Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 14/10/2020 NUMARASI : 2019/763 Esas - 2020/548 Karar DAVA KONUSU : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : KAYSERİ 1....

Şirket hissesinin devrinden dolayı sözleşmeye dayalı alacak tutarı olup takip konusu alacağını oluşturan sözleşmeden kaynaklı tutarın davalı tarafından ödendiğine dair her hangi bir belge ibraz etmemiş olduğu, icra takip olan 02.07.2019 tarihi itibari ile davalıdan 96.000,00 TL alacak bakiyesinin olduğu görülmüş ve tespit edilmiştir...Davacının takip öncesi faiz talebi mevcut olup, T.C. ....İcra Müdürlüğü 2019/... E esas nolu takipteki asıl alacak bakiyesi olan 96.000,00 TL olduğu ve ticari temerrüt faizinin 7.830,99 TL olup davacının sözleşmeden kaynaklı 96.000,00 TL alacak bakiyesinin olduğu tespit edilmiştir....

    . - KARAR - Davacı vekili, müvekkilinin davalı müflis şirketin eski ortağı olduğunu, şirket ortağı olması nedeniyle doğan hakları ile hissesini şirket yetkilisine devrinden kaynaklanan alacağı sebebi ile müflis şirketin borçlu olduğu bonodan kaynaklanan alacağın iflas masasına kaydı için yaptığı başvurunun reddedildiğini ileri sürerek, bu miktarın iflas masasına kaydını talep ve dava etmiştir. Davalı iflas idaresi, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının alacağının gerçek alacak olmadığı, senedin muvazaalı olarak düzenlendiği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 16.05.2014 gün ve 3775 E., 3877 K. sayılı ilamı ile mahkeme kararı HUMK'nın 438/son maddesi uyarınca değişik gerekçe ile onanmıştır. Davacı vekili, bu kez karar düzeltme talebinde bulunmuştur....

      ya 04.02.2011 tarihinde devrettiğini, aynı tarihli ortaklar kurulu kararına göre de şirket müdürlüğüne, ..., ... seçildiğini, hisse devrinden sonra davalı ...'in eşi davalı ...'ya ... 3. Noterliği'nin 15.02.2011 tarihli vakaletname ile şirketin her anlamda temsil ve ilzamının bırakıldığını, fakat bu vekaletnamenin davalılar tarafından şirket aleyhine kullanıldığını, şirketin içini boşaltmaya önelik eylemleri bulunduğunu, şirket hesaplarındaki paraların şahsi hesaplarına aktardıklarını, verilen vekaletnamenin şirket müdürlerinin tüm yetkilerini içerdiğini ileri sürerek davalı ...'nın vekillikten azline karar verilmesini talep etmiştir. Bu durumda ticari şirket ortaklarının kararı ile şirketi temsile yetkilendirilen kişinin bu yetkisinin kaldırılmasına ilişkin olan uyuşmazlığın ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; ... 4....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, asıl davada davacı T2'ün şirket hisselerinin devrine ilişkin sözleşmelerde taraf olmadığı, sadece hisse devir bedeline ilişkin düzenlenen bir kısım bonolarda borçlu sıfatıyla imzasının bulunduğu, bu kapsamda hisse devrinin iptali talebi yönünden aktif husumetin bulunmadığı, asıl davada davacı T1 ve T3 davalılardan aldıkları şirket hisselerini devrettikleri üçüncü kişinin davacı T2 ve T3 kızı davacı T1'ün kardeşi olduğu anlaşılan dava dışı Ecem Zülfiye Güpür olduğu, dava dilekçesinde sözü edilen üçüncü kişinin keşide ettiği ihtarnamenin ise T8 adına şirket yetkilisi Ecem Zülfiye Güpür tarafından davacılara keşide edildiği, anılan ihtarnamede şirket hisse devrinden kaynaklı zararın tazmin edilmesinin istenildiği, davacılar T1 ve T3 davalılardan devir aldıkları şirket hisselerini dava dışı Ecem Zülfiye Güpür'e devretmiş olduklarından söz konusu son devir işleminin geçerliliğini koruduğu, davacılar ile davalılar arasındaki hisse devrinin iptali talebinde...

