Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Nitekim 6100 Sayılı HMK'nun 406/2. fıkrasında "İhtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteliğindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara iliskin diğer kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır." denmiştir. Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir. Eldeki davada istem, haksız eylemden kaynaklanan tazminata (para alacağına) ilişkin olduğundan geçici koruma talebinin ihtiyati haciz olduğu açıktır. Bu durumda ilk derece mahkemesince de geçici hukuki koruma tedbiri ihtiyati tedbir olarak değerlendirilip ve bu yönde inceleme yapılarak karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı görülmüştür....

”, b) 107. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “üçte iki”lik oran “yarısı”, olarak uygulanır.” şeklindeki düzenlemeler karşısında, Hükümlünün Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna gönderilen cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmını Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda geçirerek akabinde Açık Ceza İnfaz Kurumuna ayrıldığı, hükümlünün koşullu salıverilmesine iki yıl veya daha az süre kalması ve iyi halli olması halinde yeniden denetimli serbestlik tedbirinden faydalanabileceği ve daha öncesinde denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymamakta ısrar etmesinin sonraki cezaları açısından iyi halini ortadan kaldırmayacağı, kaldı ki öncesinde denetimli serbestlik tedbirinden faydalanan hükümlünün ikinci kez denetimli serbestlik tedbirinden faydalanamayacağına dair yasal bir düzenleme bulunmadığı, burada önemli olan hususun koşullu salıverilme tarihine 2 yıl veya daha az süre kalması ve bu sürenin önceki denetimli serbestlik tedbirinden faydalandığı sürelerle birlikte aşılmaması...

    Kanun'un 20. maddesine ve hukuka aykırı bir husus bulunmadığı, Ankara Valiliği İl Emniyet Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin incelenmesinden: Dava konusu işlemle, 29/01/2016 tarihinde toplanan İl Koruma Komisyonunda davacı hakkında uygulanan yakın koruma kararının çağrı üzerine koruma kararına dönüştürüldüğü hususunun davacıya bildirildiği, davacı tarafından anılan karara karşı 21/03/2016 tarihinde Merkez Koruma Kuruluna itirazda bulunulduğu, ancak kendisine bir cevap verilmediği, Ankara Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü Koruma Şube Müdürlüğünün davacı hakkında alınacak koruma kararına esas olmak üzere yaptığı yazışmalarda, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından, yapılan operasyonlar sırasında ele geçirilen dokümanlar arasında davacının isminin geçtiğine ve tehdit edildiğine dair herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanılmadığı, Asayiş Şube Müdürlüğü tarafından, davacı hakkında UYAP ve KİHBİ sisteminde kayıt olmadığı, İstihbarat Şube Müdürlüğü tarafından ise, terör örgütlerinin hedefi...

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Kararda itiraz yolu açık denmişse de ihtiyati haczin reddi kararına karşı istinaf yolunun açık olduğunu, kaza sonrası müvekkilinin sürekli ve geçici iş gücü kaybına uğrayıp, kazada davalının tam ve asli kusurlu olduğunu, zararın haksız eylemden kaynaklandığını, malların kaçırılma durumu bulunup telafisi imkansız zararlar doğabileceğini, teminatsız olarak ihtiyati haciz talebinin kabulü gerektiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur. GEREKÇE: İstinaf incelemesine konu iş kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat talebi ile açılan davada ihtiyati haciz talep edilmiştir. Bilindiği üzere, ihtiyati haciz, nitelikçe bir geçici hukuki koruma tedbiridir. (HMK 406/2) Geçici hukuki koruma tedbirlerinin amacı, yargı organları önünde hak arayan kişilerin nihai olarak elde etmeyi umdukları haklarına erişimi kolaylaştırmaktır....

      Bilindiği üzere; uyuşmazlık bir miktar para alacağına ilişkin ise 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati haciz; uyuşmazlığın dava konusu hakkında olması halinde 6100 Sayılı HMK'nun 389. vd maddeleri gereğince ihtiyati tedbire ilişkin geçici hukuki koruma kararı verilmesi istenebileceği açıktır. 6100 Sayılı HMK'nun 33. maddesi gereğince olayları anlatmak taraflara, hukuki niteleme mahkemeye aittir. İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz iki ayrı koruma tedbiri olup amaçları, konuları ve sonuçları bakımından birbirinden farklıdır. Biri diğerinin yerine geçmek üzere karar verilmez. Diğer bir anlatımla talep ya ihtiyati haciz ya da ihtiyati tedbir şeklinde nitelendirilip hüküm altına alınmalıdır. Nitekim 6100 Sayılı HMK'nun 406/2. fıkrasında "İhtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteliğindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara iliskin diğer kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır." denmiştir....

