İlk derece mahkemesince, geçici hukuki koruma isteminin değerlendirildiği 18.11.2020 tarihi itibariyle cevap dilekçesi sunulmamıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi, davacının ihtiyati tedbir talebini değerlendirdiği 18.11.2020 tarihli tensip ara kararının 10.maddesi ile dava konusunun para alacağı olması nedeniyle ihtiyati tedbir isteminin; kesinleşmiş muaccel bir alacak bulunmaması nedeniyle ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
ödenen geçici iş göremezlik ödemesinden kaynaklı alacak olarak 1,00 TL nin ödeme tarihinden itibaren, Kurum tarafından yapılan tedavi masraflarından kaynaklı alacak olarak 1,00 TL'nin sarf tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine," karar verildiği görülmüştür....
ödenen geçici iş göremezlik ödemesinden kaynaklı alacak olarak 1,00 TL nin ödeme tarihinden itibaren, Kurum tarafından yapılan tedavi masraflarından kaynaklı alacak olarak 1,00 TL'nin sarf tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine," karar verildiği görülmüştür....
İNCELEME VE GEREKÇE:Dava,------- kapsamında hukuksal korumaya ilişkin vekalet ücreti istemine ilişkindir.Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda uyuşmazlığın; alacak talebi noktalarında toplandığı anlaşılmıştır. Tarafların delilleri toplanmış, ----- sayılı dosyasının -------araca ait hukuksal koruma kasko hasar dosyası incelenmiştir....
Bilindiği üzere, uyuşmazlık bir miktar para alacağına ilişkin ise 2004 sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati haciz; uyuşmazlığın dava konusu hakkında olması halinde 6100 Sayılı HMK'nun 389. vd maddeleri gereğince ihtiyati tedbire ilişkin geçici hukuki koruma kararı verilmesi istenebileceği açıktır. Eldeki davada istem, haksız eylemden kaynaklanan maddi manevi tazminata (para alacağına) ilişkin olduğundan geçici koruma talebinin ihtiyati haciz olduğu açıktır.Nitekim, hem davacılar vekilinin isteği hem de ilk derece mahkemesince geçici hukuki koruma tedbirinin ihtiyati haciz olarak değerlendirilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir. Beri yandan, 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati hacize karar verebilmek için alacağın muaccel olup olmadığı önem taşımaktadır. Alacak haksız eylem iddiasına dayandığında TBK.'nun 117/2 maddesi gereğince daha önce temerrüde düşürülmemiş olsa bile dava açılmış olmakla temerrüt ve muacceliyet koşulu oluşacaktır....
Bilindiği üzere, uyuşmazlık bir miktar para alacağına ilişkin ise 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati haciz; uyuşmazlığın dava konusu hakkında olması halinde 6100 Sayılı HMK'nun 389. vd maddeleri gereğince ihtiyati tedbire ilişkin geçici hukuki koruma kararı verilmesi istenebileceği açıktır. 6100 Sayılı HMK'nun 33. maddesi gereğince olayları anlatmak taraflara, hukuki niteleme mahkemeye aittir. İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz iki ayrı koruma tedbiri olup amaçları, konuları ve sonuçları bakımından birbirinden farklıdır. Biri diğerinin yerine geçmek üzere karar verilmez. Diğer bir anlatımla talep ya ihtiyati haciz ya da ihtiyati tedbir şeklinde nitelendirilip hüküm altına alınmalıdır. Nitekim 6100 Sayılı HMK'nun 406/2. fıkrasında "İhtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteliğindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara iliskin diğer kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır." denmiştir....
Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir. Eldeki davada istem, haksız eylemden kaynaklanan tazminata (para alacağına) ilişkin olduğundan istenilebilecek geçici koruma yolunun ihtiyati haciz olduğu açık ise de davacı vekili açıklama dilekçesinde ihtiyati tedbir isteminde bulunduğunu belirterek somutlaştırdığından ilk derece mahkemesince geçici hukuki koruma isteminin ihtiyati tedbir olarak nitelendirilerek hüküm kurulmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamıştır....
nin % 80 kusurlu olduğu, sigortalının işverenden isteyebileceği alacak miktarının daha fazla olması nedeni ile sigortalıya bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin, ödenen geçici iş göremezlik ödemesinin ve yapılan tedavi giderinin kusur karşılığı olmak üzere davacı SGK nın ilk peşin sermaye değerinden kaynaklı alacak miktarının 40.549,80 TL, geçici iş göremezlik ödemesinden kaynaklı alacak miktarının 2.546,29 TL ve tedavi masraflarından kaynaklı alacak miktarının 2.695,47 TL olduğu anlaşılmakla talep ile bağlı kalınarak hak sahibine bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinden kaynaklı alacak olarak 4.900,00 TL'nin gelirin 08/02/2017 onay tarihinden itibaren, hak sahibine ödenen geçici iş göremezlik ödemesinden kaynaklı alacak olarak 80,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren, kurum tarafından yapılan masraflardan kaynaklı alacak olarak 20,00 TL'nin sarf tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine" gerekçeleriyle karar verilmiştir....
reddine, ancak; Tazminat istemine ilişkin CMK'nın 141. maddesinde suç soruşturması ve kovuşturması sırasında gerçekleşen koruma tedbirlerindeki hukuka aykırılıklar yönünden bu kanun hükümlerine göre tazminat istenebileceği belirtilerek tazminat istenebilecek hallerin tahdidi şekilde sıralandığı, davacının, naklinin yapıldığı ......
Ceza Dairesinin 20/01/2014 tarihli ve . esas, 2014/467 sayılı kararında da belirtildiği üzere, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 105/A maddesi gereğince hükümlünün cezasının infazı sırasında en fazla 1 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirinden faydalanabileceği .. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/11/2012 tarihli ve 2012/454 esas, 2012/784 sayılı kararı ile verilen 2 yıl hapis cezasının infazı sırasında 24/06/2013-21/06/2014 tarihleri arasında 362 gün süre ile denetimli serbestlik tedbirinden faydalanan hükümlünün, daha sonra kesinleşerek infaza verilen .....