegrasyonu