Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Hakimliği'nde alacak davası açıldığını, kendisini yolsuzlukların içindeymiş gibi gösteren davalıların manevi tazminat ile sorumlu tutulmalarını istemiştir. Davalı yan ise, kurum müfettişlerinin düzenlediği raporda; fazla alınan Tazosin isimli ilacın tüketilmesi amacıyla bazı doktor ve hemşirelerce, doktor damgaları kullanılarak sahtecilik yapıldığı, ilaçların SSK Hastanesi Eczanesi'nden sağlandığı belirtilerek ilaç bedellerinin ilgililerden alınmasının önerilmesi nedeniyle davacı hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, bildirim yapıldığını, icra takibi başlatıldığını ve alacak davası açıldığını belirterek istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuştur....

    Davalılar ... ve ...Ltd.Şti. vekili, kusura, manevi tazminata ve belgeli olmayan maddi tazminata itiraz ederek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... şirketi vekili, sorumluluklarının kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, poliçede manevi tazminatın teminata dahil edilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın maddi tazminat talebi yönünden kabulü ile taleple bağlılık gereği 3.152,50-TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davanın manevi tazminat talebi yönünden kabulü ile toplam 500,00-TL'nin davalılar ... ve ... Ltd. Şti'nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ...Ltd.Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 1-Davalı ...Ltd. Şti. vekilinin manevi tazminat yönünden temyiz itirazlarının incelenmesi neticesinde; 6100 sayılı HMK.'...

      Bakırköy 9.Aile Mahkemesinin 16/06/2009 tarih ve 2007/297 Esas 2009/433 Karar sayılı ilamının incelenmesinde, tarafların boşanmalarına karar verildiği, boşanma kararının 15.09.2009 tarihinde kesinleştiği, maddi manevi tazminat yönünden Yargıtay bozma ilamı kararı sonrasında Bakırköy 9. Aile Mahkemesinin 2011/116 Esas, 2011/505 Karar sayılı, 08.06.2011 tarihli kararı ile 200.000,00 TL maddi, 75.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 275.000,00 TL tazminatın davalı erkekten alınmasına karar verildiği, maddi tazminat yönünden kararın 14.06.2013 tarihinde, manevi tazminat talebinin ise 31.03.2014 tarihinde kesinleştiği görülmüştür....

      Dava, kiracı tarafından kiraya verene ve yeni malik aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Her ne kadar, davacının manevi tazminat talebi yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş olsa da, dava tarihi ve manevi tazminat isteminin de kira ilişkinden kaynaklandığı dikkate alındığında, görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Hal böyle olunca; mahkemece, davacının manevi tazminat istemi yönünden de işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu yön göz ardı edilerek yazılı şekilde manevi tazminat talebi yönünden görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 3- ) Bozma nedenine göre davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir....

        G E R E K Ç E Uyuşmazlık, birlikte çekilen kredinin ödenmemesinden kaynaklı sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talebi ile evlenme vaadi ile resmî nikâh olmaksızın birliktelik sonrası gerçekleşen ayrılığa dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince alacak davasında dava konusu alacakların belirsiz alacak davası olarak açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığından dava şartı yokluğu sebebi ile usulden red, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı her iki taraf da istinaf isteminde bulunmuşlardır. 6100 Sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilir; HMK'nun 357....

        Maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin Ankara 15. İş Mahkemesinin 2006/132 Esas, 2008/141 Karar sayılı, 21.2.2008 günlü ilamında davacıların ayrı ayrı maddi ve manevi tazminatla birlikte faiz isteminde de bulundukları, yapılan yargılama neticesinde, sigortalının babası ve çocukları olan davacılar yönünden maddi tazminat istemlerinin reddine, manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne, fazla taleplerinin reddine, sigoralının eşi olan davacı yönünden ise, maddi tazminatın taleple bağlı kalınarak olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle tahsiline, fazla istemin saklı tutulmasına, manevi tazminat isteminin kabulüne karar verildiği, bu kararın Dairemizin 22.9.2009 günlü ilamı ile eş yönünden belirlenen manevi tazminat miktarı düzeltilerek onandığı görülmüştür. İlk davada, davacıların manevi tazminat yönünden de faiz istemleri bulunduğu halde, faize hükmedilmediği, aksine ... dışındaki davacılar yönünden fazla istemlerin ret edildiği anlaşılmaktadır....

          Davacı vekili 11/05/2015 havale tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 40.157,65 TL'ye çıkarmıştır. Davalı vekili, davacıya ait aracının üzerindeki başkaca hacizler nedeniyle muhafazasının devam ettiğini, davacının maddi ve manevi zarara yönelik iddiasını belgelendirmediğini, kabul etmemekle birlikte manevi tazminat olarak talep edilen tutarın da fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir....

            Öncelikle belirtmek gerekir ki; manevi tazminat talebi, zararın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince kısmi ve belirsiz alacak davası olarak açılamaz. Bu sebeple davacının manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceği göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması, ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 sayılı HMK'nın 36/1- b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması mümkündür....

            Ne var ki manevi tazminat davalarında tarifenin 10/2. maddesi uyarınca davalı için hükmedilecek vekalet ücreti davacı için hükmedilen vekalet ücretini geçemeyecek olmasına rağmen daha fazla olacak şekilde vekalet ücretine karar verilmesi isabetli olmamıştır. Bu nedenle, davacı vekilinin manevi tazminat davasında bu yöne ilişkin istinaf başvurusu yerindedir. 3- Yukarıda açıklanan nedenlerle, maddi tazminat davası yönünden HMK'nın 353/1- a/6. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, manevi tazminat davası bakımından ise HMK 353/1- b/2. maddesi uyarınca vekalet ücreti yönünden düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek suretiyle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....

            Karar, davalılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. 1- Davalılar vekilinin manevi tazminata ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine, düğün hizmetinin insan hayatındaki yeri ve önemi dikkate alındığında, düğün hizmetinin eksik ve ayıplı olarak ifa edilmesi nedeniyle davacının manevi olarak zarar görmesi nedeniyle manevi tazminatın yasal koşulları oluşmasına, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve somut olayın özelliğine göre takdir edilen manevi tazminat miktarının uygun bulunmasına göre, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından; davalılar vekilinin manevi tazminata yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. 2- Davalılar vekilinin alacak davasına ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesinden; Davaya konu...

            UYAP Entegrasyonu