Geçici hukuki koruma tedbirlerinin amacı, yargı organları önünde hak arayan kişilerin nihai olarak elde etmeyi umdukları haklarına erişimi kolaylaştırmaktır. Bu amacın gerçekleşmesi için, elde edilmesi umulan hakların yada onların konularının ortadan kalkması, yok olması, değiştirilmesi gibi olasılıkların bertaraf edilmesi gerekir. Elde edilmesi umulan hakka kavuşulmasını kolaylaştırıcı tedbirler hak arama özgürlüğünü, adil yargılama hakkını ve hukuk devleti ilkesini de yakından ilgilendirir.(TC Anayasası m.36, HMK m.33) ihtiyati haciz istekleri değerlendirilirken geçici hukuki koruma tedbirlerinin açıklanan bu amacının gözden uzak tutulmaması gerekir. İhtiyati haciz müessesesi 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 257 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. "İhtiyati haciz şartları" başlıklı İİK'nun 257....
İDM KARARININ ÖZETİ : İlk Derece Mahkemesince 31/03/2021 tarihli geçici hukuki koruma tedbirinin değerlendirildiği kararda özetle; dava konusu alacağın varlığı ve muacceliyetinin yargılamayı gerektirmesi, davalının devlet memuru olup belirli bir yerleşim yerinin mevcudiyeti karşısında koşulları oluşmayan ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir....
Ceza Dairesinin 20/01/2014 tarihli ve 2013/12914 esas, 2014/467 sayılı kararında da belirtildiği üzere, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 105/A maddesi gereğince hükümlünün cezasının infazı sırasında en fazla 1 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirinden faydalanabileceği, ......
Bu sebeple davacının talebi nüfus kütüklerindeki kayıtların düzeltilmesine yönelik olmayıp, geçici koruma kimlik belgesindeki bilgilerinin düzeltilmesine ilişkin olduğu, bu yönüyle talebin Nüfus Kanunu kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmaktadır. Davacı Suriye vatandaşı olup, ülkede yaşanan savaş nedeniyle Türkiye'ye sığınmış ve İçişleri Bakanlığı Hatay Valiliği'nce şahsa geçici koruma kimlik belgesi verilmiştir. Davacı, idare tarafından düzenlenen bu geçici kimlik belgesinde doğum tarihinin yanlış yazıldığını belirterek bu yanlışlığın düzeltilmesi için eldeki davayı açmıştır. Davacı Türk vatandaşı değildir, yine Türkiye'de nüfus sisteminde herhangi bir yanlışlığın düzeltilmesi talebinde bulunamaz. Ancak geçici koruma kimlik belgesini veren Hatay Valiliği'ne başvurarak geçici kimlik belgesindeki yanlışlıkların düzeltilmesini talep edebilecektir. Bu talebin kabul edilmemesi halinde idari yargıya başvurması mümkündür....
Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir. Dava konusu istek tazminata (para alacağına) ilişkin olduğundan geçici koruma talebinin ihtiyati haciz olduğu kabul edilmeli ve buna göre inceleme yapılarak karar verilmelidir. Eldeki davada; istem maddi manevi tazminat (para alacağına ) yönelik olduğuna ve göre geçici hukuki koruma isteğinin ihtiyati haciz olduğunda tartışma yoktur. Nitekim, davacı tarafın istemi de ilk derece mahkemesinin değerlendirilmesi de bu yöndedir....