      değerinden kaynaklı alacak miktarının filli ödeme miktarının kusur karşılığı olan 10.709,23 TL, geçici iş göremezlik ödemesinden kaynaklı alacak miktarının 4.282,80 TL ve tedavi masraflarından kaynaklı alacak miktarının 218,28 TL olduğu anlaşılmakla talep ile bağlı kalınarak hak sahibine bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinden kaynaklı alacak olarak 1,00 TL'nin gelirin onay tarihinden itibaren, hak sahibine ödenen geçici iş göremezlik ödemesinden kaynaklı alacak olarak 1,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren, kurum tarafından yapılan masraflardan kaynaklı alacak olarak 1,00 TL'nin sarf tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir." gerekçeleriyle taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır....

      İstinaf incelemesine konu iş kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat talebi ile açılan davada ihtiyati haciz talep edilmiştir. Bilindiği üzere, ihtiyati haciz, nitelikçe bir geçici hukuki koruma tedbiridir. (HMK 406/2) Geçici hukuki koruma tedbirlerinin amacı, yargı organları önünde hak arayan kişilerin nihai olarak elde etmeyi umdukları haklarına erişimi kolaylaştırmaktır. Bu amacın gerçekleşmesi için, elde edilmesi umulan hakların ya da onların konularının ortadan kalkması, yok olması, değiştirilmesi gibi olasılıkların bertaraf edilmesi gerekir. Elde edilmesi umulan hakka kavuşulmasını kolaylaştırıcı tedbirler hak arama özgürlüğünü, adil yargılama hakkını ve hukuk devleti ilkesini de yakından ilgilendirir. (İHAS 6, 2709 sayılı T.C Anayasası 36, HMK 33) İhtiyati haciz istekleri değerlendirilirken geçici hukuki koruma tedbirlerinin açıklanan bu amacının gözden uzak tutulmaması gerekir....

      Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımmında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir. Eldeki davada istem, müşterek aile büyüklerine yapılan bakım karşılığının davalıdan tahsili isteğine yönelik olan para alacağına ilişkin olduğuna göre; geçici hukuki koruma tedbirinin de ihtiyati haciz olarak nitelendirilip değerlendirilmesi gerekmektedir. Keza, 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati hacize karar verebilmek için bir alacağın varlığı ve bu alacağın muaccel olup olmadığı önem taşımaktadır. Somut olayda; davacı davalı ile müşterek olan aile büyüklerine kendisinin baktığını ileri sürerek TBK un 370 inci maddesinden kaynaklı denkleştirme ve bakım alacağına karşılık şimdilik -5.000....

      sigortalıya bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinden kaynaklı alacak olarak 1.500,00 TL'nin gelirin onay tarihinden, ödenen geçici iş göremezlik ödemesinden kaynaklı alacak olarak 500,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren, kurum tarafından yapılan masraflardan kaynaklı alacak olarak 200,00 TL'nin sarf tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş..." gerekçesiyle, "1- Davacının davasının KABULÜ ile, Davalının % 50 kusurlu olduğu anlaşılmakla, davacının davalıdan bağlanan gelirden kaynaklı isteyebileceği alacağının 27.495,91 TL, ödenen geçici iş göremezlik ödemesinden kaynaklı alacağının 2.254,70 TL ve yapılan masraflardan kaynaklı isteyebileceği alacağının 387,08 TL olduğu anlaşılmakla birlikte taleple bağlı kalınarak; Hak sahibine bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinden kaynaklı alacak olarak 1.500,00 TL'nin gelirin onay tarihinden itibaren, Hak sahibine ödenen geçici iş göremezlik ödemesinden kaynaklı alacak olarak 500,00 TL'nin...

      Geçici hukuki koruma ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kavramları bir birinden ayrı kavramlardır. Geçici hukuki koruma daha genel ve üst kavram olarak kabul edilirken, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz geçici hukuki korumanın birer türü olarak kabul edilmelidir. İhtiyati haciz, HMK 406/2 maddesinde geçici hukuki koruma olarak kabul edilmiş, ihtiyati haczin şartları ve etkileri ise İİK 257. maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin birinci fıkrasına göre ihtiyati haciz isteyebilmek için, alacağın kural olarak vadesinin gelmiş olması gerekir. Vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilmesinin diğer bir şartı ise alacak rehin ile temin edilmemiş olmalıdır. Rehin ile temin edilmiş olan bir alacak teminata haiz olduğu için ihtiyati hacize gerek yoktur. Vadesi gelmemiş bir borçtan dolayı ihtiyati haciz talep edilebilmesi ise; İİK.’nun 257 maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenmiştir....

      UYAP Entegrasyonu