Yine özelleştirme işlemi sonucu kamuya ait hisselerin devri de işyeri devri olarak değerlendirilemez. Özelleştirmede işyeri aynı tüzel kişilik altında faaliyetini sürdürmekte sadece kamuya ait hisselerin bir kısmı ya da tamamı el değiştirmektedir. Bununla birlikte, tamamı kamuya ait olan bir işyerinin özelleştirme işlemi sonucu başka bir işverene geçmesi işyeri devri niteliğindedir (Yargıtay 9.HD. 8.7.2008 gün ve 2008/25370 E, 2008/ 19682 K.). İşyeri devri fesih niteliğinde olmadığından, devir sebebiyle feshe bağlı hakların istenmesi mümkün olmaz. Aynı şekilde işyeri devri kural olarak işçiye haklı fesih imkânı vermez. İşyerinin devri işverenin yönetim hakkının son aşaması olup, işyeri devri çalışma koşullarında değişiklik anlamına da gelmez. Dairemizin kökleşmiş kararlarına göre işyeri devri işçiye haklı nedenle fesih hakkı tanımaz....
Bununla birlikte, işyerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları, işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır. İşyeri devri fesih niteliğinde olmadığından, devir sebebiyle feshe bağlı hakların istenmesi mümkün olmaz. Aynı şekilde işyeri devri kural olarak işçiye haklı fesih imkânı vermez. İşyeri devri halinde kıdem tazminatı bakımından devreden işveren kendi dönemi ve devir tarihindeki son ücreti ile sınırlı olmak üzere sorumludur. 1475 sayılı Kanun'un 14. maddesinin 2. fıkrasında, devreden işverenin sorumluluğu bakımından bir süre öngörülmediğinden, 4857 sayılı Kanun'un 6. maddesinde sözü edilen devreden işveren için öngörülen iki yıllık süre sınırlaması, kıdem tazminatı bakımından söz konusu olmaz. O halde kıdem tazminatı işyeri devri öncesi ve sonrasında geçen sürenin tamamı için hesaplanmalı, ancak devreden işveren veya işverenler bakımından kendi dönemleri ve devir tarihindeki ücret ile sınırlı sorumluluk belirlenmelidir....
DAVANIN NİTELİĞİ VE UYUŞMAZLIK: Dava; taraflar arasında imzalanan işletme hakkı devir sözleşmesi kapsamında dava dışı alacaklının Suruç AHM'nin 2014/110 Esas sayılı dosyasında kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı açılmış olan davada hüküm altına alınan alacağın icra dairesinde ödenmesi nedeniyle iş bu alacağın davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkin olduğu görüldü. Mahkememiz yetkisine itiraz edilmemiştir., Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; zaman aşımı, davacının işletme hakkı devir sözleşmesi uyarınca davalıdan alacak isteminde bulunup bulunamayacağı, bulunabilmesi halinde miktarı, faizin oranı ve başlangıcına ilişkin olduğu tespit edildi....
DAVANIN NİTELİĞİ VE UYUŞMAZLIK: Dava; taraflar arasında imzalanan işletme hakkı devir sözleşmesi kapsamında dava dışı alacaklının Midyat .... AHM'nin 2013/45 Esas sayılı dosyasında kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı açılmış olan davada hüküm altına alınan alacağın icra dairesinde ödenmesi nedeniyle iş bu alacağın davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkin olduğu görüldü. Mahkememiz yetkisine itiraz edilmemiştir., Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; zaman aşımı, davacının işletme hakkı devir sözleşmesi uyarınca davalıdan alacak isteminde bulunup bulunamayacağı, bulunabilmesi halinde miktarı, faizin oranı ve başlangıcına ilişkin olduğu tespit edildi....