Asliye Hukuk Mahkemesince, "...Davanın Asliye Ticaret Mahkemesi'ne hitaben açıldığı, uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesi'nde çözümlenmesi gerektiği, davada Ticaret Mahkemesi'nin görevli olduğu, taraflar arasında yapılan arabuluculuk görüşmesinde de davanın ticaret hukukundan doğan dava olduğunun belirtildiği, dava şartlarına ilişkin yargılamanın her aşamasında resen karar verilebileceği, geçici hukuki koruma kararı verilmesinin davanın görülmesine bağlı olduğu ve görevsiz mahkemece geçici hukuki koruma kararı verilemeyeceği..." gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
miktarının 6.229,78 TL ve tedavi masraflarından kaynaklı alacak miktarının 1.110,55 TL olduğu anlaşılmakla talep ile bağlı kalınarak hak sahibine bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinden kaynaklı alacak olarak 1.500,00 TL'nin gelirin onay tarihinden itibaren, hak sahibine ödenen geçici iş göremezlik ödemesinden kaynaklı alacak olarak 1.000,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren, kurum tarafından yapılan masraflardan kaynaklı alacak olarak 10,00 TL'nin sarf tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine " karar verilmiştir....
bakımından yaklaşık ispat koşulu tamamıyla sağlandığını, Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin mevcudiyeti, geçerliliği veya sözleşmenin tek bir hükmü dahi davalı tarafından reddedilmediğini, davalı, taraflar arasındaki söz konusu mevcut ve geçerli sözleşmeye rağmen gerçeğe aykırı bir biçimde başka gerekçelerle müvekkilinin kendilerinden herhangi bir alacağı bulunmadığını iddia etmekte olduğunu, ancak önemle vurgulamak gerekir ki taraflar arasındaki sözleşmesel borç ilişkisinin varlığı ve geçerliliği uyuşmazlık dışı olduğunu, Bilindiği üzere bir geçici hukuki koruma türü olan ihtiyati haciz kararı verilecek uyuşmazlıkta uyuşmazlık konusu alacağın çekişmeli olması esasen geçici hukuki korumanın temel mantığından ileri gelmekte olduğu, geçici hukuki koruma ile asıl amaçlanan, taraflardan birinin iddia ettiği alacaktan karşı tarafın sorumlu olup olmadığı belirlenene kadar, sorumlu olduğunun tespit edilmesi halinde mahkemece verilecek hükmün kendinden beklenen hukuki faydayı sağlayabilmesini...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, davalı kuruma ait iş makinesi ile meydana gelen kaza sonucu vefattan kaynaklı tazminata yönelik mahkeme kararında hükmedilmeyen faiz alacağının tahsili istemine ilişkin olup, dosyanın ilk olarak geldiği Yargıtay 21. Hukuk Dairesince, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevli olduğu belirtilerek Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderme kararı verilmiş, gönderme kararı üzerine dosya kendisine gelen Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu, dosyayı tetkiksiz olarak Yargıtay 4. Hukuk Dairesine göndermiş, bunun üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesi iki hafta içinde yapacağı ön inceleme sonucunda görevli olmadığı kanaatindeyse, varsa geçici hukuki koruma tedbirlerine dair talepler hakkında da karar vermek suretiyle dosyayı Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna göndermesi gerekirken dosyayı görevli olduğumuz gerekçesiyle Dairemize göndermiştir....
Ancak, özellikle dikkat edilmesi gereken husus, diğer geçici hukuki korumaların alanına giren konularda ihtiyati tedbire karar verilmemesidir. Bu sebeple, para alacakları konusunda özel ve istisnai durumlar dışında asıl geçici hukuki koruma ihtiyati hacizdir. Keza, diğer özel hükümlerde açıkça farklı bir geçici hukuki korumadan bahsedilmişse, bu durumda da o çerçevede bir karar verilmeli, ihtiyati tedbir kararı verilmemelidir.(Pekcanıtez/Atalay/ Özekes, a.g.e. , s. 877). İhtiyati tedbir kural olarak paradan başka şeyler (haklar, taşınır ve taşınmaz mallar) hakkındaki davalarda alınır. Çekişmeli ve bu nedenle dava konusu olan şey (mesela, taşınır veya taşınmaz bir mal) hakkında önleyici nitelikte bir geçici hukuki koruma kararıdır. Değinilmesi gereken bir diğer husus taşınmazlara ilişkin harici satım sözleşmesi unsurlarıdır....