        Şti. hisse devir bedeli ile danışmanlık ve koordinasyon bedelinin tahsiline yönelik başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, Dharma İlaç A.Ş.'deki paylarının dava konusu kısmını 70.000,00.-TL karşılığı davalıya devrettiği, devir işleminin gerçekleştiği taraflar arasında çekişmesizdir. Uyuşmazlık, anılan şirket hisse devir bedelinin ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır. Mahkemece, yukarıda yazılı olduğu şekilde 28.12.2006 tarihli borç tasfiye sözleşmesinin hisse devrinden sonra yapıldığı ve tarafların hak ve yükümlülüklerinin karşılıklı olarak bu protokol ile sona erdiğinden hareketle A.Ş. hisse devrine ilişkin istemininde reddine karar verilmiştir....

          DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı aleyhine başlattığı İstanbul Anadolu 23.İcra Müdürlüğünün 2019/23158 Esas sayılı dosyasında takibe itiraz edilmesi üzerine, taraflar arasında arabulucu huzurunda 25.03.2019 tarihinde imzalanan arabuluculuk anlaşma tutanağı hükümlerine dayanarak 100.000 TL asıl alacağın tahsili amacıyla takip başlatıldığını, müvekkilinin dava dışı Akua Motor Servis Satış Turizm İth.İhr.Ltd.Şti'nin %50 oranında payına sahip eski ortağı olduğunu, şirketin kalan %50 payının ise davalıya ait olduğunu, davalının, müvekkilinin payını 28.03.2019 tarihinde satın alarak şirketin tüm paylarına sahip olduğunu, hisse devrine ilişkin olarak 25.03.2019 tarhinde imzalanan sözleşme ile pay devrinden sonra, müvekkilinin, şirket lehine verdiği şahsi kefaletlerin pay devrinden itibaren 60 gün içinde davalı tarafından sonlandırılmasının, aksi takdirde sözleşmenin 4.maddesi gereğince 100.000,00...

          yürürlükteki mevzuat kapsamında herhangi bir fiili veya hukuki nedene dayanarak talepte bulunamayacağı ...” hükmü karşısında da davalının sorumluluğununun bulunmadığı, -Dava konusu işlemin 2002 yılına ait olduğu, bu tarihte davacı şirket hisseleri özelleştirilmediğinden dava konusu işlemin davacı şirketin hisselerinin kamuya ait olduğu dönemde yapıldığı ve dolayısı ile bu ödeme şirket kayıtlarında bulunduğu, özelleştirme amacı ile hisse satışı tarihinden önce kayıt altına alındığından davacı şirkete ait mali tablolarda yer alması gerektiği, davacı şirketin hisselerinin satıldığı tarihteki bilançosuna da yansıdığı ve bu bilançoya göre, davacı şirketin hisse değerinin belirlendiği, hisse satış sözleşmesinin imzalanması ile birlikte hisse satış sözleşmesi hükümlerine göre alıcı tarafından, davacı şirketin satış tarihindeki bilançosunun bilindiğinin kabulü gerektiği, -Keza davacı şirket tüm hisselerinin davalı ...'...

            ün şirket hisselerinin devrine ilişkin sözleşmelerde taraf olmadığı, sadece hisse devir bedeline ilişkin düzenlenen bir kısım bonolarda borçlu sıfatıyla imzasının bulunduğu, bu kapsamda hisse devrinin iptali talebi yönünden aktif husumetin bulunmadığı, asıl davada davacı ... ve ...'ün davalılardan aldıkları şirket hisselerini devrettikleri üçüncü kişinin davacı ... ve ...'ün kızı davacı ...'ün kardeşi olduğu anlaşılan dava dışı ... olduğu, dava dilekçesinde sözü edilen üçüncü kişinin keşide ettiği ihtarnamenin ise .... A.Ş. adına şirket yetkilisi ... tarafından davacılara keşide edildiği, anılan ihtarnamede şirket hisse devrinden kaynaklı zararın tazmin edilmesinin istenildiği, davacılar ... ve ...'ün davalılardan devir aldıkları şirket hisselerini dava dışı ...'...

              Dava konusu ödeme, davacıya ait hisselerin tamamının kamuya ait olduğu, 28/05/2013 tarihli hisse satış sözleşmesinden önce yapılmıştır. Özelleştirme aşamasında ... tarafından düzenlenen ve beyan edilen devre esas mizan kayıtları temel alınarak “devre esas” bilanço düzenlemeleri yapılmak suretiyle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri kesinleştirilmiş olup dava konusu ödeme bilançoda yer almaksızın işlemler ikmal edilmek suretiyle ...'ın özel sektöre devri gerçekleştirilmiştir. Bu halde, devre esas bilanço düzenlemeleri yapılmak suretiyle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri kesinleştirildiğinden, davalı ...'tan geçmiş döneme ilişkin herhangi bir talepte bulunulamaz....

                UYAP Entegrasyonu