İşyerinin devri veya iş sözleşmesinin devri halinde ortada fesih bulunmadığından sözleşmenin feshi ile muaccel hale gelen yıllık ücretli izin alacağından devreden işveren sorumlu tutulamaz. 6111 sayılı kanunun 166/6 maddesine göre “Devredilen işçilerin ücret ile diğer malî ve sosyal hakları; toplu iş sözleşmesi bulunan işçiler bakımından yenileri düzenleninceye kadar devir işleminden önce tabi oldukları toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre, toplu iş sözleşmesi olmayan işçiler bakımından 2010 yılı Kasım ayında geçerli olan bireysel iş sözleşmesi hükümlerine göre belirlenir. Devre konu işçiler bakımından devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devralan kurum sorumlu tutulamaz. Kıdem tazminatına ilişkin hükümler saklıdır”....
Alışveriş Merkezi işyeri devir hakkı bedeli olarak 02.11.2011 tarih ve 350.000,00 TL bedelli fatura düzenlendiğini, yine davalı tarafından davacı adına işyeri devir hakkı bedeli olarak 309.485,00 TL bedelli 31.01.2014 tarihli ikinci bir fatura düzenlendiği, ayrıca 18.07.2012 tarihli ve 245.000,00 TL bedelli “Şerefiye bedeli" adı altında fatura tanzim edildiği, taraflar arasında işyeri devir bedelinin son olarak 309.485,00 TL üzerinden kararlaştırıldığının uyuşmazlık konusu olmadığı, davalı tarafın 245.000,00 TL'lik çekle yapılan ödemenin şerefiye bedeli olduğu yönündeki iddiasını ispat edemediği, aksinin kabulü halinde bile şerefiye bedeli olarak verildiği ileri sürülen paranın, hava parası olup, hava parası alınmasının 6570 sayılı Yasa'nın 16. maddesi ile yasaklandığı, bu nedenle dava konusu çekin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/04/2019 NUMARASI : 2019/5 ESAS, 2019/180 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; belirsiz alacak ve tespit davalarının, davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin, alacaklıdan beklenemeyeceği veya imkansız olduğu hallerde söz konusu olabileceğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını ve fazlaya dair hakların saklı tutulamayacağı kanısında olduklarını, devredilen işçilerin ücret ile diğer malî ve sosyal hakları; toplu iş sözleşmesinde bulunan işçiler bakımından yenileri düzenleninceye kadar devir işleminden önce tabi oldukları toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre, toplu iş sözleşmesi olmayan işçiler bakımından 2010 yılı Kasım ayında geçerli olan bireysel iş sözleşmesi hükümlerine göre belirleneceğini, devre konu işçiler bakımından devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken...
Değinilen Yasanın 120 nci maddesi hükmüne göre, 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesi halen yürürlükte olduğundan, işyeri devirlerinde kıdem tazminatına hak kazanma ve hesap yöntemi bakımından belirtilen madde hükmü uygulanmalıdır. Anılan maddeye göre, işyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde, işçinin kıdemi işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanmalıdır. Bununla birlikte, işyerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları, işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır. İşyeri devrinin temel ölçütü, ekonomik birliğin kimliğinin korunmasıdır....
yararlanmakta olan üyelerin şahsına münhasır olmak üzere yenisi yürürlüğe girinceye kadar ... sözleşmesi hükmü olarak devam edeceği, talep edilen alacaklardan devralan işverenin sorumlu tutulabileceği, bilirkişi raporundaki hesaplamaların toplu ... sözleşmesi hükümlerine uygun olduğu, zamanaşımı def'i nazara alınarak İlk Derece Mahkemesince hükmedilecek alacak miktarının tespit edilerek hüküm kurulduğu gerekçesiyle, davalılar vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Devre konu işçiler bakımından devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devralan kurum sorumlu tutulamaz. Kıdem tazminatına ilişkin hükümler saklıdır.” şeklindeki hükmü uyarınca "devirden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken kıdem tazminatı dışındaki borçlardan devralan kurum değil devreden kurum sorumludur" denilmektedir.İş sözleşmesinin devri kendine özgü üçlü bir ilişki olup devreden işverenin, devralan işverenin ve de işçinin rızasının uyuşması sonucu ortaya çıkmaktadır. Devir işleminin gerçekleşmesinden itibaren iş ilişkisi sadece devralan işverenle işçi arasında devam eder....